Kuran-i Kerim Suresi Ahkaf ayet 3
Qur'an Surah Al-Ahqaf Verse 3
Ahkaf [46]: 3 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
مَا خَلَقْنَا السَّمٰوٰتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَآ اِلَّا بِالْحَقِّ وَاَجَلٍ مُّسَمًّىۗ وَالَّذِيْنَ كَفَرُوْا عَمَّآ اُنْذِرُوْا مُعْرِضُوْنَ (الأحقاف : ٤٦)
- mā khalaqnā
- مَا خَلَقْنَا
- Not We created
- biz yaratmadık
- l-samāwāti
- ٱلسَّمَٰوَٰتِ
- the heavens
- gökleri
- wal-arḍa
- وَٱلْأَرْضَ
- and the earth
- ve yeri
- wamā
- وَمَا
- and what
- ve bulunanları
- baynahumā
- بَيْنَهُمَآ
- (is) between both of them
- ikisi arasında
- illā
- إِلَّا
- except
- ancak (yarattık)
- bil-ḥaqi
- بِٱلْحَقِّ
- in truth
- gerçek ile
- wa-ajalin
- وَأَجَلٍ
- and (for) a term
- ve bir süreye göre
- musamman
- مُّسَمًّىۚ
- appointed
- belli
- wa-alladhīna
- وَٱلَّذِينَ
- But those who
- ve kimseler
- kafarū
- كَفَرُوا۟
- disbelieve
- inkar eden(ler)
- ʿammā
- عَمَّآ
- from what
- şeyden
- undhirū
- أُنذِرُوا۟
- they are warned
- uyarıldıkları
- muʿ'riḍūna
- مُعْرِضُونَ
- (are) turning away
- yüz çevirmektedirler
Transliteration:
Maa khalaqnas samaawaati wal arda wa maa bainahumaaa illaa bilhaqqi wa ajalim musammaa; wallazeena kafaroo 'ammaaa unziroo mu'ridoon(QS. al-ʾAḥq̈āf:3)
English Sahih International:
We did not create the heavens and earth and what is between them except in truth and [for] a specified term. But those who disbelieve, from that of which they are warned, are turning away. (QS. Al-Ahqaf, Ayah 3)
Diyanet Isleri:
Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık; inkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler. (Ahkaf, ayet 3)
Abdulbaki Gölpınarlı
Gökleri ve yeryüzünü ancak gerçek olarak ve muayyen bir zaman için yarattık ve kafir olanlarsa korkutuldukları şeylerden yüz çevirirler.
Adem Uğur
Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Ali Bulaç
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir.
Ali Fikri Yavuz
Biz göklerle yeri ve aralarındakileri, ancak adaletle ve (sona erecekleri) muayyen bir müddet ile yarattık. Kâfir olanlar ise, korkutuldukları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Celal Yıldırım
Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri ancak hakk ile ve belli bir süreye kadar yarattık. İnkâr edenlere gelince: Uyarıldıkları şeylerden yüzçevirirler.
Diyanet Vakfı
Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Edip Yüksel
Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri ancak belli bir amaca göre ve belli bir süre için yarattık. İnkar edenler uyarıya aldırış etmemektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattık. İnkâr edenler uyarıldıkları şeyden yüz çeviriyorlar.
Fizilal-il Kuran
Biz, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık; inkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Gültekin Onan
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel ile yarattık. Küfredenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren (kimseler)dir.
Hasan Basri Çantay
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunan şeyleri (başka değil) ancak hakkın ikaamesine sebeb olarak ve muayyen bir va´de için yaratdık. Küfredenler, korkutuldukları şeyden yüz çeviricilerdir.
İbni Kesir
Biz; gköleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak üzere ve belirli bir süre için yarattık. Küfredenler ise korkutuldukları şeylerden yüz çevirmektedirler.
İskender Ali Mihr
Gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. Ve bilinen (tespit edilen) bir zamana kadar. Ve onlar ki, uyarıldıkları şeylerden yüz çeviren kâfirlerdir.
Muhammed Esed
Biz, gökleri, yeri ve onlar arasındaki her şeyi ancak (deruni bir) anlam ve amaç üzere ve (Bizim tarafımızdan) konulmuş bir süre için yarattık ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendilerine tebliğ edilen uyarıdan yüz çevirirler.
Muslim Shahin
Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz, şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık. İnkâr edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen
O gökleri ve yeri ve o ikisinin arasındakileri yaratmadık, ancak hak ile ve bir tayin edilmiş müddetle (yarattık). Kâfir olanlar ise korkutulmuş oldukları şeyden yüz çeviricilerdir.
Rowwad Translation Center
Biz; gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ile ve belli bir süre için yarattık. Buna rağmen kâfirler yine de uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Şaban Piriş
Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konmuş bir süre ile yarattık. Nankörler ise uyarıldıkları şeyden yüz çeviriyorlar.
Shaban Britch
Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve belli bir süre ile yarattık. Kâfirler ise uyarıldıkları şeyden yüz çeviriyorlar.
Suat Yıldırım
Biz gökleri, yeri ve bunların arasındaki varlıkları ancak gerçek bir maksatla, adalet ve hikmetle, bir de belli bir süre için yarattık. Ama kâfirler uyarıldıkları kı
Süleyman Ateş
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları (boş yere değil), ancak gerçek ile ve belli bir süreye göre yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.
Tefhim-ul Kuran
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. Küfredenler ise, uyarılıp korkutuldukları şeyden yüz çevirmekte olanlardır.
Yaşar Nuri Öztürk
Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler.