Kuran-i Kerim Suresi Enam ayet 1
Qur'an Surah Al-An'am Verse 1
Enam [6]: 1 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِيْ خَلَقَ السَّمٰوٰتِ وَالْاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمٰتِ وَالنُّوْرَ ەۗ ثُمَّ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُوْنَ (الأنعام : ٦)
- al-ḥamdu
- ٱلْحَمْدُ
- (All) the praises and thanks
- hamdolsun
- lillahi
- لِلَّهِ
- (be) to Allah
- o Allah'a
- alladhī
- ٱلَّذِى
- the One Who
- ki
- khalaqa
- خَلَقَ
- created
- yarattı
- l-samāwāti
- ٱلسَّمَٰوَٰتِ
- the heavens
- gökleri
- wal-arḍa
- وَٱلْأَرْضَ
- and the earth
- ve yeri
- wajaʿala
- وَجَعَلَ
- and made
- ve var etti
- l-ẓulumāti
- ٱلظُّلُمَٰتِ
- the darkness[es]
- karanlıkları
- wal-nūra
- وَٱلنُّورَۖ
- and the light
- ve aydınlığı
- thumma
- ثُمَّ
- Then
- yine de
- alladhīna
- ٱلَّذِينَ
- those who
- kimseler
- kafarū
- كَفَرُوا۟
- disbelieved
- inkar eden(ler)
- birabbihim
- بِرَبِّهِمْ
- in their Lord
- Rablerine
- yaʿdilūna
- يَعْدِلُونَ
- equate others with Him
- eşler tutuyorlar
Transliteration:
Alhamdu lillaahil lazee khalaqas samaawaati wal arda wa ja'alaz zulumaati wannoor; summal lazeena kafaroo bi Rabbihim ya'diloon(QS. al-ʾAnʿām:1)
English Sahih International:
[All] praise is [due] to Allah, who created the heavens and the earth and made the darkness and the light. Then those who disbelieve equate [others] with their Lord. (QS. Al-An'am, Ayah 1)
Diyanet Isleri:
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler Rablerine başkalarını eşit tutuyorlar. (Enam, ayet 1)
Abdulbaki Gölpınarlı
Hamt Allah'a ki gökleri ve yeryüzünü halketti, karanlıkları ve ışığı yarattı, sonra da kafir olanlar, taptıklarını Rableriyle denk tutarlar.
Adem Uğur
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah´a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab´leri ile denk tutuyorlar.
Ali Bulaç
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile, inkar edenler, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.
Ali Fikri Yavuz
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yapan Allah’a mahsustur. Sonra da Rablerini tanımıyanlar, ona, putları denk tutuyorlar.
Celal Yıldırım
Hamd o Allah´a ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıkları ve aydınlığı düzenleyip var kılmıştır. Sonra da (Hakk´ı) inkâr edenler Rablarına, (yaptıkları putları, putlaştırdıkları kişileri) denk tutuyorlar.
Diyanet Vakfı
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) sonra kafir olanlar (hala putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar
Edip Yüksel
Övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlığı ve ışığı vareden ALLAH'a yaraşır. Buna rağmen, inkarcılar Rab'lerini başkalarıyla denk tutuyor.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar.
Fizilal-il Kuran
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yoktan var eden Allah´a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratıkları Rabblerine denk tutuyorlar.
Gültekin Onan
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve nuru kılan Tanrı´yadır. (Bundan) Sonra bile, küfredenler, rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.
Hasan Basri Çantay
Hamd olsun — O gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden — Allaha. Kâfir olanlar (bunca âyet ve delillerin zuhurundan) sonra (bunları veya bunlardan bir kısmını) haalâ Rableriyle denk tutuyorlar.
İbni Kesir
Hamd; gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah´a mahsustur. Sonra da kafirler bunları rabblarına denk tutuyorlar.
İskender Ali Mihr
Hamd semaları ve arzı yaratan, zulmeti ve nuru var eden Allah´a mahsustur. Sonra da kâfirler, Rab´lerine (başka şeyleri) eş (denk, adl) tutuyorlar.
Muhammed Esed
Her türlü övgü, gökleri ve yeri yaratan, derin karanlığı ve (parlak) aydınlığı var eden Allaha özgüdür: Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, başka güçleri Rableri ile eş tutarlar!
Muslim Shahin
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) RabIeri ile denk tutuyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Hamd o Allah Teâlâ´ya mahsustur ki, gökleri ve yeri yaratmış ve zulmetler ile nûru var etmiştir. Sonra kâfir olanlar, (bunları) Rablerine denk tutuyorlar.
Rowwad Translation Center
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken kâfirler Rablerine (ibadet etmede başkalarını) denk tutuyorlar.
Şaban Piriş
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Yine de kafirler Rab’lerine (başkalarını) denk tutuyorlar.
Shaban Britch
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Yine de kâfirler Rab’lerine (ibadet etmede başkalarını) denk tutuyorlar.
Suat Yıldırım
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'ın hakkıdır. Bir de kâfirler kalkmışlar, birtakım putları Rab’lerine eşit sayıyorlar!
Süleyman Ateş
Hamdolsun o Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı, karanlıkları ve aydınlığı var etti. Yine de inkarcılar, Rablerine eşler tutuyorlar.
Tefhim-ul Kuran
Hamd gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah´adır. (Bundan) Sonra bile küfre sapanları, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk
Hamt Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.