Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Araf ayet 88

Qur'an Surah Al-A'raf Verse 88

Araf [7]: 88 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

قَالَ الْمَلَاُ الَّذِيْنَ اسْتَكْبَرُوْا مِنْ قَوْمِهٖ لَنُخْرِجَنَّكَ يٰشُعَيْبُ وَالَّذِيْنَ اٰمَنُوْا مَعَكَ مِنْ قَرْيَتِنَآ اَوْ لَتَعُوْدُنَّ فِيْ مِلَّتِنَاۗ قَالَ اَوَلَوْ كُنَّا كَارِهِيْنَ (الأعراف : ٧)

qāla
قَالَ
Said
dediler ki
l-mala-u
ٱلْمَلَأُ
the chiefs
ileri gelenler
alladhīna
ٱلَّذِينَ
(of) those who
kimseler
is'takbarū
ٱسْتَكْبَرُوا۟
were arrogant
büyüklük taslayan
min qawmihi
مِن قَوْمِهِۦ
among his people
kavminden
lanukh'rijannaka
لَنُخْرِجَنَّكَ
"We will surely drive you out
mutlaka seni çıkarırız
yāshuʿaybu
يَٰشُعَيْبُ
O Shuaib!
Ey Şu'ayb
wa-alladhīna
وَٱلَّذِينَ
And those who
ve kimseleri
āmanū
ءَامَنُوا۟
(have) believed
inanan(ları)
maʿaka
مَعَكَ
with you
seninle beraber
min qaryatinā
مِن قَرْيَتِنَآ
from our city
kentimizden
aw
أَوْ
or
ya da
lataʿūdunna
لَتَعُودُنَّ
you must return
dönersiniz
fī millatinā
فِى مِلَّتِنَاۚ
to our religion"
dinimize
qāla
قَالَ
He said
dedi ki
awalaw
أَوَلَوْ
"Even if
bile mi?
kunnā
كُنَّا
we are
biz
kārihīna
كَٰرِهِينَ
(the) ones who hate (it)?
istemezsek

Transliteration:

Qaalal mala ul lazeenas takbaroo min qawmihee lanukhrijannaka yaa Shu'aibu wallazeena aamanoo ma'aka min qaryatinaaa aw lata'oo dunna fee millatinaa; qaala awa law kunnaa kaariheen (QS. al-ʾAʿrāf:88)

English Sahih International:

Said the eminent ones who were arrogant among his people, "We will surely evict you, O Shuaib, and those who have believed with you from our city, or you must return to our religion." He said, "Even if we were unwilling? (QS. Al-A'raf, Ayah 88)

Diyanet Isleri:

Milletinin büyüklük taslayan ileri gelenleri, "Ey Şuayb! Ya dinimize dönersiniz ya da, and olsun ki seni ve inananları seninle beraber kentimizden çıkarırız" dediler. Şuayb, onlara: "İstemezsek de mi? Allah bizi dininizden kurtardıktan sonra ona dönecek olursak, doğrusu Allah'a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimizin dilemesi bir yana, dininize dönmek bize yakışmaz. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz yalnız Allah'a güvendik. Rabbimiz! Bizimle milletimiz arasında hak ile Sen hüküm ver, Sen hükmedenlerin en hayırlısısın" dedi. (Araf, ayet 88)

Abdulbaki Gölpınarlı

Kavminin ileri gelenlerinden olup iman etmeyi kibirlerine yediremeyenler, ey Şuayb dediler, mutlaka seni de, sana inananları da hep beraber ya şehrimizden çıkaracağız, yahut da bizim dinimize dönersiniz. O da dedi ki: Biz istemesek de zorla mı yapacaksınız bunu?

Adem Uğur

Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz" (Şuayb): İstemesek de mi? dedi.

Ali Bulaç

Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (Şuayb:) "Biz istemesek de mi?" dedi.

Ali Fikri Yavuz

Şuayb’ın kavminden iman etmeyi kibirlerine yediremiyen ileri gelenler: “- Yâ Şuayb; Seni ve beraberindeki iman edenleri muhakkak memleketimizden çıkaracağız, veyahut bizim dinimize döneceksiniz.” dediler. Şuayb şöyle dedi: “- dininizi, istemediğimiz ve hoşlanmadığımız halde mi, (bizi geri çevireceksiniz?).

Celal Yıldırım

Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: «Ey Şuâyb ! Ya milletimize (dinimize) dönersiniz, ya da and olsun ki seni de seninle beraber imân edenleri de kasabamızdan çıkarırız.» O da: «İstemesek de mi?» dedi.

Diyanet Vakfı

Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber inananları memleketimizden kesinlikle çıkaracağız veya dinimize döneceksiniz" (Şuayb): İstemesek de mi? dedi.

Edip Yüksel

Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, "Şuayb, ya seni ve seninle beraber inananları kentimizden süreceğiz ya da dinimize geri dönersin!," dediler. O da şöyle dedi: "Biz istemesek de mi?"

Elmalılı Hamdi Yazır

Kavminden ileri gelen kibirliler dediler ki: "Ey Şu'ayb! Ya mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizden çıkarırız, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki; "İstemesek de mi (bizi yurdumuzdan çıkaracak veya dinimizden döndüreceksiniz?)"

Fizilal-il Kuran

O´nun kendini beğenmiş soydaşları dediler ki, ´Ya seni ve seninle birlikte inananları kentimizden süreriz, ya da dinimize dönersiniz Şuayb onlara dedi ki; ´İstemesek de mi?´

Gültekin Onan

Kavminin önde gelenlerinden büyüklenenler dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte inananları ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (Şuayb) "Biz istemesek de mi?" dedi.

Hasan Basri Çantay

Onun kavminden (îman etmeyi) kibirlerine yediremeyen kodamanlar şöyle dedi: «Ey Şuayb, seni ve beraberindeki îman edenleri ya muhakkak memleketimizden çıkaracağız, yahud mutlaka bizim dînimize döneceksiniz». O: «Ya istemesek de mi?» dedi.

İbni Kesir

Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: Ey Şuayb; seni ve beraberindeki inanmış olanları, ya memleketimizden çıkarırız veya mutlaka bizim dinimize dönersiniz. Dedi ki: İstemezsek de mi?

İskender Ali Mihr

Onun kavminden kibirlenenlerin ileri gelenleri şöyle dedi(ler): “Ya Şuayb, seni ve seninle beraber âmenû olanları (Allah´a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka ülkemizden çıkaracağız! Ya da siz mutlaka bizim milletimize (dînimize) dönersiniz.” (Şuayb A.S): “Şâyet biz kerih görüyorsak da mı?” dedi.

Muhammed Esed

Kavmi içinde ileri gelen, kendini beğenmiş o kurumlu kimseler: "Ey Şuayb!" dediler, "Hiç şüphen olmasın ki, seni ve inanan yoldaşlarını ülkemizden sürgün edeceğiz, meğer ki, kesin bir biçimde bizim yolumuza dönersiniz!" (Şuayb): "Peki, ya bunu yürekten istemiyorsak?" dedi,

Muslim Shahin

Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler, (Şuayb'a) şöyle demişlerdi: "Ey Şuayb! Ya seni ve seninle birlikte iman edenleri mutlaka ülkemizden çıkaracağız; ya da dinimize geri döneceksiniz." Şuayb da demişti ki: (ülkemizden çıkmayı, yahut dininize dönmeyi) istemesek de mi? dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onun kavminden tekebbürde bulunmuş olan bir cemaat demişti ki: «Ey Şuayb! Seni ve seninle beraber imân edenleri elbette yurdumuzdan çıkarırız veyahut kat´i sûrette bizim milletimize dönüverirsiniz.» O da demişti ki: «Ya biz onu kerih görenler olduğumuz halde de mi?

Rowwad Translation Center

Şuayb’ın kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: "Ey Şuayb! Elbette seni ve seninle birlikte iman edenleri memleketimizden çıkaracağız yahut mutlaka bizim dinimize döneceksiniz." dediler. Şu’ayb: “İstemesek de mi?” dedi.

Şaban Piriş

O’nun kavminden büyüklük taslayan ileri gelenleri, dediler ki: -Ey Şuayb! Elbette seni ve seninle birlikte iman edenleri ülkemizden çıkaracağız. Ya da siz bizim yolumuza geri döneceksiniz!

Shaban Britch

Şuayb’ın kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki:Ey Şuayb! Elbette seni ve seninle birlikte iman edenleri ülkemizden çıkaracağız. (Dininize) İstemesek de mi? (uyalım) dedi.

Suat Yıldırım

Halkından kibirlenen eşraf grubu: “Bak Şuayb!” dediler, “yeminle söylüyoruz:Ya tekrar dinimize dönersiniz. Ya da seni de, sana inanan taraftarlarını da ülkemizden süreriz!”Şuayb şöyle cevap verdi: “Peki, istemesek de mi dinimizden döndürüp süreceksiniz (Ya istemezsek ne olacakmış!)

Süleyman Ateş

Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: "Ey Şu'ayb, mutlaka seni ve seninle beraber inananları kentimizden çıkarırız, ya da dinimize dönersiniz!" Dedi ki: "İstemesek de mi (bizi yurdumuzdan çıkaracak veya dinimizden döndüreceksiniz)?

Tefhim-ul Kuran

Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), dediler ki: «Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz.» (Şuayb:) «Biz istemesek de mi?» dedi.

Yaşar Nuri Öztürk

Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletinize dönersiniz yahut da seni ve seninle birlikte inananları kentimizden mutlaka çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?"