Kuran-i Kerim Suresi Tekvir ayet 23
Qur'an Surah At-Takwir Verse 23
Tekvir [81]: 23 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُبِيْنِۚ (التكوير : ٨١)
- walaqad
- وَلَقَدْ
- And certainly
- ve andolsun
- raāhu
- رَءَاهُ
- he saw him
- onu görmüştür
- bil-ufuqi
- بِٱلْأُفُقِ
- in the horizon
- ufukta
- l-mubīni
- ٱلْمُبِينِ
- the clear
- apaçık
Transliteration:
Wa laqad ra aahu bilufuqil mubeen(QS. at-Takwīr:23)
English Sahih International:
And he has already seen him [i.e., Gabriel] in the clear horizon. (QS. At-Takwir, Ayah 23)
Diyanet Isleri:
And olsun ki, o, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür. (Tekvir, ayet 23)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü.
Adem Uğur
Andolsun ki, onu (Cebrail´i) apaçık ufukta görmüştür.
Ali Bulaç
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ali Fikri Yavuz
And olsun ki, Peygamber, o Cebrâil’i açık ufukta gördü.
Celal Yıldırım
And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail´i) açık ufukta gördü.
Diyanet Vakfı
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Edip Yüksel
Onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Elmalılı Hamdi Yazır
Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.
Fizilal-il Kuran
Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Gültekin Onan
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Hasan Basri Çantay
Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.
İbni Kesir
Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.
İskender Ali Mihr
Ve andolsun (resûl), O´nu (Cebrail A.S´ı) ufukta apaçık gördü.
Muhammed Esed
o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;
Muslim Shahin
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Ömer Nasuhi Bilmen
(23-25) Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir.
Rowwad Translation Center
Onu (Cebrail'i) ufukta apaçık görmüştür.
Şaban Piriş
Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.
Shaban Britch
Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.
Suat Yıldırım
O, vahyi getiren elçi Cebrail'i, apaçık ufukta görmüştü. [53,13-16]
Süleyman Ateş
Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.