Skip to content

Suresi Abese - Page: 4

'Abasa

(ʿAbasa)

31

وَفَاكِهَةً وَّاَبًّا ٣١

wafākihatan
وَفَٰكِهَةً
ve meyva
wa-abban
وَأَبًّا
ve çayır
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. ([80] Abese: 31)
Tefsir
32

مَتَاعًا لَّكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۗ ٣٢

matāʿan
مَّتَٰعًا
geçim olarak
lakum
لَّكُمْ
sizin için
wali-anʿāmikum
وَلِأَنْعَٰمِكُمْ
ve hayvanlarınız için
Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir. ([80] Abese: 32)
Tefsir
33

فَاِذَا جَاۤءَتِ الصَّاۤخَّةُ ۖ ٣٣

fa-idhā
فَإِذَا
zaman
jāati
جَآءَتِ
geldiği
l-ṣākhatu
ٱلصَّآخَّةُ
kulakları sağır eden o ses
O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman; ([80] Abese: 33)
Tefsir
34

يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخِيْهِۙ ٣٤

yawma
يَوْمَ
işte o gün
yafirru
يَفِرُّ
kaçar
l-maru
ٱلْمَرْءُ
kişi
min akhīhi
مِنْ أَخِيهِ
kardeşinden
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. ([80] Abese: 34)
Tefsir
35

وَاُمِّهٖ وَاَبِيْهِۙ ٣٥

wa-ummihi
وَأُمِّهِۦ
ve anasından
wa-abīhi
وَأَبِيهِ
ve babası(ndan)
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. ([80] Abese: 35)
Tefsir
36

وَصَاحِبَتِهٖ وَبَنِيْهِۗ ٣٦

waṣāḥibatihi
وَصَٰحِبَتِهِۦ
ve eşi(nden)
wabanīhi
وَبَنِيهِ
ve oğulları(ndan)
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. ([80] Abese: 36)
Tefsir
37

لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَىِٕذٍ شَأْنٌ يُّغْنِيْهِۗ ٣٧

likulli
لِكُلِّ
hepsinin vardır
im'ri-in
ٱمْرِئٍ
her kişinin
min'hum
مِّنْهُمْ
onlardan
yawma-idhin
يَوْمَئِذٍ
o gün
shanun
شَأْنٌ
bir derdi
yugh'nīhi
يُغْنِيهِ
kendisine yeter
O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır. ([80] Abese: 37)
Tefsir
38

وُجُوْهٌ يَّوْمَىِٕذٍ مُّسْفِرَةٌۙ ٣٨

wujūhun
وُجُوهٌ
yüzler (var ki)
yawma-idhin
يَوْمَئِذٍ
o gün
mus'firatun
مُّسْفِرَةٌ
parıl parıl
O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. ([80] Abese: 38)
Tefsir
39

ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ ۚ ٣٩

ḍāḥikatun
ضَاحِكَةٌ
güleçtir
mus'tabshiratun
مُّسْتَبْشِرَةٌ
sevinçlidir
O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. ([80] Abese: 39)
Tefsir
40

وَوُجُوْهٌ يَّوْمَىِٕذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌۙ ٤٠

wawujūhun
وَوُجُوهٌ
ve yüzler (vardır)
yawma-idhin
يَوْمَئِذٍ
o gün
ʿalayhā
عَلَيْهَا
üzeri
ghabaratun
غَبَرَةٌ
tozlanmış
O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. ([80] Abese: 40)
Tefsir