Kuran-i Kerim Suresi Kamer ayet 20
Qur'an Surah Al-Qamar Verse 20
Kamer [54]: 20 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
تَنْزِعُ النَّاسَۙ كَاَنَّهُمْ اَعْجَازُ نَخْلٍ مُّنْقَعِرٍ (القمر : ٥٤)
- tanziʿu
- تَنزِعُ
- Plucking out
- koparıp deviriyordu
- l-nāsa
- ٱلنَّاسَ
- men
- insanları
- ka-annahum
- كَأَنَّهُمْ
- as if they (were)
- sanki gibi
- aʿjāzu
- أَعْجَازُ
- trunks
- kütükleri
- nakhlin
- نَخْلٍ
- (of) date-palms
- hurma
- munqaʿirin
- مُّنقَعِرٍ
- uprooted
- köklerinden sökülmüş
Transliteration:
Tanzi;un naasa ka anna huma'jaazu nakhlim munqa'ir(QS. al-Q̈amar:20)
English Sahih International:
Extracting the people as if they were trunks of palm trees uprooted. (QS. Al-Qamar, Ayah 20)
Diyanet Isleri:
Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik. (Kamer, ayet 20)
Abdulbaki Gölpınarlı
Onları kökünden koparmadaydı, sanki köklerinden kopup baş aşağı devrilen hurma kütükleriydi onlar.
Adem Uğur
O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
Ali Bulaç
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp-kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.
Ali Fikri Yavuz
Öyle ki, insanları, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi söküb atıyordu.
Celal Yıldırım
(20-21) İnsanları bulundukları yerden söküp atıyordu da her biri sanki kökünden devrilen birer hurma kütüğüne benziyordu. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?.
Diyanet Vakfı
O rüzgar, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
Edip Yüksel
İnsanları, sanki köklerinden koparılmış hurma kötükleriymiş gibi yıkıyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır
(O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
Fizilal-il Kuran
Bu kasırga insanları sökülmüş hurma kütükleri gibi havaya kaldırıp savuruyordu.
Gültekin Onan
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.
Hasan Basri Çantay
(Öyle bir fırtına ki) insanları, sanki onlar köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imiş gibi, ta temelinden kopar (ıb helake uğrat) ıyordu.
İbni Kesir
İnsanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi koparıp yere seriyordu.
İskender Ali Mihr
(Öyle bir rüzgâr ki) insanları, sanki kökünden koparılmış hurma kütükleri gibi (havaya fırlatıp) atar.
Muhammed Esed
(bu kasırga,) insanları köklerinden koparılmış hurma kütükleri gibi savurup attı.
Muslim Shahin
O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
Ömer Nasuhi Bilmen
(19-20) Şüphe yok ki, Biz onların üzerine uğursuz, devamlı bir günde bir soğuk rüzgar gönderdik. İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler.
Rowwad Translation Center
İnsanları koparıp atıyordu. Sanki onlar kökünden kopmuş hurma kütükleri idiler.
Şaban Piriş
Sanki kökünden sökülmüş hurma ağacının kökleri gibi insanları yerlerinden koparıp atıyordu.
Shaban Britch
Sanki kökünden sökülmüş hurma ağacının kökleri gibi insanları yerlerinden koparıp atıyordu.
Suat Yıldırım
Öyle ki insanları, kökü sökülmüş, içi boş hurma kütükleri gibi fırlatıp atıyordu.
Süleyman Ateş
İnsanları sanki köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imişler gibi koparıp deviriyordu.
Tefhim-ul Kuran
İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.
Yaşar Nuri Öztürk
İnsanları, köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.