Skip to content

Suresi Alak - Page: 2

Al-'Alaq

(al-ʿAlaq̈)

11

اَرَاَيْتَ اِنْ كَانَ عَلَى الْهُدٰىٓۙ ١١

ara-ayta
أَرَءَيْتَ
gördün mü?
in
إِن
ya
kāna
كَانَ
olursa
ʿalā
عَلَى
üzerinde
l-hudā
ٱلْهُدَىٰٓ
doğru yol
Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun ([96] Alak: 11)
Tefsir
12

اَوْ اَمَرَ بِالتَّقْوٰىۗ ١٢

aw
أَوْ
yahut
amara
أَمَرَ
emrederse
bil-taqwā
بِٱلتَّقْوَىٰٓ
korunmayı
Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun ([96] Alak: 12)
Tefsir
13

اَرَاَيْتَ اِنْ كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۗ ١٣

ara-ayta
أَرَءَيْتَ
gördün mü?
in
إِن
ya
kadhaba
كَذَّبَ
yalanlarsa?
watawallā
وَتَوَلَّىٰٓ
ve yüz çevirirse?
Söyle bakalım, o kul doğru yolda giden veya Allah'a karşı gelmekten sakınmayı buyuran bir kimse olsun; veya söyle, yalanlayıp yüz çeviren birisi olsun ([96] Alak: 13)
Tefsir
14

اَلَمْ يَعْلَمْ بِاَنَّ اللّٰهَ يَرٰىۗ ١٤

alam yaʿlam
أَلَمْ يَعْلَم
bilmedi mi (o)?
bi-anna
بِأَنَّ
muhakkak
l-laha
ٱللَّهَ
Allah'ın
yarā
يَرَىٰ
gördüğünü
Allah'ın her şeyi görmekte olduğunu bilmez mi? ([96] Alak: 14)
Tefsir
15

كَلَّا لَىِٕنْ لَّمْ يَنْتَهِ ەۙ لَنَسْفَعًاۢ بِالنَّاصِيَةِۙ ١٥

kallā
كَلَّا
hayır
la-in
لَئِن
eğer
lam yantahi
لَّمْ يَنتَهِ
bundan vazgeçmezse
lanasfaʿan
لَنَسْفَعًۢا
mutlaka yakalarız
bil-nāṣiyati
بِٱلنَّاصِيَةِ
perçeminden
Ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden, ([96] Alak: 15)
Tefsir
16

نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍۚ ١٦

nāṣiyatin
نَاصِيَةٍ
perçem(den)
kādhibatin
كَٰذِبَةٍ
yalancı
khāṭi-atin
خَاطِئَةٍ
günahkar
Yalancı ve günahkar perçeminden cehenneme sürükleriz. ([96] Alak: 16)
Tefsir
17

فَلْيَدْعُ نَادِيَهٗۙ ١٧

falyadʿu
فَلْيَدْعُ
o zaman çağırsın
nādiyahu
نَادِيَهُۥ
meclisini
O zaman, kafadarlarını çağırsın, ([96] Alak: 17)
Tefsir
18

سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَۙ ١٨

sanadʿu
سَنَدْعُ
biz de çağıracağız
l-zabāniyata
ٱلزَّبَانِيَةَ
zebanileri
Biz de zebanileri çağıracağız. ([96] Alak: 18)
Tefsir
19

كَلَّاۗ لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ ۩ ࣖ ١٩

kallā
كَلَّا
hayır
lā tuṭiʿ'hu
لَا تُطِعْهُ
ona boyun eğme
wa-us'jud
وَٱسْجُدْ
secde et
wa-iq'tarib
وَٱقْتَرِب۩
ve yaklaş
Sakın ona uyma; sen secde et, Rabbine yaklaş. ([96] Alak: 19)
Tefsir