Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Kalem ayet 11

Qur'an Surah Al-Qalam Verse 11

Kalem [68]: 11 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

هَمَّازٍ مَّشَّاۤءٍۢ بِنَمِيْمٍۙ (القلم : ٦٨)

hammāzin
هَمَّازٍ
Defamer
kötüleyip duran
mashāin
مَّشَّآءٍۭ
going about
götürüp getiren
binamīmin
بِنَمِيمٍ
with malicious gossip
söz

Transliteration:

Hammaazim mash shaaa'im binameem (QS. al-Q̈alam:11)

English Sahih International:

[And] scorner, going about with malicious gossip – (QS. Al-Qalam, Ayah 11)

Diyanet Isleri:

Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin. (Kalem, ayet 11)

Abdulbaki Gölpınarlı

Ayıp arayan, kovucu ve söz getirip götürücüyle.

Adem Uğur

(Herkesi) kötüleyen, söz götürüp getiren,

Ali Bulaç

Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan),

Ali Fikri Yavuz

Çok ayıplayanı, koğuculukla gezeni...

Celal Yıldırım

(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.

Diyanet Vakfı

(Herkesi) kötüleğen, söz götürüp getiren,

Edip Yüksel

İftiracı, söz götürüp getiren,

Elmalılı Hamdi Yazır

Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,

Fizilal-il Kuran

Herkesi kınayan, söz götürüp getiren.

Gültekin Onan

Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan),

Hasan Basri Çantay

(10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men´eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!

İbni Kesir

Daima ayıplayan ve laf getirip götürene.

İskender Ali Mihr

Devamlı kusur arayanlara, lâf taşıyanlara (itaat etme).

Muhammed Esed

(yahut) iğrenç dedikodular yapan iftiracıya,

Muslim Shahin

Aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren,

Ömer Nasuhi Bilmen

(10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men´e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.

Rowwad Translation Center

Arkadan çekiştirip, laf götürüp getirene.

Şaban Piriş

Ayıp arayana ve laf götürüp getirene..

Shaban Britch

Ayıp arayana ve laf götürüp getirene.

Suat Yıldırım

Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74,11-26; 6,25; 8,31; 46,17]

Süleyman Ateş

Kötüleyip duran, söz götürüp getiren,

Tefhim-ul Kuran

Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan).

Yaşar Nuri Öztürk

Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,