Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Araf ayet 98

Qur'an Surah Al-A'raf Verse 98

Araf [7]: 98 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

اَوَاَمِنَ اَهْلُ الْقُرٰٓى اَنْ يَّأْتِيَهُمْ بَأْسُنَا ضُحًى وَّهُمْ يَلْعَبُوْنَ (الأعراف : ٧)

awa-amina
أَوَأَمِنَ
Or felt secure
Ya da emin midirler?
ahlu
أَهْلُ
(the) people
halkı
l-qurā
ٱلْقُرَىٰٓ
(of) the cities
(o) ülkelerin
an yatiyahum
أَن يَأْتِيَهُم
that comes to them
onlara gelmeyeceğinden
basunā
بَأْسُنَا
Our punishment
azabımızın
ḍuḥan
ضُحًى
(in) daylight
kuşluk vakti
wahum
وَهُمْ
while they
ve onlar
yalʿabūna
يَلْعَبُونَ
(were) playing?
eğlenirlerken

Transliteration:

Awa amina ahlul quraaa ai yaatiyahum baasunaa duhanw wa hum yal'aboon (QS. al-ʾAʿrāf:98)

English Sahih International:

Or did the people of the cities feel secure from Our punishment coming to them in the morning while they were at play? (QS. Al-A'raf, Ayah 98)

Diyanet Isleri:

Yahut kentlerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken azabımızın kendilerine gelmesinden güvende miydiler? (Araf, ayet 98)

Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut memleketlerdeki halk, kuşluk çağı oynayıp dururken azabımızın birdenbire gelmeyeceğinden emin mi?

Adem Uğur

Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Ali Bulaç

Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu-azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?

Ali Fikri Yavuz

Yine o memleketlerin halkı, gündüz ortasında oynayıp eğlenirlerken, azabımızın gelip çatmasından emin mi oldular.

Celal Yıldırım

Veya kasabalar halkı, oynayıp eğlenirlerken kuşluk vakti kendilerine gelecek azabımızdan emin midirler?

Diyanet Vakfı

Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Edip Yüksel

Ülkelerin halkları, azabımızın gündüzün onlar oynarlarken kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa o ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken onlara azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?

Fizilal-il Kuran

Acaba o ülkelerin halkları, kuşluk vakti eğlenirlerken, azabımızın gelmeyeceğinden emin midirler?

Gültekin Onan

Ya da o ülkeler ehli, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvencede (emin) miydiler?

Hasan Basri Çantay

Yoksa o memleketlerin ehâlîsi, kendileri güpegündüz oynarlarken, azabımızın onlara gelib çatmasından mı (korkmayıb) emîn oldu (lar)?

İbni Kesir

Yoksa kasabaların halkı; kendileri, güpegündüz oynarlarken azabımızın onlara gelip çatmasından emin mi oldular?

İskender Ali Mihr

Ve o ülkelerin halkı şiddetli azabımızın onlara, onlar oynarlarken (oyalanırlarken) kuşluk vakti gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin miydiler?

Muhammed Esed

Yahut artık hangi toplumun insanları, azabımızın, güpegündüz onlar (dünyayla) oyalanıp dururken başlarına kopmayacağından emin olabilirler?

Muslim Shahin

Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

Ömer Nasuhi Bilmen

Ya o beldeler ahalisi, Bizim azabımızın onlara gündüzün oynar dururlarken geleceğinden emin mi bulundular?

Rowwad Translation Center

Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelivermesinden güvende mi oldular?

Şaban Piriş

(97-99) Ülkelerin halkı, azabımızın geceleyin, onlar uykuda iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Allah’ın tuzağından emin midirler? Allah’ın tuzağından mahvolmuş toplumdan başkası asla emin olmaz.

Shaban Britch

Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelivermesinden emin mi oldular?

Suat Yıldırım

Yoksa onlar güpegündüz eğlenirlerken azabımızın kendilerine gelmesinden emin mi oldular?

Süleyman Ateş

Ya da (o) ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken azabımızın onlara gelmeyeceğinden emin midirler?

Tefhim-ul Kuran

Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?

Yaşar Nuri Öztürk

Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı?