Skip to content

Suresi Vakia - Page: 6

Al-Waqi'ah

(al-Wāqiʿah)

51

ثُمَّ اِنَّكُمْ اَيُّهَا الضَّاۤ لُّوْنَ الْمُكَذِّبُوْنَۙ ٥١

thumma
ثُمَّ
sonra
innakum
إِنَّكُمْ
şüphesiz siz de
ayyuhā
أَيُّهَا
ey
l-ḍālūna
ٱلضَّآلُّونَ
sapıklar
l-mukadhibūna
ٱلْمُكَذِّبُونَ
yalanlayıcılar
Sonra, siz ey sapıklar, yalanlayanlar! ([56] Vakia: 51)
Tefsir
52

لَاٰكِلُوْنَ مِنْ شَجَرٍ مِّنْ زَقُّوْمٍۙ ٥٢

laākilūna
لَءَاكِلُونَ
mutlaka yiyecekler
min shajarin
مِن شَجَرٍ
ağacından
min
مِّن
(bir)
zaqqūmin
زَقُّومٍ
Zakkum
Doğrusu bir zakkum ağacından yiyeceksiniz. ([56] Vakia: 52)
Tefsir
53

فَمَالِـُٔوْنَ مِنْهَا الْبُطُوْنَۚ ٥٣

famāliūna
فَمَالِـُٔونَ
dolduracaklar
min'hā
مِنْهَا
onunla
l-buṭūna
ٱلْبُطُونَ
karınları(nı)
Karınlarınızı onunla dolduracaksınız; ([56] Vakia: 53)
Tefsir
54

فَشَارِبُوْنَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيْمِۚ ٥٤

fashāribūna
فَشَٰرِبُونَ
sonra içecekler
ʿalayhi
عَلَيْهِ
üzerine
mina l-ḥamīmi
مِنَ ٱلْحَمِيمِ
kaynar sudan
Onun üzerine kaynar su içeceksiniz; ([56] Vakia: 54)
Tefsir
55

فَشَارِبُوْنَ شُرْبَ الْهِيْمِۗ ٥٥

fashāribūna
فَشَٰرِبُونَ
ve içecekler
shur'ba
شُرْبَ
içişi gibi
l-hīmi
ٱلْهِيمِ
susuz develerin
Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz; ([56] Vakia: 55)
Tefsir
56

هٰذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّيْنِۗ ٥٦

hādhā
هَٰذَا
işte böyledir
nuzuluhum
نُزُلُهُمْ
onların ağırlanışı
yawma
يَوْمَ
gününde
l-dīni
ٱلدِّينِ
ceza
İşte onlara, ceza günü sunulacak konukluk budur. ([56] Vakia: 56)
Tefsir
57

نَحْنُ خَلَقْنٰكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُوْنَ ٥٧

naḥnu
نَحْنُ
biz
khalaqnākum
خَلَقْنَٰكُمْ
sizi yarattık
falawlā
فَلَوْلَا
gerekmez mi?
tuṣaddiqūna
تُصَدِّقُونَ
doğrulamanız
Sizi yaratan Biziz; hala tasdik etmez misiniz? ([56] Vakia: 57)
Tefsir
58

اَفَرَءَيْتُمْ مَّا تُمْنُوْنَۗ ٥٨

afara-aytum
أَفَرَءَيْتُم
gördünüz mü?
mā tum'nūna
مَّا تُمْنُونَ
akıttığınız meniyi
Söyleyin; akıttığınız meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız? ([56] Vakia: 58)
Tefsir
59

ءَاَنْتُمْ تَخْلُقُوْنَهٗٓ اَمْ نَحْنُ الْخَالِقُوْنَ ٥٩

a-antum
ءَأَنتُمْ
siz mi?
takhluqūnahu
تَخْلُقُونَهُۥٓ
onu yaratıyorsunuz
am
أَمْ
yoksa
naḥnu
نَحْنُ
biz (miyiz?)
l-khāliqūna
ٱلْخَٰلِقُونَ
yaratıcılar
Söyleyin; akıttığınız meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız? ([56] Vakia: 59)
Tefsir
60

نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوْقِيْنَۙ ٦٠

naḥnu
نَحْنُ
biziz
qaddarnā
قَدَّرْنَا
takdir eden
baynakumu
بَيْنَكُمُ
aranızda
l-mawta
ٱلْمَوْتَ
ölümü
wamā
وَمَا
ve değildir
naḥnu
نَحْنُ
bizim
bimasbūqīna
بِمَسْبُوقِينَ
önümüze geçilmiş
Ölümü aranızda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldırıp benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediğiniz şekilde var etmeyi dilesek kimse önümüze geçemez. ([56] Vakia: 60)
Tefsir