Kuran-i Kerim Suresi Kalem ayet 25
Qur'an Surah Al-Qalam Verse 25
Kalem [68]: 25 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَّغَدَوْا عَلٰى حَرْدٍ قَادِرِيْنَ (القلم : ٦٨)
- waghadaw
- وَغَدَوْا۟
- And they went early
- ve erkenden gittiler
- ʿalā ḥardin
- عَلَىٰ حَرْدٍ
- with determination
- engellemeye
- qādirīna
- قَٰدِرِينَ
- able
- güçleri yettiği halde
Transliteration:
Wa ghadaw 'alaa hardin qaadireen(QS. al-Q̈alam:25)
English Sahih International:
And they went early in determination, [assuming themselves] able. (QS. Al-Qalam, Ayah 25)
Diyanet Isleri:
Yoksullara yardım etmeye güçleri yeterken böyle konuşarak erkenden gittiler. (Kalem, ayet 25)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve kendilerini, yoksulları men etmeye güçleri yeter sanarak erkenden gittiler.
Adem Uğur
(Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.
Ali Bulaç
(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.
Ali Fikri Yavuz
Hem zanlarınca, miskinleri mahrum etmeğe güçleri yeterek erkenden gittiler...
Celal Yıldırım
(Yoksulu) engellemeye güçleri yeter halde sabah erkenden gittiler.
Diyanet Vakfı
(Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.
Edip Yüksel
Sonuçtan emin bir halde erken vardılar.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Zanlarınca yoksulları) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler.
Fizilal-il Kuran
Ürünleri toplayacaklarından emin olarak erkenden gittiler.
Gültekin Onan
(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.
Hasan Basri Çantay
(Fakirleri) men´e (sanki) gücleri yetecek adamlar tavriyle erkenden gitdiler.
İbni Kesir
Güçleri yetermiş gibi erkenden gittiler.
İskender Ali Mihr
Ve (yoksulları) men etmeye güçleri yetecek (diye) sabah erkenden gittiler.
Muhammed Esed
ve amaçlarına ulaşmaya kararlı bir şekilde erkenden kalkıp gittiler.
Muslim Shahin
(Evet, yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.
Ömer Nasuhi Bilmen
(24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men´e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.
Rowwad Translation Center
(Yoksulları) alıkoymaya güçleri yetiyormuş gibi erkenden gittiler.
Şaban Piriş
Varlıklı oldukları halde (muhtaçları) engellemek için erken yola çıktılar.
Shaban Britch
(Zanlarınca yoksulları) Engellemeye güç yetirenler olarak erkenden gittiler.
Suat Yıldırım
Yoksulları engelleme azmi içinde ilerlediler.
Süleyman Ateş
Devşirebileceklerini umarak erkenden gittiler.
Tefhim-ul Kuran
(Yoksulları) Engellemeğe güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.
Yaşar Nuri Öztürk
Sadece engellemeye, şiddete güçleri yeten kişiler olarak erkenden vardılar.