Kuran-i Kerim Suresi Necm ayet 2
Qur'an Surah An-Najm Verse 2
Necm [53]: 2 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوٰىۚ (النجم : ٥٣)
- mā ḍalla
- مَا ضَلَّ
- Not has strayed
- sapmadı
- ṣāḥibukum
- صَاحِبُكُمْ
- your companion
- arkadaşınız
- wamā
- وَمَا
- and not
- ve
- ghawā
- غَوَىٰ
- has he erred
- azmadı
Transliteration:
Maa dalla saahibukum wa maa ghawaa(QS. an-Najm:2)
English Sahih International:
Your companion [i.e., Muhammad] has not strayed, nor has he erred, (QS. An-Najm, Ayah 2)
Diyanet Isleri:
Arkadaşınız (Muhammed) sapmamış ve azmamıştır. (Necm, ayet 2)
Abdulbaki Gölpınarlı
Arkadaşınız, gerçekten ne saptı, ne ayrıldı.
Adem Uğur
Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı.
Ali Bulaç
Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı.
Ali Fikri Yavuz
Sapmadı doğru yoldan arkadaşınız (Hz. Peygamber), azıtmadı da; (haberiniz olsun, ey Kureyş halkı!)
Celal Yıldırım
Arkadaşınız (Muhammed) ne sapıttı, ne de azıttı.
Diyanet Vakfı
Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve batıla inanmadı.
Edip Yüksel
Arkadaşınız (Muhammed) ne sapmıştır, ne de azmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı.
Fizilal-il Kuran
Arkadaşınız Muhammed ne sapıttı ne de azıttı.
Gültekin Onan
Arkadaşınız (olan peygamber) sapmadı ve azmadı.
Hasan Basri Çantay
saahibiniz (doğru yoldan) sapmadı. Baatıla da inanmadı.
İbni Kesir
Arkadaşınız sapmamış ve azmamıştır.
İskender Ali Mihr
Sahibiniz dalâlete düşmedi ve azmadı.
Muhammed Esed
Sizin bu arkadaşınız ne sapmış, ne de aldatılmıştır,
Muslim Shahin
arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı;
Ömer Nasuhi Bilmen
(2-3) Sahibiniz şaşırmadı ve bâtıla inanmadı. Ve hevâdan söz söylemez.
Rowwad Translation Center
Arkadaşınız (doğru yoldan) çıkmadı, sapıtmadı.
Şaban Piriş
Arkadaşınız sapıtmadı, azdırılmadı.
Shaban Britch
Arkadaşınız (doğru yoldan) çıkmadı, sapıtmadı.
Suat Yıldırım
Arkadaşınız (Muhammed) yanılmadı, sapmadı, aldanmadı.
Süleyman Ateş
Arkadaşınız sapmadı, azmadı.
Tefhim-ul Kuran
Sahibiniz (olan peygamber) şaşırıp sapmadı ve azmadı.
Yaşar Nuri Öztürk
Ki arkadaşınız ne saptı ne de azdı.