Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Enfal ayet 7

Qur'an Surah Al-Anfal Verse 7

Enfal [8]: 7 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَاِذْ يَعِدُكُمُ اللّٰهُ اِحْدَى الطَّاۤىِٕفَتَيْنِ اَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّوْنَ اَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُوْنُ لَكُمْ وَيُرِيْدُ اللّٰهُ اَنْ يُّحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمٰتِهٖ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكٰفِرِيْنَۙ (الأنفال : ٨)

wa-idh
وَإِذْ
And when
o zaman
yaʿidukumu
يَعِدُكُمُ
promised you
size va'dediyordu
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
Allah
iḥ'dā
إِحْدَى
one
birinin
l-ṭāifatayni
ٱلطَّآئِفَتَيْنِ
(of) the two groups
iki topluluktan
annahā
أَنَّهَا
that it (would be)
muhakkak
lakum
لَكُمْ
for you
sizin olduğunu
watawaddūna
وَتَوَدُّونَ
and you wished
siz de istiyordunuz
anna
أَنَّ
that
gerçekten
ghayra dhāti
غَيْرَ ذَاتِ
(one) other than that
hali
l-shawkati
ٱلشَّوْكَةِ
(of) the armed
kuvvetsiz olanın
takūnu
تَكُونُ
would be
olmasını
lakum
لَكُمْ
for you
sizin
wayurīdu
وَيُرِيدُ
But intended
oysa istiyordu
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
Allah
an yuḥiqqa
أَن يُحِقَّ
to justify
gerçekleştirmek
l-ḥaqa
ٱلْحَقَّ
the truth
hakkı
bikalimātihi
بِكَلِمَٰتِهِۦ
by His words
sözleriyle
wayaqṭaʿa
وَيَقْطَعَ
and cut off
ve kesmek
dābira
دَابِرَ
(the) roots
ardını
l-kāfirīna
ٱلْكَٰفِرِينَ
(of) the disbelievers
kafirlerin

Transliteration:

Wa iz ya'idukumul laahu ihdat taaa'ifataini annahaa lakum wa tawaddoona anna ghaira zaatish shawkati takoonu lakum wa yureedul laahu ai yuhiqqal haqqa bikalimaatihee wa taqta'a daabiral kaafireen (QS. al-ʾAnfāl:7)

English Sahih International:

[Remember, O believers], when Allah promised you one of the two groups – that it would be yours – and you wished that the unarmed one would be yours. But Allah intended to establish the truth by His words and to eliminate the disbelievers (QS. Al-Anfal, Ayah 7)

Diyanet Isleri:

Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı tepelemek için, Allah sözleriyle hakkı ortaya koymak ve inkarcıların kökünü kesmek istiyordu. (Enfal, ayet 7)

Abdulbaki Gölpınarlı

Hani Allah, o iki bölükten birinin muhakkak sizin olacağını vaad ediyordu da siz, silahı bulunmayanların, elinize düşmesini istiyordunuz. Halbuki Allah, sözleriyle, gerçeği yerine getirmek ve kafirlerin kökünü kesmek istiyordu.

Adem Uğur

Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Ali Bulaç

Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın ve inkar edenlerin arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Ali Fikri Yavuz

O vakit Allah, yük kervanı ve silâhlı birlikten birini size vâd ediyordu, ki sizin olsun. Siz de, silâhı bulunmıyan kervanın size ait olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı ve İslâmı açığa vurmayı ve kâfirlerin arkasını kesmeyi diliyordu.

Celal Yıldırım

Hani Allah iki taifeden birini size va´dediyordu da siz ise güçsüz, silâhsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah da sözleriyle hakkın yerine gelmesini ve kâfirlerin kökünü kesmeyi diliyor;

Diyanet Vakfı

Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kafirlerin ardını kesmek istiyordu.

Edip Yüksel

ALLAH iki gruptan birisini (yenmeyi) size söz vermişti; siz ise, güçsüz olanıyla karşılaşmayı istiyordunuz. Oysa ALLAH kelimeleriyle gerçeği gerçekleştirmek ve kafirlerin ardını kesmek diliyor.

Elmalılı Hamdi Yazır

İşte o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureyş ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacaktı. Siz ise arzu ediyordunuz ki, şanı ve şerefi olmayan şey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı yerine oturtmak ve kâfirlerinarkasını kesmek istiyordu.

Fizilal-il Kuran

Allah, iki gruptan birinin hakkından geleceğinizi vadettiği zaman, siz güçsüz olan grubun size düşmesini istediniz. Oysa Allah sözleri aracılığı ile gerçeği yüceltmeyi ve kâfirlerin kökünü kazımayı, soylarını kurutmayı istiyordu.

Gültekin Onan

Hani Tanrı iki topluluktan birinin mutlaka sizin olacağını vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Tanrı, sözleriyle hakkın ve kafirlerin arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Hasan Basri Çantay

Hani Allah size iki taaifeden birinin muhakkak sizin olduğunu va´dediyordu, siz ise kuvvetli ve silâhı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah da emirleriyle hakkı açığa vurmayı, kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.

İbni Kesir

Hani Allah; iki taifeden birini size vaadediyordu. Siz ise, kuvvetli bulunmayanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah ta istiyordu ki; sözleriyle hakkı gerçekleştirsin ve kafirlerin kökünü kessin.

İskender Ali Mihr

Ve Allah, iki taifeden birinin sizin olmasını, size vaadediyordu. Ve siz, silâhsız olanın (silâh sahibi olmayanın) sizin olmasını temenni ediyorsunuz. Ve Allah (da) O´nun (Kendi) sözleri ile hakkın gerçekleşmesini ve kâfirlerin arkasının (neslin devamının) kesilmesini istiyor.

Muhammed Esed

İmdi, (hatırlayın) Allah, (bu) iki (düşman) topluluğundan birinin sizin elinize düşeceği konusunda size söz vermişti; sizlerse güçsüz olanın elinize düşmesini arzu ediyordunuz; oysa Allahın muradı, sözleriyle tam bir uyum içinde, hakkın hak olduğunu göstermek ve hakkı inkar edenlerin son kalıntılarını da silip atmak yönündeydi.

Muslim Shahin

Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve hani Allah Teâlâ size iki tâifeden birini, «Şüphesiz o sizindir!» diye vaadleşti. Siz ise arzu ediyordunuz ki, kuvvet sahibi olmayan sizin olsun. Halbuki, Allah Teâlâ emirleriyle hakkı izhar etmeyi ve kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.

Rowwad Translation Center

Hani Allah, size iki taifeden (ordu ya da kervandan) birini, o sizindir diye vadediyordu. Siz de güçsüz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, kelimeleriyle hakkı/İslamı yüceltmek, kâfirlerin ardını/kökünü kesmek istiyordu.

Şaban Piriş

Allah, iki gruptan birinin sizin olacağını vaat etmişti. Siz güçsüz ve silahsız olanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Oysa Allah, emirleriyle hakkın gerçekleşmesini ve kafirlerin gücünün arkasını kesmek istiyordu.

Shaban Britch

Hani Allah size iki taifeden (ordu ya da kervandan) birini, o sizindir diye vadediyordu. Siz de güçsüz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, kelimeleriyle hakkı/İslamı yüceltmek kâfirlerin ardını/kökünü kesmek istiyordu.

Suat Yıldırım

Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vâd ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz.Halbuki Allah ise, emirleriyle hakkı üstün kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kâfirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suçlu müşrik gürûhu hoşlanmasa da, hak olan İslâm'ı yüceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.

Süleyman Ateş

Allah size, iki topluluktan birinin sizin olduğunu va'dediyordu; siz de kuvvetsiz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (kuvvetli olan takımı yok ederek) kafirlerin ardını kesmek istiyordu.

Tefhim-ul Kuran

Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını size vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istemekteydiniz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın gerçekleşmesini sağlamak ve küfre sapanların arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Yaşar Nuri Öztürk

O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını-arkasını kesmeyi istiyordu.