Kuran-i Kerim Suresi Tevbe ayet 52
Qur'an Surah At-Tawbah Verse 52
Tevbe [9]: 52 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
قُلْ هَلْ تَرَبَّصُوْنَ بِنَآ اِلَّآ اِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِۗ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ اَنْ يُّصِيْبَكُمُ اللّٰهُ بِعَذَابٍ مِّنْ عِنْدِهٖٓ اَوْ بِاَيْدِيْنَاۖ فَتَرَبَّصُوْٓا اِنَّا مَعَكُمْ مُّتَرَبِّصُوْنَ (التوبة : ٩)
- qul
- قُلْ
- Say
- de ki
- hal tarabbaṣūna
- هَلْ تَرَبَّصُونَ
- "Do you await
- gözetiyor musunuz?
- binā
- بِنَآ
- for us
- bizim için
- illā
- إِلَّآ
- except
- yalnız
- iḥ'dā
- إِحْدَى
- one
- birini
- l-ḥus'nayayni
- ٱلْحُسْنَيَيْنِۖ
- (of) the two best (things)
- iki iyilikten
- wanaḥnu
- وَنَحْنُ
- while we
- ama biz
- natarabbaṣu
- نَتَرَبَّصُ
- [we] await
- gözetiyoruz
- bikum
- بِكُمْ
- for you
- size
- an yuṣībakumu
- أَن يُصِيبَكُمُ
- that Allah will afflict you
- ulaştırmasını
- l-lahu
- ٱللَّهُ
- Allah will afflict you
- Allah'ın
- biʿadhābin
- بِعَذَابٍ
- with a punishment
- bir azab
- min ʿindihi
- مِّنْ عِندِهِۦٓ
- from [near] Him
- kendi tarafından
- aw
- أَوْ
- or
- veya
- bi-aydīnā
- بِأَيْدِينَاۖ
- by our hands?
- bizim ellerimizle
- fatarabbaṣū
- فَتَرَبَّصُوٓا۟
- So wait
- haydi gözetin
- innā
- إِنَّا
- indeed, we
- biz de
- maʿakum
- مَعَكُم
- with you
- sizinle beraber
- mutarabbiṣūna
- مُّتَرَبِّصُونَ
- (are) waiting"
- gözetenleriz
Transliteration:
Qul hal tarabbasoona binaaa illaaa ihdal husnayayni wa nahnu natrabbasu bikum ai yus eebakumul laahu bi'azaa bim min 'indiheee aw biaidee naa fatarabbasooo innaa ma'akum mutarabbisoon(QS. at-Tawbah:52)
English Sahih International:
Say, "Do you await for us except one of the two best things [i.e., martyrdom or victory] while we await for you that Allah will afflict you with punishment from Himself or at our hands? So wait; indeed we, along with you, are waiting." (QS. At-Tawbah, Ayah 52)
Diyanet Isleri:
De ki: "Bize iki iyiden, gazilik ve şehidlikten başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz Allah'ın kendi katından veya elimizle, sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyiniz, doğrusu biz de sizinle birlikte beklemekteyiz." (Tevbe, ayet 52)
Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Bizim ya gazi yahut şehit olmamızdan, o iki güzel akibetten birine uğramamızdan başka bir şey mi gözetmedesiniz? Ve biz de sizin ya Allah katından, yahut da bizim elimizle, bizim tarafımızdan bir azaba uğramanızı gözleyip beklemedeyiz. Haydi siz gözetleyedurun, biz de sizinle beraber gözetlemekteyiz.
Adem Uğur
De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah´ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.
Ali Bulaç
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya Kendi Katından veya bizim elimizle size bir azap dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz.
Ali Fikri Yavuz
Münafıklara şöyle de: “- Siz bize, ancak iki güzelliğin (zafer ile şehitliğin) birini gözetleyip bekliyorsunuz. Biz ise, Allah’ın kendi tarafından veya bizim elimizle size bir azab indirmesini gözetliyoruz. Haydi bekleyin durun, biz de sizinle beraber gözetleyeciyiz. “
Celal Yıldırım
De ki: Bizim hakkımızda bekleyedurduğunuz, gözetleyip beklediğiniz, iki iyilikten başkası mıdır ? (Yo gazi, ya da şehîd olmak). Biz de Allah´ın kendi tarafından veya bizim elimizle size bir azâb dokunduracağını bekliyoruz. Siz de bekleyin ; doğrusu biz de sizinle beraber beklemekteyiz.
Diyanet Vakfı
De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.
Edip Yüksel
De ki: "Biz sizin için, ALLAH'ın, ya kendi tarafından veya bizim elimizle sizi cezalandırmasını umarken siz bizim için ancak iki güzelden birini (gazilik veya şehitlik) umabilirsiniz. Umutla bekleyin, biz de umutla bekliyoruz.
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: "Siz bizde iki güzelliğin (Zafer veya şehitliğin) birinden başkasını mı gözetirsiniz? Biz ise size Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle bir azap indirmesini gözetiyoruz. Haydi siz gözetedurun, biz de sizinle beraber gözetmekteyiz."
Fizilal-il Kuran
De ki; «Bizim için beklediğiniz sonuç iki iyiden, yani zaferden veya şehit düşmekten biri değil mi? Biz ise Allah´ın sizi ya doğrudan doğruya kendi tarafından ya da bizim elimizle azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyiniz bakalım, biz de sizinle birlikte bekliyoruz.»
Gültekin Onan
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Tanrı´nın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz."
Hasan Basri Çantay
De ki: «Siz bizde iki güzelliğin birinden başkasını mı gözetiyorsunuz? Halbuki biz Allahın size ya kendi katından, yahud bizim elimizle bir azâb getireceğini bekliyoruz. Haydi siz (bizim akıbetimizi) gözetleye durun, biz de sizinle beraber (kendi feci´ akıbetlerinizi) bekleyiciyiz».
İbni Kesir
De ki: Bize iki güzelliğin birinden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Halbuki biz, Allah´ın kendi katından veya bizim elimizle size bir azab getireceğini bekliyoruz. Öyleyse bekleyin, doğrusu biz de sizinle beraber bekleyenlerdeniz.
İskender Ali Mihr
De ki: “Bizim için iki güzelliğin birinden başkasını mı bekliyorsunuz? Ve biz (de) Allah´ın, O´nun katından veya bizim elimizle size bir azap isabet ettirmesini bekliyoruz. Artık siz (de) bekleyin! Muhakkak ki; biz de sizinle beraber bekleyenleriz.
Muhammed Esed
De ki: "Bize (olması mümkün) iyiler iyisi iki şeyden birisi değil de, ille de (kötü) bir şey olmasını mı umup gözlüyorsunuz? Fakat, bilin ki, sizin kadar biz de gözlüyoruz, Allahın (ya) kendi katından ya da bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını! O halde, umutla gözleyin; bilin ki, biz de sizinle birlikte gözleyeceğiz!"
Muslim Shahin
De ki: Siz bizim için ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.
Ömer Nasuhi Bilmen
De ki: «Siz bizim hakkımızda iki güzellikten birinden başkasını mı beklersiniz? Ve bizler ise size Cenâb-ı Hakk´ın katından veya bizim ellerimizle bir azabın isabetini bekliyoruz. Artık bekleyiniz. Biz de sizinle beraber bekleyicileriz.»
Rowwad Translation Center
De ki: "Bize iki iyiden (şehadet ya da zaferden) başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah’ın kendi katından veya bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin siz, biz de sizinle bekleyenleriz!"
Şaban Piriş
De ki: -Bize iki iyiden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah’ın kendi katından veya bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin siz, biz de sizinle bekleyenleriz!
Shaban Britch
De ki: Bize iki iyiden (şehadet ya da zaferden) başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah’ın kendi katından veya bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin siz, biz de sizinle bekleyenleriz!
Suat Yıldırım
Münafıklara de ki: “Bizim hakkımızda bekleyip gözlediğiniz, iki güzel şeyden, yani zaferden veya şehid olmaktan başka bir şey midir?Biz ise Allah'ın, ya kendi tarafından veya bizim ellerimizle sizi azaba uğratmasını bekliyoruz.Bekleyin bakalım, biz de bekliyoruz!
Süleyman Ateş
De ki: "Bize yalnız iki iyilikten (ya gazilik veya şehidlikten) birini gözetmiyor musunuz? Ama biz, Allah'ın size ya kendi tarafından veya bizim ellerimizle bir azab ulaştırmasını gözetiyoruz. Haydi gözetin, biz de sizinle beraber gözetenleriz."
Tefhim-ul Kuran
De ki: «Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı beklemektesiniz? Oysa biz de, Allah´ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını beklemekteyiz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz.»
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Bizim için iki güzelliğin birinden başkasını mı bekliyorsunuz? Biz de size Allah'ın, kendi katından veya bizim ellerimizle bir azap çarptırmasını bekliyoruz. Artık bekleyin, sizinle beraber biz de bekliyoruz."