Kuran-i Kerim Suresi Kamer ayet 14
Qur'an Surah Al-Qamar Verse 14
Kamer [54]: 14 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
تَجْرِيْ بِاَعْيُنِنَاۚ جَزَاۤءً لِّمَنْ كَانَ كُفِرَ (القمر : ٥٤)
- tajrī
- تَجْرِى
- Sailing
- akıp gidiyordu
- bi-aʿyuninā
- بِأَعْيُنِنَا
- before Our eyes
- gözlerimizin önünde
- jazāan
- جَزَآءً
- a reward
- bir mükafat olmak üzere
- liman
- لِّمَن
- for (he) who
- kimseye
- kāna
- كَانَ
- was
- edilen
- kufira
- كُفِرَ
- denied
- nankörlük
Transliteration:
Tajree bi a'yuninaa jazaaa 'al liman kaana kufir(QS. al-Q̈amar:14)
English Sahih International:
Sailing under Our observation as reward for he who had been denied. (QS. Al-Qamar, Ayah 14)
Diyanet Isleri:
Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu. (Kamer, ayet 14)
Abdulbaki Gölpınarlı
Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükafattı nankörlük görene.
Adem Uğur
İnkâr edilmiş olana (Nuh´a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Ali Bulaç
Gözlerimiz önünde akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.
Ali Fikri Yavuz
Öyle ki, muhafazamız altında akıb gidiyordu. Bunu, (peygamberlik nimeti) inkâr edilen Nuh’a, bir mükâfat olarak yaptık.
Celal Yıldırım
Nankörlük ve inkâr edilen kimseye (Nuh´a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözetim ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.
Diyanet Vakfı
İnkar edilmiş olana (Nuh'a) bir mükafat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Edip Yüksel
Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır
Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Fizilal-il Kuran
Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu.
Gültekin Onan
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) küfredilmiş olan (Nuh)´a bir mükafaat olmak üzere.
Hasan Basri Çantay
ki (o gemi; hakkında) nankörlük edilmiş bulunan (o zât) e bir mükâfat olmak üzere, bizim gözlerimiz önünde akıb gidiyordu.
İbni Kesir
Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.
İskender Ali Mihr
(Gemi) gözlerimizin önünde yüzerek akıp gidiyordu, inkâr edilmiş olana (Hz. Nuh´a) bir mükâfat olarak.
Muhammed Esed
ve (gemi), gözlerimizin önünde akıp gitti. (Bu,) nankörce reddedilmiş olan o (Nuh) için bir ödüldü.
Muslim Shahin
İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Ömer Nasuhi Bilmen
(13-14) Ve O´nu (Nûh´u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. (O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm´a) bir mükâfaat olarak.
Rowwad Translation Center
İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Şaban Piriş
Gözlerimizin önünde akıp gitti. İnkar edilen (Nuh’a) bir ödül olarak.
Shaban Britch
Gözlerimizin önünde akıp gitti. Küfredilen (Nuh’a) bir mükâfat olarak.
Suat Yıldırım
O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.
Süleyman Ateş
(Kendisine karşı) Nankörlük edilen(kulumuz)a (bizden) bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Tefhim-ul Kuran
Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisine ve getirdiklerine karşı) Küfredilip nankörlük edilmiş olan (Nuh)´a bir mükafat olmak üzere.
Yaşar Nuri Öztürk
Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.