Suresi Zilzal - Kelime kelime
Az-Zalzalah
(Az-Zalzalah)
1
اِذَا زُلْزِلَتِ الْاَرْضُ زِلْزَالَهَاۙ ١
- idhā
- إِذَا
- zaman
- zul'zilati
- زُلْزِلَتِ
- sarsıldığı
- l-arḍu
- ٱلْأَرْضُ
- yer
- zil'zālahā
- زِلْزَالَهَا
- yaman sarsıntı ile
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; ([99] Zilzal: 1)Tefsir
2
وَاَخْرَجَتِ الْاَرْضُ اَثْقَالَهَاۙ ٢
- wa-akhrajati
- وَأَخْرَجَتِ
- ve çıkardığı (zaman)
- l-arḍu
- ٱلْأَرْضُ
- yer
- athqālahā
- أَثْقَالَهَا
- ağırlıklarını
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; ([99] Zilzal: 2)Tefsir
3
وَقَالَ الْاِنْسَانُ مَا لَهَاۚ ٣
- waqāla
- وَقَالَ
- ve dediği (zaman)
- l-insānu
- ٱلْإِنسَٰنُ
- insan
- mā
- مَا
- ne oluyor?
- lahā
- لَهَا
- ona
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; ([99] Zilzal: 3)Tefsir
4
يَوْمَىِٕذٍ تُحَدِّثُ اَخْبَارَهَاۙ ٤
- yawma-idhin
- يَوْمَئِذٍ
- işte o gün
- tuḥaddithu
- تُحَدِّثُ
- söyler
- akhbārahā
- أَخْبَارَهَا
- haberlerini
İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır. ([99] Zilzal: 4)Tefsir
5
بِاَنَّ رَبَّكَ اَوْحٰى لَهَاۗ ٥
- bi-anna
- بِأَنَّ
- çünkü
- rabbaka
- رَبَّكَ
- Rabbin
- awḥā
- أَوْحَىٰ
- vahyetmiştir
- lahā
- لَهَا
- ona
İşte o gün, yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle kendi haberlerini anlatır. ([99] Zilzal: 5)Tefsir
6
يَوْمَىِٕذٍ يَّصْدُرُ النَّاسُ اَشْتَاتًا ەۙ لِّيُرَوْا اَعْمَالَهُمْۗ ٦
- yawma-idhin
- يَوْمَئِذٍ
- o gün
- yaṣduru
- يَصْدُرُ
- çıkarlar
- l-nāsu
- ٱلنَّاسُ
- insanlar
- ashtātan
- أَشْتَاتًا
- ayrı ayrı gruplar halinde
- liyuraw
- لِّيُرَوْا۟
- gösterilsin diye
- aʿmālahum
- أَعْمَٰلَهُمْ
- yaptıkları işler
O gün insanlar işlerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler. ([99] Zilzal: 6)Tefsir
7
فَمَنْ يَّعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَّرَهٗۚ ٧
- faman
- فَمَن
- artık kim
- yaʿmal
- يَعْمَلْ
- yapmışsa
- mith'qāla
- مِثْقَالَ
- ağırlığınca
- dharratin
- ذَرَّةٍ
- zerre
- khayran
- خَيْرًا
- hayır
- yarahu
- يَرَهُۥ
- onu görür
Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. ([99] Zilzal: 7)Tefsir
8
وَمَنْ يَّعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَّرَهٗ ࣖ ٨
- waman
- وَمَن
- ve kim
- yaʿmal
- يَعْمَلْ
- yapmışsa
- mith'qāla
- مِثْقَالَ
- ağırlığınca
- dharratin
- ذَرَّةٍ
- zerre
- sharran
- شَرًّا
- şer
- yarahu
- يَرَهُۥ
- onu görür
Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür. ([99] Zilzal: 8)Tefsir