Kuran-i Kerim Suresi Mearic ayet 37
Qur'an Surah Al-Ma'arij Verse 37
Mearic [70]: 37 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
عَنِ الْيَمِيْنِ وَعَنِ الشِّمَالِ عِزِيْنَ (المعارج : ٧٠)
- ʿani l-yamīni
- عَنِ ٱلْيَمِينِ
- On the right
- sağdan
- waʿani
- وَعَنِ
- and on
- ve
- l-shimāli
- ٱلشِّمَالِ
- the left
- soldan
- ʿizīna
- عِزِينَ
- (in) separate groups?
- ayrı ayrı gruplar halinde
Transliteration:
'Anil yameeni wa 'anish shimaali 'izeen(QS. al-Maʿārij:37)
English Sahih International:
[To sit] on [your] right and [your] left in separate groups? (QS. Al-Ma'arij, Ayah 37)
Diyanet Isleri:
İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar? (Mearic, ayet 37)
Abdulbaki Gölpınarlı
Sağdan ve soldan parçaparça ve bölükbölük.
Adem Uğur
Bölük bölük sağından ve solundan (gelip etrafını sarıyorlar).
Ali Bulaç
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
Ali Fikri Yavuz
Sağdan ve soldan bölük bölük...
Celal Yıldırım
(36-37) O inkâr edenlere ne oluyor ki, sağdan soldan bölük bölük boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar ?
Diyanet Vakfı
Bölük bölük sağından ve solundan(gelip etrafını sarıyorlar)
Edip Yüksel
Sağdan, soldan gruplar halinde...
Elmalılı Hamdi Yazır
Sağdan ve soldan bölük bölük.
Fizilal-il Kuran
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar.
Gültekin Onan
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
Hasan Basri Çantay
(36-37) Şimdi, o küfredenlere ne oluyor ki senin sağ (ın) dan, sol (un) dan halka halka hep gözlerini sana doğru dikib bakmakdadırlar.
İbni Kesir
Sağdan ve soldan halka halka olarak.
İskender Ali Mihr
Sağdan ve soldan dağınık gruplar halinde.
Muhammed Esed
sağdan ve soldan kalabalıklar halinde (sana gelerek)?
Muslim Shahin
Bölük bölük sağından ve solundan.
Ömer Nasuhi Bilmen
(36-37) Artık ne var o kâfir olanlara ki senin cihetine koşarlar. Dağınık fırkalar olarak sağdan ve soldan.
Rowwad Translation Center
Sağdan soldan, bölük bölük.
Şaban Piriş
(36-37) Kafir olanlara ne oluyor ki; sağdan soldan, bölük pörçük uzaklaşıyorlar?
Shaban Britch
Sağdan soldan, bölük bölük gruplar halinde (oturup, seninle konuşuyorlar).
Suat Yıldırım
O kâfirlere ne oluyor ki, seninle alay etmek maksadıyla sağdan soldan dağınık gruplar halinde, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar.
Süleyman Ateş
Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde (gelip etrafını sarıyorlar)?
Tefhim-ul Kuran
Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
Yaşar Nuri Öztürk
Sağdan ve soldan parçalar halinde.