Skip to content

Suresi Hakka - Page: 3

Al-Haqqah

(al-Ḥāq̈q̈ah)

21

فَهُوَ فِيْ عِيْشَةٍ رَّاضِيَةٍۚ ٢١

fahuwa
فَهُوَ
artık o
فِى
içindedir
ʿīshatin
عِيشَةٍ
bir yaşam
rāḍiyatin
رَّاضِيَةٍ
memmun eden
Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir. ([69] Hakka: 21)
Tefsir
22

فِيْ جَنَّةٍ عَالِيَةٍۙ ٢٢

fī jannatin
فِى جَنَّةٍ
bir bahçede
ʿāliyatin
عَالِيَةٍ
yüksek
Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir. ([69] Hakka: 22)
Tefsir
23

قُطُوْفُهَا دَانِيَةٌ ٢٣

quṭūfuhā
قُطُوفُهَا
meyveleri
dāniyatun
دَانِيَةٌ
aşağıya sarkmış
Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir. ([69] Hakka: 23)
Tefsir
24

كُلُوْا وَاشْرَبُوْا هَنِيْۤـًٔا ۢبِمَآ اَسْلَفْتُمْ فِى الْاَيَّامِ الْخَالِيَةِ ٢٤

kulū
كُلُوا۟
yeyin
wa-ish'rabū
وَٱشْرَبُوا۟
ve için
hanīan
هَنِيٓـًٔۢا
afiyetle
bimā
بِمَآ
ötürü
aslaftum
أَسْلَفْتُمْ
yaptığınız işlerden
fī l-ayāmi
فِى ٱلْأَيَّامِ
günlerde
l-khāliyati
ٱلْخَالِيَةِ
geçmiş
Onlara şöyle denir: "Geçmiş günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz içiniz." ([69] Hakka: 24)
Tefsir
25

وَاَمَّا مَنْ اُوْتِيَ كِتٰبَهٗ بِشِمَالِهٖ ەۙ فَيَقُوْلُ يٰلَيْتَنِيْ لَمْ اُوْتَ كِتٰبِيَهْۚ ٢٥

wa-ammā
وَأَمَّا
o zaman
man
مَنْ
kimse
ūtiya
أُوتِىَ
verilen
kitābahu
كِتَٰبَهُۥ
Kitabı
bishimālihi
بِشِمَالِهِۦ
sol tarafından
fayaqūlu
فَيَقُولُ
der ki
yālaytanī
يَٰلَيْتَنِى
ey keşke bana
lam ūta
لَمْ أُوتَ
verilmeseydi
kitābiyah
كِتَٰبِيَهْ
Kitabım
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. ([69] Hakka: 25)
Tefsir
26

وَلَمْ اَدْرِ مَا حِسَابِيَهْۚ ٢٦

walam
وَلَمْ
ve hiç
adri
أَدْرِ
bilmeseydim
مَا
nedir
ḥisābiyah
حِسَابِيَهْ
hesabım
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. ([69] Hakka: 26)
Tefsir
27

يٰلَيْتَهَا كَانَتِ الْقَاضِيَةَۚ ٢٧

yālaytahā
يَٰلَيْتَهَا
ey keşke
kānati
كَانَتِ
olsaydı
l-qāḍiyata
ٱلْقَاضِيَةَ
işimi bitirmiş
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. ([69] Hakka: 27)
Tefsir
28

مَآ اَغْنٰى عَنِّيْ مَالِيَهْۚ ٢٨

مَآ
hiçbir
aghnā
أَغْنَىٰ
yarar sağlamadı
ʿannī
عَنِّى
bana
māliyah
مَالِيَهْۜ
malım
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. ([69] Hakka: 28)
Tefsir
29

هَلَكَ عَنِّيْ سُلْطٰنِيَهْۚ ٢٩

halaka
هَلَكَ
yok olup gitti
ʿannī
عَنِّى
benden
sul'ṭāniyah
سُلْطَٰنِيَهْ
gücüm (saltanatım)
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der. ([69] Hakka: 29)
Tefsir
30

خُذُوْهُ فَغُلُّوْهُۙ ٣٠

khudhūhu
خُذُوهُ
tutun onu
faghullūhu
فَغُلُّوهُ
bağlayın onu
İlgililere şöyle buyurulur: "O'nu alın, bağlayın." ([69] Hakka: 30)
Tefsir