Skip to content

Suresi Tur - Page: 2

At-Tur

(aṭ-Ṭūr)

11

فَوَيْلٌ يَّوْمَىِٕذٍ لِّلْمُكَذِّبِيْنَۙ ١١

fawaylun
فَوَيْلٌ
vay haline
yawma-idhin
يَوْمَئِذٍ
o gün
lil'mukadhibīna
لِّلْمُكَذِّبِينَ
yalanlayanların
Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! ([52] Tur: 11)
Tefsir
12

الَّذِيْنَ هُمْ فِيْ خَوْضٍ يَّلْعَبُوْنَۘ ١٢

alladhīna
ٱلَّذِينَ
Onlar ki
hum fī
هُمْ فِى
içinde
khawḍin
خَوْضٍ
batıl şeyler
yalʿabūna
يَلْعَبُونَ
oynayıp dururlar
Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! ([52] Tur: 12)
Tefsir
13

يَوْمَ يُدَعُّوْنَ اِلٰى نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّاۗ ١٣

yawma
يَوْمَ
o gün
yudaʿʿūna
يُدَعُّونَ
kakılırlar
ilā nāri
إِلَىٰ نَارِ
ateşine
jahannama
جَهَنَّمَ
cehennem
daʿʿan
دَعًّا
sürüklenerek
Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur; ([52] Tur: 13)
Tefsir
14

هٰذِهِ النَّارُ الَّتِيْ كُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُوْنَ ١٤

hādhihi
هَٰذِهِ
işte budur
l-nāru
ٱلنَّارُ
ateş
allatī kuntum
ٱلَّتِى كُنتُم
olduğunuz
bihā
بِهَا
onu
tukadhibūna
تُكَذِّبُونَ
yalanlamış
Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur; ([52] Tur: 14)
Tefsir
15

اَفَسِحْرٌ هٰذَآ اَمْ اَنْتُمْ لَا تُبْصِرُوْنَ ١٥

afasiḥ'run
أَفَسِحْرٌ
büyü müymüş?
hādhā
هَٰذَآ
bu
am
أَمْ
yoksa
antum
أَنتُمْ
siz (mi?)
lā tub'ṣirūna
لَا تُبْصِرُونَ
görmüyormuşsunuz
Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığını görüyorsunuz" denir. ([52] Tur: 15)
Tefsir
16

اِصْلَوْهَا فَاصْبِرُوْٓا اَوْ لَا تَصْبِرُوْاۚ سَوَاۤءٌ عَلَيْكُمْۗ اِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُوْنَ ١٦

iṣ'lawhā
ٱصْلَوْهَا
girin ona
fa-iṣ'birū
فَٱصْبِرُوٓا۟
ve sabredin
aw
أَوْ
veyahut
lā taṣbirū
لَا تَصْبِرُوا۟
sabretmeyin
sawāon
سَوَآءٌ
birdir
ʿalaykum
عَلَيْكُمْۖ
sizin için
innamā
إِنَّمَا
ancak
tuj'zawna
تُجْزَوْنَ
cezalandırılacaksınız
مَا
göre
kuntum
كُنتُمْ
olduklarınıza
taʿmalūna
تَعْمَلُونَ
yapıyor(lar)
Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığını görüyorsunuz" denir. ([52] Tur: 16)
Tefsir
17

اِنَّ الْمُتَّقِيْنَ فِيْ جَنّٰتٍ وَّنَعِيْمٍۙ ١٧

inna
إِنَّ
şüphesiz
l-mutaqīna
ٱلْمُتَّقِينَ
korunanlar
فِى
içindedirler
jannātin
جَنَّٰتٍ
cennetler
wanaʿīmin
وَنَعِيمٍ
ve ni'metler
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur. ([52] Tur: 17)
Tefsir
18

فَاكِهِيْنَ بِمَآ اٰتٰىهُمْ رَبُّهُمْۚ وَوَقٰىهُمْ رَبُّهُمْ عَذَابَ الْجَحِيْمِ ١٨

fākihīna
فَٰكِهِينَ
sefa sürerler
bimā
بِمَآ
şeylerle
ātāhum
ءَاتَىٰهُمْ
kendilerine verdikleri
rabbuhum
رَبُّهُمْ
Rablerinin
wawaqāhum
وَوَقَىٰهُمْ
ve onları korumuştur
rabbuhum
رَبُّهُمْ
Rableri
ʿadhāba
عَذَابَ
azabından
l-jaḥīmi
ٱلْجَحِيمِ
cehennem
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur. ([52] Tur: 18)
Tefsir
19

كُلُوْا وَاشْرَبُوْا هَنِيْۤئًا ۢبِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُوْنَۙ ١٩

kulū
كُلُوا۟
yeyin
wa-ish'rabū
وَٱشْرَبُوا۟
ve için
hanīan
هَنِيٓـًٔۢا
afiyetle
bimā
بِمَا
karşılık
kuntum
كُنتُمْ
olduklarınıza
taʿmalūna
تَعْمَلُونَ
yapıyor(lar)
Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz. ([52] Tur: 19)
Tefsir
20

مُتَّكِـِٕيْنَ عَلٰى سُرُرٍ مَّصْفُوْفَةٍۚ وَزَوَّجْنٰهُمْ بِحُوْرٍ عِيْنٍ ٢٠

muttakiīna
مُتَّكِـِٔينَ
yaslanarak
ʿalā
عَلَىٰ
üzerine
sururin
سُرُرٍ
koltuklar
maṣfūfatin
مَّصْفُوفَةٍۖ
sıra sıra dizilmiş
wazawwajnāhum
وَزَوَّجْنَٰهُم
onları evlendirmişizdir
biḥūrin
بِحُورٍ
hurilerle
ʿīnin
عِينٍ
iri gözlü
Onlara şöyle denir: "İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için." Onlara, ceylan gözlü eşler veririz. ([52] Tur: 20)
Tefsir