Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Isra ayet 26

Qur'an Surah Al-Isra Verse 26

Isra [17]: 26 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَاٰتِ ذَا الْقُرْبٰى حَقَّهٗ وَالْمِسْكِيْنَ وَابْنَ السَّبِيْلِ وَلَا تُبَذِّرْ تَبْذِيْرًا (الإسراء : ١٧)

waāti
وَءَاتِ
And give
ve ver
dhā l-qur'bā
ذَا ٱلْقُرْبَىٰ
the relatives the relatives
akrabaya
ḥaqqahu
حَقَّهُۥ
his right
hakkını
wal-mis'kīna
وَٱلْمِسْكِينَ
and the needy
ve yoksula
wa-ib'na l-sabīli
وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ
and the wayfarer and the wayfarer
ve yolcuya
walā
وَلَا
and (do) not
(fakat)
tubadhir
تُبَذِّرْ
spend
saçıp savurma
tabdhīran
تَبْذِيرًا
wastefully
savurarak

Transliteration:

Wa aati zal qurbaa haqqahoo walmiskeena wabnas sabeeli wa laa tubazzir tabzeeraa (QS. al-ʾIsrāʾ:26)

English Sahih International:

And give the relative his right, and [also] the poor and the traveler, and do not spend wastefully. (QS. Al-Isra, Ayah 26)

Diyanet Isleri:

Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver; elindekileri saçıp savurma. (Isra, ayet 26)

Abdulbaki Gölpınarlı

Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçma, savurma.

Adem Uğur

Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.

Ali Bulaç

Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma.

Ali Fikri Yavuz

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber (malını) büsbütün saçıp savurma.

Celal Yıldırım

Yakınlara, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve sakın saçıp savurma.

Diyanet Vakfı

Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.

Edip Yüksel

Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma

Elmalılı Hamdi Yazır

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma.

Fizilal-il Kuran

Akrabalarına, yoksula ve yarı yolda kalan yolcuya hakkını ver. Fakat savurganca davranma.

Gültekin Onan

Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.

Hasan Basri Çantay

Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hak (lar) ını ver. (Malını) israf ile saçıb savurma.

İbni Kesir

Yakınlara hakkını ver. Miskine, yolcuya da. Ama saçıp savurma.

İskender Ali Mihr

Akrabaya, miskinlere (çalışamayacak durumda olan ihtiyarlara) ve yolda olanlara hakkını ver! Ve savurarak, israf etme!

Muhammed Esed

Ve (ey insanoğlu,) yakın(ların)a hak(lar)ını ver; düşküne de, yolda kalmışa da; ama sakın (elindekini) anlamsız, amaçsız bir biçimde saçıp savurma.

Muslim Shahin

Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve karabet sahibine hakkını ver, düşküne de, parasız kalmış yolcuya da (ver). Ve saçıp savurma.

Rowwad Translation Center

Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma!

Şaban Piriş

(26-27) Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.

Shaban Britch

Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma!

Suat Yıldırım

Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma!Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. [25,67]

Süleyman Ateş

Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma.

Tefhim-ul Kuran

Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.

Yaşar Nuri Öztürk

Akrabaya hakkını ver! Çaresize, yolda kalana da. Fakat saçıp savurma!