Skip to content

Suresi Maide - Page: 7

Al-Ma'idah

(al-Māʾidah)

61

وَاِذَا جَاۤءُوْكُمْ قَالُوْٓا اٰمَنَّا وَقَدْ دَّخَلُوْا بِالْكُفْرِ وَهُمْ قَدْ خَرَجُوْا بِهٖ ۗوَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا كَانُوْا يَكْتُمُوْنَ ٦١

wa-idhā
وَإِذَا
ve zaman
jāūkum
جَآءُوكُمْ
size geldikleri
qālū
قَالُوٓا۟
derler ki
āmannā
ءَامَنَّا
inandık
waqad
وَقَد
oysa muhakkak
dakhalū
دَّخَلُوا۟
girmişlerdir
bil-kuf'ri
بِٱلْكُفْرِ
küfürle
wahum
وَهُمْ
yine onlar
qad
قَدْ
muhakkak
kharajū
خَرَجُوا۟
çıkmışlardır
bihi
بِهِۦۚ
onunla
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
aʿlamu
أَعْلَمُ
daha iyi bilir
bimā
بِمَا
şeyleri
kānū
كَانُوا۟
oldukları
yaktumūna
يَكْتُمُونَ
gizliyor
Size geldiklerinde "İnandık" derler, oysa yanınıza inkarcı olarak girmiş ve yine inkarcı olarak çıkmışlardır. Gizlemekte olduklarını Allah daha iyi bilir. ([5] Maide: 61)
Tefsir
62

وَتَرٰى كَثِيْرًا مِّنْهُمْ يُسَارِعُوْنَ فِى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۗ لَبِئْسَ مَا كَانُوْا يَعْمَلُوْنَ ٦٢

watarā
وَتَرَىٰ
ve görürsün
kathīran
كَثِيرًا
çoğunun
min'hum
مِّنْهُمْ
onlardan
yusāriʿūna
يُسَٰرِعُونَ
(birbirleriyle) yarıştıklarını
fī l-ith'mi
فِى ٱلْإِثْمِ
günahta
wal-ʿud'wāni
وَٱلْعُدْوَٰنِ
ve düşmanlıkta
wa-aklihimu
وَأَكْلِهِمُ
ve yemede
l-suḥ'ta
ٱلسُّحْتَۚ
haram
labi'sa
لَبِئْسَ
ne kötüdür
مَا
şey
kānū
كَانُوا۟
oldukları
yaʿmalūna
يَعْمَلُونَ
yapmakta
Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları ne kötüdür! ([5] Maide: 62)
Tefsir
63

لَوْلَا يَنْهٰىهُمُ الرَّبَّانِيُّوْنَ وَالْاَحْبَارُ عَنْ قَوْلِهِمُ الْاِثْمَ وَاَكْلِهِمُ السُّحْتَۗ لَبِئْسَ مَا كَانُوْا يَصْنَعُوْنَ ٦٣

lawlā
لَوْلَا
gerekmez miydi?
yanhāhumu
يَنْهَىٰهُمُ
menetmeleri
l-rabāniyūna
ٱلرَّبَّٰنِيُّونَ
Rabbanilerin
wal-aḥbāru
وَٱلْأَحْبَارُ
ve hahamların
ʿan qawlihimu
عَن قَوْلِهِمُ
onlarıv sözlerini
l-ith'ma
ٱلْإِثْمَ
günah
wa-aklihimu
وَأَكْلِهِمُ
ve yemelerini;
l-suḥ'ta
ٱلسُّحْتَۚ
haram
labi'sa
لَبِئْسَ
ne kötüdür
مَا
şey
kānū
كَانُوا۟
oldukları
yaṣnaʿūna
يَصْنَعُونَ
yapmakta
Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür! ([5] Maide: 63)
Tefsir
64

وَقَالَتِ الْيَهُوْدُ يَدُ اللّٰهِ مَغْلُوْلَةٌ ۗغُلَّتْ اَيْدِيْهِمْ وَلُعِنُوْا بِمَا قَالُوْا ۘ بَلْ يَدٰهُ مَبْسُوْطَتٰنِۙ يُنْفِقُ كَيْفَ يَشَاۤءُۗ وَلَيَزِيْدَنَّ كَثِيْرًا مِّنْهُمْ مَّآ اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَّكُفْرًاۗ وَاَلْقَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاۤءَ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۗ كُلَّمَآ اَوْقَدُوْا نَارًا لِّلْحَرْبِ اَطْفَاَهَا اللّٰهُ ۙوَيَسْعَوْنَ فِى الْاَرْضِ فَسَادًاۗ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِيْنَ ٦٤

waqālati
وَقَالَتِ
ve dediler
l-yahūdu
ٱلْيَهُودُ
yahudiler
yadu
يَدُ
eli
l-lahi
ٱللَّهِ
Allah'ın
maghlūlatun
مَغْلُولَةٌۚ
bağlıdır
ghullat
غُلَّتْ
bağlandı
aydīhim
أَيْدِيهِمْ
kendi elleri
waluʿinū
وَلُعِنُوا۟
ve la'netlendiler
bimā
بِمَا
ötürü
qālū
قَالُواۘ
söylediklerinden
bal
بَلْ
hayır
yadāhu
يَدَاهُ
O'nun iki eli de
mabsūṭatāni
مَبْسُوطَتَانِ
açıktır
yunfiqu
يُنفِقُ
verir
kayfa
كَيْفَ
nasıl
yashāu
يَشَآءُۚ
diliyorsa
walayazīdanna
وَلَيَزِيدَنَّ
ve andolsun artıracaktır
kathīran
كَثِيرًا
çoğunun
min'hum
مِّنْهُم
onların
مَّآ
şeye
unzila
أُنزِلَ
indirilen
ilayka
إِلَيْكَ
sana
min rabbika
مِن رَّبِّكَ
Rabbinden
ṭugh'yānan
طُغْيَٰنًا
azgınlığını
wakuf'ran
وَكُفْرًاۚ
ve küfrünü
wa-alqaynā
وَأَلْقَيْنَا
biz atmışızdır
baynahumu
بَيْنَهُمُ
onların aralarına
l-ʿadāwata
ٱلْعَدَٰوَةَ
düşmanlık
wal-baghḍāa
وَٱلْبَغْضَآءَ
ve kin
ilā
إِلَىٰ
kadar
yawmi
يَوْمِ
gününe
l-qiyāmati
ٱلْقِيَٰمَةِۚ
kıyamet
kullamā
كُلَّمَآ
ne zaman
awqadū
أَوْقَدُوا۟
yakmışlarsa
nāran
نَارًا
bir ateş
lil'ḥarbi
لِّلْحَرْبِ
savaş için
aṭfa-ahā
أَطْفَأَهَا
onu söndürmüştür
l-lahu
ٱللَّهُۚ
Allah
wayasʿawna
وَيَسْعَوْنَ
ve koşarlar
fī l-arḍi
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
fasādan
فَسَادًاۚ
bozgunculuğa
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah da
lā yuḥibbu
لَا يُحِبُّ
sevmez
l-muf'sidīna
ٱلْمُفْسِدِينَ
bozguncuları
Yahudiler, "Allah'ın eli sıkıdır" dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarfeder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen sözler onların çoğunun azgınlığını ve inkarını artıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Savaş ateşini ne zaman körükleseler Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez. ([5] Maide: 64)
Tefsir
65

وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْكِتٰبِ اٰمَنُوْا وَاتَّقَوْا لَكَفَّرْنَا عَنْهُمْ سَيِّاٰتِهِمْ وَلَاَدْخَلْنٰهُمْ جَنّٰتِ النَّعِيْمِ ٦٥

walaw
وَلَوْ
eğer
anna
أَنَّ
ki
ahla
أَهْلَ
ehli
l-kitābi
ٱلْكِتَٰبِ
Kitap
āmanū
ءَامَنُوا۟
inansalardı
wa-ittaqaw
وَٱتَّقَوْا۟
ve korunsalardı
lakaffarnā
لَكَفَّرْنَا
örterdik
ʿanhum
عَنْهُمْ
onların
sayyiātihim
سَيِّـَٔاتِهِمْ
kötülüklerini
wala-adkhalnāhum
وَلَأَدْخَلْنَٰهُمْ
ve onları sokardık
jannāti
جَنَّٰتِ
cennetlere
l-naʿīmi
ٱلنَّعِيمِ
ni'meti bol
Şayet kitap ehli inanıp karşı gelmekten sakınsalardı, kötülüklerini örterdik ve onları nimet cennetlerine koyardık. ([5] Maide: 65)
Tefsir
66

وَلَوْ اَنَّهُمْ اَقَامُوا التَّوْرٰىةَ وَالْاِنْجِيْلَ وَمَآ اُنْزِلَ اِلَيْهِمْ مِّنْ رَّبِّهِمْ لَاَكَلُوْا مِنْ فَوْقِهِمْ وَمِنْ تَحْتِ اَرْجُلِهِمْۗ مِنْهُمْ اُمَّةٌ مُّقْتَصِدَةٌ ۗ وَكَثِيْرٌ مِّنْهُمْ سَاۤءَ مَا يَعْمَلُوْنَ ࣖ ٦٦

walaw
وَلَوْ
ve eğer
annahum
أَنَّهُمْ
onlar
aqāmū
أَقَامُوا۟
gereğince uygulasalardı
l-tawrāta
ٱلتَّوْرَىٰةَ
Tevrat'ı
wal-injīla
وَٱلْإِنجِيلَ
ve İncil'i
wamā
وَمَآ
ve ne ki
unzila
أُنزِلَ
indirildi
ilayhim
إِلَيْهِم
kendilerine
min rabbihim
مِّن رَّبِّهِمْ
Rablerinden
la-akalū
لَأَكَلُوا۟
muhakkak ki yerlerdi
min fawqihim
مِن فَوْقِهِمْ
üstlerinden
wamin
وَمِن
ve
taḥti
تَحْتِ
altından
arjulihim
أَرْجُلِهِمۚ
ayaklarının
min'hum
مِّنْهُمْ
içlerinde vardır
ummatun
أُمَّةٌ
bir ümmet
muq'taṣidatun
مُّقْتَصِدَةٌۖ
tutumlu
wakathīrun
وَكَثِيرٌ
ama çoğu
min'hum
مِّنْهُمْ
onlardan
sāa
سَآءَ
ne kötü
مَا
işler
yaʿmalūna
يَعْمَلُونَ
yapıyorlar
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirilen Kuran'ı gereğince uygulasalardı, her yönden nimete ermiş olurlardı. İçlerinde orta yolu tutan bir zümre vardı, çoğunun işledikleri ise kötü idi. ([5] Maide: 66)
Tefsir
67

۞ يٰٓاَيُّهَا الرَّسُوْلُ بَلِّغْ مَآ اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَّبِّكَ ۗوَاِنْ لَّمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسٰلَتَهٗ ۗوَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۗ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الْكٰفِرِيْنَ ٦٧

yāayyuhā
يَٰٓأَيُّهَا
Ey
l-rasūlu
ٱلرَّسُولُ
Elçi
balligh
بَلِّغْ
duyur
مَآ
şeyi
unzila
أُنزِلَ
indirilen
ilayka
إِلَيْكَ
sana
min rabbika
مِن رَّبِّكَۖ
Rabbinden
wa-in
وَإِن
ve eğer
lam tafʿal
لَّمْ تَفْعَلْ
bunu yapmazsan
famā ballaghta
فَمَا بَلَّغْتَ
duyurmamış olursun
risālatahu
رِسَالَتَهُۥۚ
O'nun mesajını
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
yaʿṣimuka
يَعْصِمُكَ
seni korur
mina l-nāsi
مِنَ ٱلنَّاسِۗ
insanlardan
inna
إِنَّ
doğrusu
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
lā yahdī
لَا يَهْدِى
yola iletmez
l-qawma
ٱلْقَوْمَ
toplumunu
l-kāfirīna
ٱلْكَٰفِرِينَ
kafirler
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah kafirlere yol göstermez. ([5] Maide: 67)
Tefsir
68

قُلْ يٰٓاَهْلَ الْكِتٰبِ لَسْتُمْ عَلٰى شَيْءٍ حَتّٰى تُقِيْمُوا التَّوْرٰىةَ وَالْاِنْجِيْلَ وَمَآ اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِّنْ رَّبِّكُمْ ۗوَلَيَزِيْدَنَّ كَثِيْرًا مِّنْهُمْ مَّآ اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَّكُفْرًاۚ فَلَا تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْكٰفِرِيْنَ ٦٨

qul
قُلْ
de ki
yāahla
يَٰٓأَهْلَ
Ey ehli
l-kitābi
ٱلْكِتَٰبِ
Kitap
lastum
لَسْتُمْ
siz değilsiniz
ʿalā
عَلَىٰ
üzerinde
shayin
شَىْءٍ
bir şey (esas)
ḥattā
حَتَّىٰ
kadar
tuqīmū
تُقِيمُوا۟
uygulayıncaya
l-tawrāta
ٱلتَّوْرَىٰةَ
Tevrat'ı
wal-injīla
وَٱلْإِنجِيلَ
ve İncil'i
wamā
وَمَآ
ve şeyi
unzila
أُنزِلَ
indirilen
ilaykum
إِلَيْكُم
size
min rabbikum
مِّن رَّبِّكُمْۗ
Rabbi'nizden
walayazīdanna
وَلَيَزِيدَنَّ
ve artıracaktır
kathīran
كَثِيرًا
çoğunun
min'hum
مِّنْهُم
onlardan
مَّآ
şey
unzila
أُنزِلَ
indirilen
ilayka
إِلَيْكَ
sana
min rabbika
مِن رَّبِّكَ
Rabbinden
ṭugh'yānan
طُغْيَٰنًا
azgınlık
wakuf'ran
وَكُفْرًاۖ
ve inkarını
falā tasa
فَلَا تَأْسَ
sen üzülme
ʿalā
عَلَى
için
l-qawmi
ٱلْقَوْمِ
toplumu
l-kāfirīna
ٱلْكَٰفِرِينَ
o kafirler
"Ey Kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni gereğince uygulamadıkça bir temeliniz olmaz" de. And olsun ki Rabbinden sana indirilen, Kuran, onlardan çoğunun azgınlık ve küfrünü artırır. Öyleyse kafirler için tasalanma. ([5] Maide: 68)
Tefsir
69

اِنَّ الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَالَّذِيْنَ هَادُوْا وَالصَّابِـُٔوْنَ وَالنَّصٰرٰى مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُوْنَ ٦٩

inna
إِنَّ
şüphesiz
alladhīna
ٱلَّذِينَ
kimseler
āmanū
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
wa-alladhīna
وَٱلَّذِينَ
ve kimseler
hādū
هَادُوا۟
yahudiler(den)
wal-ṣābiūna
وَٱلصَّٰبِـُٔونَ
ve sabiiler(den)
wal-naṣārā
وَٱلنَّصَٰرَىٰ
ve hıristiyanlar(dan)
man
مَنْ
kimseler
āmana
ءَامَنَ
inanan
bil-lahi
بِٱللَّهِ
Allah'a
wal-yawmi
وَٱلْيَوْمِ
ve gününe
l-ākhiri
ٱلْءَاخِرِ
ahiret
waʿamila
وَعَمِلَ
ve yapanlara
ṣāliḥan
صَٰلِحًا
iyi işler
falā
فَلَا
yoktur
khawfun
خَوْفٌ
korku
ʿalayhim
عَلَيْهِمْ
onlara
walā
وَلَا
ve yoktur
hum
هُمْ
onlara
yaḥzanūna
يَحْزَنُونَ
üzüntü
Doğrusu inananlar, yahudiler, sabiiler ve hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inanan, yararlı iş yapan kimselere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. ([5] Maide: 69)
Tefsir
70

لَقَدْ اَخَذْنَا مِيْثَاقَ بَنِيْٓ اِسْرَاۤءِيْلَ وَاَرْسَلْنَآ اِلَيْهِمْ رُسُلًا ۗ كُلَّمَا جَاۤءَهُمْ رَسُوْلٌۢ بِمَا لَا تَهْوٰٓى اَنْفُسُهُمْۙ فَرِيْقًا كَذَّبُوْا وَفَرِيْقًا يَّقْتُلُوْنَ ٧٠

laqad
لَقَدْ
andolsun
akhadhnā
أَخَذْنَا
biz almıştık
mīthāqa
مِيثَٰقَ
söz
banī
بَنِىٓ
oğullarından
is'rāīla
إِسْرَٰٓءِيلَ
İsrail
wa-arsalnā
وَأَرْسَلْنَآ
ve göndermiştik
ilayhim
إِلَيْهِمْ
onlara
rusulan
رُسُلًاۖ
elçiler
kullamā
كُلَّمَا
ne zaman
jāahum
جَآءَهُمْ
onlara getirdiyse
rasūlun
رَسُولٌۢ
bir elçi
bimā
بِمَا
bir şey
lā tahwā
لَا تَهْوَىٰٓ
istemediği
anfusuhum
أَنفُسُهُمْ
canlarının
farīqan
فَرِيقًا
bir kısmını
kadhabū
كَذَّبُوا۟
yalanladılar
wafarīqan
وَفَرِيقًا
ve bir kısmını da
yaqtulūna
يَقْتُلُونَ
öldürüyorlardı
And olsun ki İsrailoğullarından söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyle onlara her peygamber gelişte, bir kısmını yalanlarlar ve bir kısmını da öldürürlerdi. ([5] Maide: 70)
Tefsir