Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Kalem ayet 10

Qur'an Surah Al-Qalam Verse 10

Kalem [68]: 10 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِيْنٍۙ (القلم : ٦٨)

walā
وَلَا
And (do) not
ve
tuṭiʿ
تُطِعْ
obey
ita'at etme
kulla
كُلَّ
every
hiçbirine
ḥallāfin
حَلَّافٍ
habitual swearer
yemin edip duran
mahīnin
مَّهِينٍ
worthless
aşağılık

Transliteration:

Wa laa tuti' kulla hallaa fim maheen (QS. al-Q̈alam:10)

English Sahih International:

And do not obey every worthless habitual swearer (QS. Al-Qalam, Ayah 10)

Diyanet Isleri:

Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin. (Kalem, ayet 10)

Abdulbaki Gölpınarlı

Ve itaat etme çok yemin edenlerin, reyinde isabet bulunmayanların hiçbirine.

Adem Uğur

Şunların hiçbirine itâat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

Ali Bulaç

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

Ali Fikri Yavuz

Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi;

Celal Yıldırım

(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.

Diyanet Vakfı

Şunların hiçbirine itaat etme: yemin edip duran, aşağılık,

Edip Yüksel

Şunların hiçbirine uyma: yemin edip duran, aşağılık,

Elmalılı Hamdi Yazır

Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,

Fizilal-il Kuran

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.

Gültekin Onan

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

Hasan Basri Çantay

(10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men´eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!

İbni Kesir

Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.

İskender Ali Mihr

Lüzumsuz yere çok yemin edenlerin hiçbirine itaat etme.

Muhammed Esed

Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,

Muslim Shahin

(Rasûlüm!) Alabildiğine yemin eden, kimselerden hiçbirine, sakın boyun eğme.

Ömer Nasuhi Bilmen

(10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men´e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.

Rowwad Translation Center

Sakın itaat etme çokça yemin eden, aşağılık ve değersiz her kişiye.

Şaban Piriş

Yemin edip duran alçağa itaat etme!

Shaban Britch

Yemin edip duran alçağa itaat etme!

Suat Yıldırım

Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları!” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74,11-26; 6,25; 8,31; 46,17]

Süleyman Ateş

Şunların hiçbirine ita'at etme: Yemin edip duran aşağılık,

Tefhim-ul Kuran

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

Yaşar Nuri Öztürk

Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı-alçak,