Skip to content

Suresi Gasiye - Page: 2

Al-Ghashiyah

(al-Ghāšiyah)

11

لَّا تَسْمَعُ فِيْهَا لَاغِيَةً ۗ ١١

lā tasmaʿu
لَّا تَسْمَعُ
işitmezler
fīhā
فِيهَا
orada
lāghiyatan
لَٰغِيَةً
boş söz
Orada boş söz işitmezler. ([88] Gasiye: 11)
Tefsir
12

فِيْهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ ۘ ١٢

fīhā
فِيهَا
orada vardır
ʿaynun
عَيْنٌ
bir kaynak
jāriyatun
جَارِيَةٌ
akan
Orada akan kaynak vardır. ([88] Gasiye: 12)
Tefsir
13

فِيْهَا سُرُرٌ مَّرْفُوْعَةٌ ۙ ١٣

fīhā
فِيهَا
orada
sururun
سُرُرٌ
tahtlar
marfūʿatun
مَّرْفُوعَةٌ
yükseltilmiş
Orada, yükseltilmiş tahtlar vardır. ([88] Gasiye: 13)
Tefsir
14

وَّاَكْوَابٌ مَّوْضُوْعَةٌ ۙ ١٤

wa-akwābun
وَأَكْوَابٌ
ve kadehler
mawḍūʿatun
مَّوْضُوعَةٌ
konulmuş
Yerleştirilmiş kaseler, ([88] Gasiye: 14)
Tefsir
15

وَّنَمَارِقُ مَصْفُوْفَةٌ ۙ ١٥

wanamāriqu
وَنَمَارِقُ
ve yastıklar
maṣfūfatun
مَصْفُوفَةٌ
dizilmiş
Sıra sıra yastıklar, ([88] Gasiye: 15)
Tefsir
16

وَّزَرَابِيُّ مَبْثُوْثَةٌ ۗ ١٦

wazarābiyyu
وَزَرَابِىُّ
ve halılar
mabthūthatun
مَبْثُوثَةٌ
serilmiş
Serilmiş, yumuşak tüylü halılar vardır. ([88] Gasiye: 16)
Tefsir
17

اَفَلَا يَنْظُرُوْنَ اِلَى الْاِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْۗ ١٧

afalā yanẓurūna
أَفَلَا يَنظُرُونَ
bakmıyorlar mı?
ilā l-ibili
إِلَى ٱلْإِبِلِ
develere
kayfa
كَيْفَ
nasıl
khuliqat
خُلِقَتْ
yaratılmış
Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? ([88] Gasiye: 17)
Tefsir
18

وَاِلَى السَّمَاۤءِ كَيْفَ رُفِعَتْۗ ١٨

wa-ilā
وَإِلَى
ve
l-samāi
ٱلسَّمَآءِ
göğe
kayfa
كَيْفَ
nasıl?
rufiʿat
رُفِعَتْ
yükseltilmiş
Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? ([88] Gasiye: 18)
Tefsir
19

وَاِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْۗ ١٩

wa-ilā
وَإِلَى
ve
l-jibāli
ٱلْجِبَالِ
dağlara
kayfa
كَيْفَ
nasıl?
nuṣibat
نُصِبَتْ
dikilmiş
Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? ([88] Gasiye: 19)
Tefsir
20

وَاِلَى الْاَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْۗ ٢٠

wa-ilā
وَإِلَى
ve
l-arḍi
ٱلْأَرْضِ
yere
kayfa
كَيْفَ
nasıl?
suṭiḥat
سُطِحَتْ
yayılıp döşenmiş
Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? ([88] Gasiye: 20)
Tefsir