Kuran-i Kerim Suresi Araf ayet 107
Qur'an Surah Al-A'raf Verse 107
Araf [7]: 107 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُّبِيْنٌ ۖ (الأعراف : ٧)
- fa-alqā
- فَأَلْقَىٰ
- So he threw
- bunun üzerine attı
- ʿaṣāhu
- عَصَاهُ
- his staff
- asasını
- fa-idhā
- فَإِذَا
- and suddenly
- birden
- hiya
- هِىَ
- it
- o
- thuʿ'bānun
- ثُعْبَانٌ
- (was) a serpent
- bir ejderha (oluverdi)
- mubīnun
- مُّبِينٌ
- manifest
- açıkça
Transliteration:
Qa alqaa 'asaahu fa izaa hiya su'baanum mubeen(QS. al-ʾAʿrāf:107)
English Sahih International:
So he [i.e., Moses] threw his staff, and suddenly it was a serpent, manifest. (QS. Al-A'raf, Ayah 107)
Diyanet Isleri:
Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler. (Araf, ayet 107)
Abdulbaki Gölpınarlı
Musa, sopasını yere attı, derken sopa apaşikar kocaman bir yılan oldu.
Adem Uğur
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
Ali Bulaç
Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.
Ali Fikri Yavuz
Bunun üzerine Mûsa, asâsını yere bıraktı. Hemen o anda asâ, kocaman bir ejderha oluverdi.
Celal Yıldırım
Bunun üzerine Musa, Asa´sını bırakıverdi, derken ansızın o açık ortada büyükçe bir yılan oluverdi.
Diyanet Vakfı
Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi!
Edip Yüksel
Asasını attı, iri bir yılan oluverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunun üzerine Musa, asâsını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi.
Fizilal-il Kuran
bunun üzerine Musa, elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi.
Gültekin Onan
Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.
Hasan Basri Çantay
Bunun üzerine (Musa) asasını bırakdı, bir de ne görsünler: O, apaçık bir ejderhâdır.
İbni Kesir
Bunun üzerine asasını bıraktı. Bir de ne görsünler; o, apaçık bir ejderhadır.
İskender Ali Mihr
Bunun üzerine (Musa A.S) asasını atınca o (asa) açıkça bir yılan (ejderha) oldu.
Muhammed Esed
Bunun üzerine (Musa), asasını yere bıraktı: Oo! (bir de ne görsünler!) düpedüz bir yılandı, bu;
Muslim Shahin
Bunun üzerine Mûsâ asasını yere atmış, o da birden apaçık bir yılan haline gelivermişti.
Ömer Nasuhi Bilmen
Bunun üzerine âsâsını bıraktı. Âsâ hemen apaçık bir ejderha oluverdi.
Rowwad Translation Center
Bunun üzerine asâsını (yere) bıraktı. (Asâ) hemen apaçık bir ejderha oluverdi.
Şaban Piriş
O anda Musa bastonunu attı. Şimdi o apaçık bir ejderha olmuştu.
Shaban Britch
Bunu üzerine Musa asâsını attı. Birden o apaçık bir ejderha oluverdi.
Suat Yıldırım
Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere bırakıverdi, bir de ne görsün: o koskoca bir ejderha kesilmiş! Elini sıyırıp çıkardı, bir de ne görsün: Bakan kimseler için parlak mı parlak, ışık saçan bir el haline gelmiş! [20,18-22] {KM, Çıkış 4,2-8}
Süleyman Ateş
Bunun üzerine (Musa), asasını attı, birden o, açıkça bir ejderha (oluverdi).
Tefhim-ul Kuran
Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.
Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine Mûsa, asasını yere attı; birden korkunç bir ejderha oluverdi o.