Skip to content

Suresi Naziat - Page: 2

An-Nazi'at

(an-Nāziʿāt)

11

ءَاِذَا كُنَّا عِظَامًا نَّخِرَةً ۗ ١١

a-idhā
أَءِذَا
sonra ha?
kunnā
كُنَّا
biz olduktan
ʿiẓāman
عِظَٰمًا
kemikler
nakhiratan
نَّخِرَةً
çürümüş
"Ufalanmış kemik olduğumuz zaman mı?" ([79] Naziat: 11)
Tefsir
12

قَالُوْا تِلْكَ اِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ ۘ ١٢

qālū
قَالُوا۟
dediler
til'ka
تِلْكَ
bu
idhan
إِذًا
öyle ise
karratun
كَرَّةٌ
bir dönüştür
khāsiratun
خَاسِرَةٌ
ziyanlı
Derler ki: "O takdirde bu zararına bir dönüştür." ([79] Naziat: 12)
Tefsir
13

فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَّاحِدَةٌۙ ١٣

fa-innamā
فَإِنَّمَا
halbuki
hiya
هِىَ
O
zajratun
زَجْرَةٌ
haykırıştır
wāḥidatun
وَٰحِدَةٌ
bir tek
Doğrusu bir tek çığlık yetecektir. ([79] Naziat: 13)
Tefsir
14

فَاِذَا هُمْ بِالسَّاهِرَةِۗ ١٤

fa-idhā
فَإِذَا
hemen
hum
هُم
onlar
bil-sāhirati
بِٱلسَّاهِرَةِ
uyanıklık alanındadırlar
Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir. ([79] Naziat: 14)
Tefsir
15

هَلْ اَتٰىكَ حَدِيْثُ مُوْسٰىۘ ١٥

hal atāka
هَلْ أَتَىٰكَ
sana geldimi?
ḥadīthu
حَدِيثُ
haberi
mūsā
مُوسَىٰٓ
Musa'nın
Musa'nın başından geçen olay sana geldi mi? ([79] Naziat: 15)
Tefsir
16

اِذْ نَادٰىهُ رَبُّهٗ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ ١٦

idh
إِذْ
hani
nādāhu
نَادَىٰهُ
ona seslenmişti
rabbuhu
رَبُّهُۥ
Rabbi
bil-wādi
بِٱلْوَادِ
vadi'de
l-muqadasi
ٱلْمُقَدَّسِ
kutsal
ṭuwan
طُوًى
Tuva'da
Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitap etmişti: ([79] Naziat: 16)
Tefsir
17

اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهٗ طَغٰىۖ ١٧

idh'hab
ٱذْهَبْ
git
ilā fir'ʿawna
إِلَىٰ فِرْعَوْنَ
Fir'avn'a
innahu
إِنَّهُۥ
çünkü o
ṭaghā
طَغَىٰ
azdı
"Firavun'a git; doğrusu o azmıştır." ([79] Naziat: 17)
Tefsir
18

فَقُلْ هَلْ لَّكَ اِلٰٓى اَنْ تَزَكّٰىۙ ١٨

faqul
فَقُلْ
de ki
hal laka
هَل لَّكَ
istermisin?
ilā an tazakkā
إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
arınmayı
"Ona de ki: Arınmağa niyetin var mı?" ([79] Naziat: 18)
Tefsir
19

وَاَهْدِيَكَ اِلٰى رَبِّكَ فَتَخْشٰىۚ ١٩

wa-ahdiyaka
وَأَهْدِيَكَ
ve seni ileteyim
ilā rabbika
إِلَىٰ رَبِّكَ
Rabbine
fatakhshā
فَتَخْشَىٰ
O'ndan korkasın
"Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın." ([79] Naziat: 19)
Tefsir
20

فَاَرٰىهُ الْاٰيَةَ الْكُبْرٰىۖ ٢٠

fa-arāhu
فَأَرَىٰهُ
sonra ona gösterdi
l-āyata
ٱلْءَايَةَ
mu'cizeyi
l-kub'rā
ٱلْكُبْرَىٰ
büyük
Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi. ([79] Naziat: 20)
Tefsir