Kuran-i Kerim Suresi Tevbe ayet 86
Qur'an Surah At-Tawbah Verse 86
Tevbe [9]: 86 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَاِذَآ اُنْزِلَتْ سُوْرَةٌ اَنْ اٰمِنُوْا بِاللّٰهِ وَجَاهِدُوْا مَعَ رَسُوْلِهِ اسْتَأْذَنَكَ اُولُوا الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُوْا ذَرْنَا نَكُنْ مَّعَ الْقٰعِدِيْنَ (التوبة : ٩)
- wa-idhā
- وَإِذَآ
- And when
- zaman
- unzilat
- أُنزِلَتْ
- was revealed
- indirildiği
- sūratun
- سُورَةٌ
- a Surah
- bir sure
- an
- أَنْ
- that;
- diye
- āminū
- ءَامِنُوا۟
- believe
- inanın
- bil-lahi
- بِٱللَّهِ
- in Allah
- Allah'a
- wajāhidū
- وَجَٰهِدُوا۟
- and strive
- ve cihadedin
- maʿa
- مَعَ
- with
- beraber
- rasūlihi
- رَسُولِهِ
- His Messenger
- Elçisiyle
- is'tadhanaka
- ٱسْتَـْٔذَنَكَ
- ask your permission
- senden izin istediler
- ulū
- أُو۟لُوا۟
- (the) men
- sahibi olanlar
- l-ṭawli
- ٱلطَّوْلِ
- (of) wealth
- servet
- min'hum
- مِنْهُمْ
- among them
- içlerinden
- waqālū
- وَقَالُوا۟
- and said
- ve dediler
- dharnā
- ذَرْنَا
- "Leave us
- bizi bırak
- nakun
- نَكُن
- (to) be
- olalım
- maʿa
- مَّعَ
- with
- beraber
- l-qāʿidīna
- ٱلْقَٰعِدِينَ
- those who sit"
- oturanlarla
Transliteration:
Wa izaaa unzilat Sooratun an aaminoo billaahi wa jaahidoo ma'a Rasoolihis taazanaka uluttawli minhum wa qaaloo zarnaa nakum ma'alqaa 'ideen(QS. at-Tawbah:86)
English Sahih International:
And when a Surah was revealed [enjoining them] to believe in Allah and to fight with His Messenger, those of wealth among them asked your permission [to stay back] and said, "Leave us to be with them who sit [at home]." (QS. At-Tawbah, Ayah 86)
Diyanet Isleri:
"Allah'a inanın ve Peygamberinin yanında savaşın" diye bir sure inmiş olsa, onların gücü yetenleri sizden izin isterler ve "Bizi bırak oturanlarla beraber kalalım" derler. (Tevbe, ayet 86)
Abdulbaki Gölpınarlı
Allah'a inanın ve Peygamberinin maiyetinde savaşın diye bir sure indirilince içlerinden malı, kudreti olanlar, senden izin isterler ve bırak bizi de oturanlarla kalalım derler.
Adem Uğur
Allah´a inanın, Resûlü ile beraber cihad edin diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.
Ali Bulaç
"Allah'a iman edin, O'nun elçisi ile cihad etmeye çıkın" diye bir sûre indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip: "Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım" dediler.
Ali Fikri Yavuz
“Allah’a iman edin ve Rasûlünün maiyyetinde cihada gidin” diye bir süre indirildiği zaman, içlerinde servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve : “- Bırak bizi oturanlarla beraber olalım” dediler.
Celal Yıldırım
Allah´a imân edin ve Peygamberiyle beraber savaşın, diye bir sûre indiği zaman, onlardan servet sahipleri senden izin isterler: «Bizi bırak da (evlerinde) oturan (kadın)larla birlikte olalım» derler.
Diyanet Vakfı
"Allah'a inanın, Resulü ile beraber cihad edin" diye bir sure indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.
Edip Yüksel
"ALLAH'a inanın, elçisiyle birlikte cihad edin," diye bir sure indiği zaman, onların güçlü ve varlıklı olanları bile senden izin istediler ve, "Bizi bırak oturanlarla beraber olalım," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
"Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin." diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "Bırak bizi oturanlarla beraber oturalım." dediler.
Fizilal-il Kuran
Allah´a inanınız ve peygamberi ile birlikte cihad ediniz direktifini içeren bir sure indiğinde onların içindeki zenginler senden izin isteyerek «Bizi bırak evlerinde oturanlarla birlikte olalım» derler.
Gültekin Onan
"Tanrı´ya inanın, O´nun elçisi ile cihada çıkın" diye bir sure indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar senden izin isteyip: "Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım" dediler.
Hasan Basri Çantay
«Allaha îman edin, Resulünün maiyyetinde cihâda gidin» diye bir sûre indirildiği zaman içlerinden servet saahibi olanlar senden izin isteyib: «Bırak bizi, (harbe gidemeyib) oturanlarla beraber olalım» dediler.
İbni Kesir
Allah´a iman edin, Rasulü ile birlikte cihad edin, diye bir sure indirildiğinde; içlerinden gücü yetenler senden izin isteyip: Bizi bırak da oturanlarla birlikte kalalım, derler.
İskender Ali Mihr
Ve Allah´a âmenû olmak (Allah´a ulaşmayı dilemek) ve O´nun Resûl´ü ile beraber cihad etmek (için) bir sure indirildiği zaman onlardan servet sahipleri senden izin istediler. Ve (şöyle) dediler: “Bizi bırak, kalanlarla (oturanlarla) beraber olalım.”
Muhammed Esed
(Gerçekten de hakkı inkar ediyor onlar:) çünkü vahiy yoluyla: "Allaha inanın ve Onun Elçisiyle beraber (Onun yolunda savaşın" diye çağrıldıklarında, onlardan (savaşa katılmaya) pekala güç yetirebilecek durumda olanlar (bile), "bizi bırak, evde kalanlarla birlikte kalalım" diyerek senden izin istediler.
Muslim Shahin
«Allah’a inanın, Rasûlü ile beraber cihad edin» diye bir sûre indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: «Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım.» dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Allah Teâlâ´ya imân edin ve peygamberinin mâiyetinde cihadda bulunun diye bir sûre indiği zaman, onlardan kudret ve servet sahipleri senden izin dilediler ve, «Bizi bırak, oturanlar ile beraber olalım,» dediler.
Rowwad Translation Center
“Allah’a iman edin ve Rasûlü ile birlikte cihat edin” diye bir sûre indirildiğinde, onlardan servet sahibi olanlar senden izin istediler ve; “Bizi bırak da oturup kalanlarla birlikte olalım.” dediler.
Şaban Piriş
Allah’a iman edin ve O’nun Resulü’nün yanında cihad edin! diye bir sûre indirilse; onlardan gücü yetenler: ‘Bizi bırak, oturanlarla beraber olalım!’ diyerek senden izin isterler.
Shaban Britch
Allah’a iman edin ve O’nun Rasûlü’nün yanında cihad edin! diye bir sûre indirildiği vakit, onlardan servet sahibi olanlar: "Bizi bırak, oturanlarla beraber olalım!" diyerek senden izin isterler.
Suat Yıldırım
“Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin.” diye bir sûre indiği zaman,onlardan servet ve imkân sahibi kimseler senden sefere katılmamak için izin istediler ve “Bırak, biz de evlerinde oturan kadınlar ve özürlülerle birlikte oturalım” dediler.
Süleyman Ateş
Allah'a inanın, Elçisiyle beraber cihadedin! diye bir sure indirildiği zaman içlerinden servet sahibi olanlar, senden izin istediler: "Bizi bırak, oturanlarla beraber oturalım." dediler.
Tefhim-ul Kuran
«Allah´a iman edin, O´nun Resulü ile cihada çıkın» diye bir sure indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip: «Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım» dediler.
Yaşar Nuri Öztürk
"Allah'a inanın, O'nun resulüyle yan yana cihat edin!" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım!"