Kuran-i Kerim Suresi Zariyat ayet 45
Qur'an Surah Adh-Dhariyat Verse 45
Zariyat [51]: 45 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَمَا اسْتَطَاعُوْا مِنْ قِيَامٍ وَّمَا كَانُوْا مُنْتَصِرِيْنَۙ (الذاريات : ٥١)
- famā is'taṭāʿū
- فَمَا ٱسْتَطَٰعُوا۟
- Then not they were able
- güçleri yetmedi
- min qiyāmin
- مِن قِيَامٍ
- to stand
- ayağa kalkmaya
- wamā
- وَمَا
- and not
- ve
- kānū
- كَانُوا۟
- they could
- olmadılar
- muntaṣirīna
- مُنتَصِرِينَ
- help themselves
- yardım edilen
Transliteration:
Famas tataa'oo min qiyaaminw wa maa kaanoo muntasireen(QS. aḏ-Ḏāriyāt:45)
English Sahih International:
And they were unable to arise, nor could they defend themselves. (QS. Adh-Dhariyat, Ayah 45)
Diyanet Isleri:
Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler. (Zariyat, ayet 45)
Abdulbaki Gölpınarlı
Derken ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı, ne de bir yardım görmüşlerdi.
Adem Uğur
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Ali Bulaç
Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.
Ali Fikri Yavuz
O vakit (bu azabdan kurtulub) kalkmağa güç yetiremediler, bir yardım da görmediler.
Celal Yıldırım
Artık ayağa kalkmaya güç getiremediler, yardım da göremediler.
Diyanet Vakfı
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Edip Yüksel
Ne kalkabildiler, ne de yardım görebildiler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Artık onlar, ne kendi kendilerine ayağa kalkabildiler, ne de yardım gördüler.
Fizilal-il Kuran
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Gültekin Onan
Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.
Hasan Basri Çantay
İşte (bu sebeble) ayakda durmıya güç yetiremediler, yardım edenleri de olmadı.
İbni Kesir
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım da görmemişlerdi.
İskender Ali Mihr
O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar “yardım edilenler” olmadılar.
Muhammed Esed
çünkü yerlerinden kalkacak durumda bile değillerdi ve kendilerini savunamazlardı.
Muslim Shahin
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Ömer Nasuhi Bilmen
(45-47) Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar. Nûh kavmini de evvelce (helâk ettik). Şüphe yok ki, onlar fâsıklar olan bir kavim olmuşlardı. Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz.
Rowwad Translation Center
Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Şaban Piriş
Ne ayakta durmaya güçleri yetmiş, ne de yardım edilenler olmuşlardı.
Shaban Britch
Ne ayakta durmaya güçleri yetmiş, ne de yardım edilenler olmuşlardı.
Suat Yıldırım
Oldukları yerde çöke kaldılar, ne doğrulabildiler, ne de yardım gördüler.
Süleyman Ateş
(Yurtlarında çöküverdiler) Ne kalkabildiler, ne de (bu duruma) engel olabildiler.
Tefhim-ul Kuran
Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de yardım bulabildiler.
Yaşar Nuri Öztürk
Ne kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.