Skip to content

Suresi Araf - Page: 2

Al-A'raf

(al-ʾAʿrāf)

11

وَلَقَدْ خَلَقْنٰكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنٰكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلٰۤىِٕكَةِ اسْجُدُوْا لِاٰدَمَ فَسَجَدُوْٓا اِلَّآ اِبْلِيْسَۗ لَمْ يَكُنْ مِّنَ السّٰجِدِيْنَ ١١

walaqad
وَلَقَدْ
ve andolsun
khalaqnākum
خَلَقْنَٰكُمْ
sizi yarattık
thumma
ثُمَّ
sonra
ṣawwarnākum
صَوَّرْنَٰكُمْ
size biçim verdik
thumma
ثُمَّ
sonra da
qul'nā
قُلْنَا
dedik
lil'malāikati
لِلْمَلَٰٓئِكَةِ
meleklere
us'judū
ٱسْجُدُوا۟
secde edin
liādama
لِءَادَمَ
Adem'e
fasajadū
فَسَجَدُوٓا۟
hepsi secde ettiler
illā
إِلَّآ
hariç
ib'līsa
إِبْلِيسَ
İblis
lam yakun
لَمْ يَكُن
o olmadı
mina l-sājidīna
مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ
secde edenlerden
And olsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, "Adem'e secde edin" dedik; İblis'ten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı. ([7] Araf: 11)
Tefsir
12

قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَ ۗقَالَ اَنَا۠ خَيْرٌ مِّنْهُۚ خَلَقْتَنِيْ مِنْ نَّارٍ وَّخَلَقْتَهٗ مِنْ طِيْنٍ ١٢

qāla
قَالَ
dedi
مَا
nedir?
manaʿaka
مَنَعَكَ
seni alıkoyan
allā tasjuda
أَلَّا تَسْجُدَ
secde etmekten
idh
إِذْ
zaman
amartuka
أَمَرْتُكَۖ
sana emrettiğim
qāla
قَالَ
dedi
anā
أَنَا۠
ben
khayrun
خَيْرٌ
hayırlıyım
min'hu
مِّنْهُ
ondan
khalaqtanī
خَلَقْتَنِى
beni yarattın
min nārin
مِن نَّارٍ
ateşten
wakhalaqtahu
وَخَلَقْتَهُۥ
onu ise yarattın
min ṭīnin
مِن طِينٍ
çamurdan
Allah, "Sana emrettiğim halde, seni secdeden alıkoyan nedir?" dedi, "Beni ateşten onu çamurdan yarattın, ben ondan üstünüm" cevabını verdi. ([7] Araf: 12)
Tefsir
13

قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُوْنُ لَكَ اَنْ تَتَكَبَّرَ فِيْهَا فَاخْرُجْ اِنَّكَ مِنَ الصّٰغِرِيْنَ ١٣

qāla
قَالَ
dedi
fa-ih'biṭ
فَٱهْبِطْ
öyle ise in
min'hā
مِنْهَا
oradan
famā
فَمَا
değildir
yakūnu
يَكُونُ
(haddin)
laka
لَكَ
senin
an tatakabbara
أَن تَتَكَبَّرَ
büyüklük taslamak
fīhā
فِيهَا
orada
fa-ukh'ruj
فَٱخْرُجْ
çık
innaka
إِنَّكَ
çünkü sen
mina l-ṣāghirīna
مِنَ ٱلصَّٰغِرِينَ
aşağılıklardansın
Ona, "İn oradan, orada büyüklenmek sana düşmez, defol, sen alçağın birisin" dedi. ([7] Araf: 13)
Tefsir
14

قَالَ اَنْظِرْنِيْٓ اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُوْنَ ١٤

qāla
قَالَ
dedi
anẓir'nī
أَنظِرْنِىٓ
bana süre ver
ilā
إِلَىٰ
kadar
yawmi
يَوْمِ
güne
yub'ʿathūna
يُبْعَثُونَ
tekrar dirilecekleri
Ona, "İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar beni ertele" dedi. ([7] Araf: 14)
Tefsir
15

قَالَ اِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَرِيْنَ ١٥

qāla
قَالَ
dedi ki
innaka
إِنَّكَ
haydi sen
mina l-munẓarīna
مِنَ ٱلْمُنظَرِينَ
süre verilmişlerdensin
Allah; "Sen erteye bırakılanlardansın" dedi. ([7] Araf: 15)
Tefsir
16

قَالَ فَبِمَآ اَغْوَيْتَنِيْ لَاَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَقِيْمَۙ ١٦

qāla
قَالَ
dedi ki
fabimā
فَبِمَآ
karşılık
aghwaytanī
أَغْوَيْتَنِى
beni azdırmana
la-aqʿudanna
لَأَقْعُدَنَّ
ben de oturacağım
lahum
لَهُمْ
onlar(ı saptırmak) için
ṣirāṭaka
صِرَٰطَكَ
senin yolunun üstüne
l-mus'taqīma
ٱلْمُسْتَقِيمَ
doğru
"Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın" dedi. ([7] Araf: 16)
Tefsir
17

ثُمَّ لَاٰتِيَنَّهُمْ مِّنْۢ بَيْنِ اَيْدِيْهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ اَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَاۤىِٕلِهِمْۗ وَلَا تَجِدُ اَكْثَرَهُمْ شٰكِرِيْنَ ١٧

thumma
ثُمَّ
sonra
laātiyannahum
لَءَاتِيَنَّهُم
onlara sokulacağım
min bayni aydīhim
مِّنۢ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ
önlerinden
wamin
وَمِنْ
ce
khalfihim
خَلْفِهِمْ
arkalarından
waʿan
وَعَنْ
ve
aymānihim
أَيْمَٰنِهِمْ
sağlarından
waʿan
وَعَن
ve
shamāilihim
شَمَآئِلِهِمْۖ
sollarından
walā
وَلَا
ve
tajidu
تَجِدُ
bulmayacaksın
aktharahum
أَكْثَرَهُمْ
çoklarını
shākirīna
شَٰكِرِينَ
şükredenlerden
"Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın" dedi. ([7] Araf: 17)
Tefsir
18

قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْءُوْمًا مَّدْحُوْرًا ۗ لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ اَجْمَعِيْنَ ١٨

qāla
قَالَ
buyurdu
ukh'ruj
ٱخْرُجْ
haydi çık
min'hā
مِنْهَا
oradan
madhūman
مَذْءُومًا
yerilmiş olarak
madḥūran
مَّدْحُورًاۖ
ve kovulmuş olarak
laman
لَّمَن
andolsun kim
tabiʿaka
تَبِعَكَ
sana uyarsa
min'hum
مِنْهُمْ
onlardan
la-amla-anna
لَأَمْلَأَنَّ
dolduracağım
jahannama
جَهَنَّمَ
cehennemi
minkum
مِنكُمْ
sizin
ajmaʿīna
أَجْمَعِينَ
hepinizle
Allah, "Yerilmiş ve kovulmuşsun, oradan defol; and olsun ki insanlardan sana kim uyarsa, hepinizi cehenneme dolduracağım" dedi. ([7] Araf: 18)
Tefsir
19

وَيٰٓاٰدَمُ اسْكُنْ اَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ فَكُلَا مِنْ حَيْثُ شِئْتُمَا وَلَا تَقْرَبَا هٰذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُوْنَا مِنَ الظّٰلِمِيْنَ ١٩

wayāādamu
وَيَٰٓـَٔادَمُ
ve ey Adem
us'kun
ٱسْكُنْ
durun
anta
أَنتَ
sen
wazawjuka
وَزَوْجُكَ
ve eşin
l-janata
ٱلْجَنَّةَ
cennette
fakulā
فَكُلَا
yeyin
min ḥaythu
مِنْ حَيْثُ
yerden
shi'tumā
شِئْتُمَا
dilediğiniz
walā
وَلَا
fakat
taqrabā
تَقْرَبَا
yaklaşmayın
hādhihi
هَٰذِهِ
şu
l-shajarata
ٱلشَّجَرَةَ
ağaca
fatakūnā
فَتَكُونَا
yoksa olursunuz
mina l-ẓālimīna
مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
zalimlerden
"Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğiniz yerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın yoksa zalimlerden olursunuz." ([7] Araf: 19)
Tefsir
20

فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطٰنُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وٗرِيَ عَنْهُمَا مِنْ سَوْاٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهٰىكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هٰذِهِ الشَّجَرَةِ ِالَّآ اَنْ تَكُوْنَا مَلَكَيْنِ اَوْ تَكُوْنَا مِنَ الْخٰلِدِيْنَ ٢٠

fawaswasa
فَوَسْوَسَ
derken fısıldadı
lahumā
لَهُمَا
onlara
l-shayṭānu
ٱلشَّيْطَٰنُ
şeytan
liyub'diya
لِيُبْدِىَ
göstermek için
lahumā
لَهُمَا
kendilerine
مَا
olan
wūriya
وُۥرِىَ
gizlenmiş
ʿanhumā
عَنْهُمَا
onların
min sawātihimā
مِن سَوْءَٰتِهِمَا
çirkin yerlerinden
waqāla
وَقَالَ
dedi
mā nahākumā
مَا نَهَىٰكُمَا
sizi men'etti
rabbukumā
رَبُّكُمَا
Rabbiniz
ʿan
عَنْ
(-tan)
hādhihi
هَٰذِهِ
şu
l-shajarati
ٱلشَّجَرَةِ
ağaç(tan)
illā
إِلَّآ
sırf
an
أَن
diye
takūnā
تَكُونَا
olursunuz
malakayni
مَلَكَيْنِ
ikiniz de birer melek
aw
أَوْ
ya da
takūnā
تَكُونَا
olursunuz (diye)
mina l-khālidīna
مِنَ ٱلْخَٰلِدِينَ
ebedi kalıcılardan
Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: "Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir." ([7] Araf: 20)
Tefsir