Kuran-i Kerim Suresi Mearic ayet 44
Qur'an Surah Al-Ma'arij Verse 44
Mearic [70]: 44 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
خَاشِعَةً اَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ۗذٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذِيْ كَانُوْا يُوْعَدُوْنَ ࣖ (المعارج : ٧٠)
- khāshiʿatan
- خَٰشِعَةً
- Humbled
- korkulu
- abṣāruhum
- أَبْصَٰرُهُمْ
- their eyes
- gözleri
- tarhaquhum
- تَرْهَقُهُمْ
- will cover them
- onları bürümüş
- dhillatun
- ذِلَّةٌۚ
- humiliation
- alçaklık
- dhālika
- ذَٰلِكَ
- That
- işte budur
- l-yawmu
- ٱلْيَوْمُ
- (is) the Day
- gün
- alladhī kānū
- ٱلَّذِى كَانُوا۟
- which they were
- olan
- yūʿadūna
- يُوعَدُونَ
- promised
- onlara va'dedilmiş
Transliteration:
Khaashi'atan absaaruhum tarhaquhum zillah; zaalikal yawmul lazee kaanoo yoo'adoon(QS. al-Maʿārij:44)
English Sahih International:
Their eyes humbled, humiliation will cover them. That is the Day which they had been promised. (QS. Al-Ma'arij, Ayah 44)
Diyanet Isleri:
Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür. (Mearic, ayet 44)
Abdulbaki Gölpınarlı
Gözleri yerde, üstlerine aşağılık çökmüş; işte onlara vaadedilen gün, bugündür.
Adem Uğur
Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
Ali Bulaç
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük' yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azap) günüdür.
Ali Fikri Yavuz
Gözleri (zillet içinde) düşkün bir halde, kendilerini bir horluk kaplayacak. İşte bugün, o (azabla) vaad edildikleri kıyamet günüdür.
Celal Yıldırım
Gözleri korkudan alçalıp düşük bir haldedir, zillet kendilerini saracak ; işte bu, Va´dolundukları gündür.
Diyanet Vakfı
Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
Edip Yüksel
Gözleri dönmüş, kendilerini utanç sarmış olarak. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
Elmalılı Hamdi Yazır
Gözleri düşük, kendilerini bir alçaklık saracak da saracak. İşte onlara vaad edilen gün, o gündür.
Fizilal-il Kuran
Gözleri düşük, yüzlerini alçaklık bürümüş bir durumda. İşte onlara vaadedilen gün, bugündür.
Gültekin Onan
Gözleri ´korkudan ve dehşetten düşük´, yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.
Hasan Basri Çantay
gözleri horlukla aşağıda, kendilerini bir zillet (ve hakaaret) kaplamış olarak. İşte bu, onların tehdîd edilegeldikleri gündür.
İbni Kesir
Gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak. İşte bu; onlara vaad olunan gündür.
İskender Ali Mihr
Onların bakışları korkulu bir haldedir, onları bir zillet kaplar. İşte bu, onların vaadolundukları gündür.
Muhammed Esed
gözleri düşmüş, zillete duçar bir vaziyette; işte onlara defalarca haber verilen Gün...
Muslim Shahin
Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
Ömer Nasuhi Bilmen
Gözleri düşkün olduğu halde kendilerini bir zillet kaplayacaktır, işte o, onların tehdid olunmuş oldukları gündür.
Rowwad Translation Center
Gözleri yere yıkılmış, (yüzlerini) zillet bürümüştür. İşte bu, onlara söz verilen gündür!
Şaban Piriş
Gözleri yere yıkılmış, (yüzlerini) zillet bürümüş. İşte bu, onlara söz verilen gündür!
Shaban Britch
Gözleri yere yıkılmış, (yüzlerini) zillet bürümüş İşte bu, onlara söz verilen gündür!
Suat Yıldırım
Gözleri yerde, kendilerini baştan aşağı bir zillet kaplamış durumdadır.İşte kendilerine vâd edilen gün, bugündür.
Süleyman Ateş
Gözleri düşük, yüzlerini alçaklık bürümüş bir durumda. İşte onlara va'dedilen gün, bugündür.
Tefhim-ul Kuran
Gözleri ´korkudan ve dehşetten düşük,´ yüzlerini de bir zillet sarıp kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.
Yaşar Nuri Öztürk
Gözleri yere eğik; bir zillet kuşatmıştır onları. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan.