1
وَالطُّوْرِۙ ١
- wal-ṭūri
- وَٱلطُّورِ
- andolsun Tur'a
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 1)Tefsir
2
وَكِتٰبٍ مَّسْطُوْرٍۙ ٢
- wakitābin
- وَكِتَٰبٍ
- ve Kitaba
- masṭūrin
- مَّسْطُورٍ
- satır satır yazılmış
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 2)Tefsir
3
فِيْ رَقٍّ مَّنْشُوْرٍۙ ٣
- fī raqqin
- فِى رَقٍّ
- ince deri üzerine
- manshūrin
- مَّنشُورٍ
- yayılmış
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 3)Tefsir
4
وَّالْبَيْتِ الْمَعْمُوْرِۙ ٤
- wal-bayti
- وَٱلْبَيْتِ
- ve eve (Ka'be'ye)
- l-maʿmūri
- ٱلْمَعْمُورِ
- bakımlı
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 4)Tefsir
5
وَالسَّقْفِ الْمَرْفُوْعِۙ ٥
- wal-saqfi
- وَٱلسَّقْفِ
- ve tavana (göğe)
- l-marfūʿi
- ٱلْمَرْفُوعِ
- yükseltilmiş
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 5)Tefsir
6
وَالْبَحْرِ الْمَسْجُوْرِۙ ٦
- wal-baḥri
- وَٱلْبَحْرِ
- ve denize
- l-masjūri
- ٱلْمَسْجُورِ
- kaynatılmış
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 6)Tefsir
7
اِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَاقِعٌۙ ٧
- inna
- إِنَّ
- mutlaka
- ʿadhāba
- عَذَابَ
- azabı
- rabbika
- رَبِّكَ
- Rabbinin
- lawāqiʿun
- لَوَٰقِعٌ
- vukubulacaktır
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 7)Tefsir
8
مَّا لَهٗ مِنْ دَافِعٍۙ ٨
- mā
- مَّا
- yoktur
- lahu
- لَهُۥ
- ona
- min
- مِن
- hiçbir şey
- dāfiʿin
- دَافِعٍ
- engel olacak
Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. ([52] Tur: 8)Tefsir
9
يَّوْمَ تَمُوْرُ السَّمَاۤءُ مَوْرًاۙ ٩
- yawma
- يَوْمَ
- (o) gün
- tamūru
- تَمُورُ
- çalkanır;
- l-samāu
- ٱلسَّمَآءُ
- gök
- mawran
- مَوْرًا
- bir çalkalanış
Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! ([52] Tur: 9)Tefsir
10
وَّتَسِيْرُ الْجِبَالُ سَيْرًاۗ ١٠
- watasīru
- وَتَسِيرُ
- yürür
- l-jibālu
- ٱلْجِبَالُ
- dağlar
- sayran
- سَيْرًا
- bir yürüyüş
Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak! ([52] Tur: 10)Tefsir