Kuran-i Kerim Suresi Zuhruf ayet 47
Qur'an Surah Az-Zukhruf Verse 47
Zuhruf [43]: 47 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَلَمَّا جَاۤءَهُمْ بِاٰيٰتِنَآ اِذَا هُمْ مِّنْهَا يَضْحَكُوْنَ (الزخرف : ٤٣)
- falammā
- فَلَمَّا
- But when
- ne zaman ki
- jāahum
- جَآءَهُم
- he came to them
- onlara gelince
- biāyātinā
- بِـَٔايَٰتِنَآ
- with Our Signs
- ayetlerimizle
- idhā
- إِذَا
- behold!
- hemen
- hum
- هُم
- They
- onlar
- min'hā
- مِّنْهَا
- at them
- onlarla
- yaḍḥakūna
- يَضْحَكُونَ
- laughed
- (alay edip) gülmeğe başladılar
Transliteration:
Falammma jaaa'ahum bi aayaatinaaa izaa hum minhaa yadhakoon(QS. az-Zukhruf:47)
English Sahih International:
But when he brought them Our signs, at once they laughed at them. (QS. Az-Zukhruf, Ayah 47)
Diyanet Isleri:
Onlara mucizelerimizi getirdiği zaman, bunlara gülüvermişlerdi. (Zuhruf, ayet 47)
Abdulbaki Gölpınarlı
Onlara delillerimizle gelince o delillere gülmeye başladılar.
Adem Uğur
Onlara âyetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.
Ali Bulaç
Fakat onlara ayetlerimizle geldiği zaman, bir de ne görsün, onlar bunlara (alay edip) gülüyorlar.
Ali Fikri Yavuz
Fakat onlara böyle mucizelerimizle varınca, hemen onlar bunlara gülüverdiler.
Celal Yıldırım
Ne vakit ki onlara mu´cizelerimizle geldi, onlar birdenbire (işi alaya alıp) buna gülüverdiler.
Diyanet Vakfı
Onlara ayetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.
Edip Yüksel
Mucizelerimizi kendilerine götürdüğü zaman, o mucizelere gülmüşlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Musa onlara mucizelerimizi getirince onlar hemen bu mucizelere gülüverdiler.
Fizilal-il Kuran
Onlara ayetlerimizi getirince, birden bire onlarla alay etmeye koyuldular.
Gültekin Onan
Fakat onlara ayetlerimizle geldiği zaman bir de ne görsün, onlar bunlara (alay edip) gülüyorlar.
Hasan Basri Çantay
Fakat onlara âyetlerimiz gelince bir de ne görsünler, onlar bu (âyetlere) gülüyorlar!
İbni Kesir
Onlara ayetlerimizle varınca, onlar bunlara gülüvermişlerdi.
İskender Ali Mihr
Fakat (Musa A.S), onlara âyetlerimizle (mucizelerimizle) gelince, onlar o zaman onlara (mucizelere) gülüyorlardı (alay ediyorlardı).
Muhammed Esed
Ama önlerine (mucizevi) işaretlerimizi getirince, hemen onları alaya aldılar,
Muslim Shahin
Onlara âyetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen
(46-47) Andolsun ki, Mûsa´yı âyetlerimizle Fir´avun´a ve onun cemaatine gönderdik. Binaenaleyh dedi ki: «Ben şüphe yok âlemlerin Rabbinin bir Resûlüyüm.» Vaktâ ki onlara Bizim âyetlerimizle geldi, onlar o zaman, bunlardan gülüşür oldular.
Rowwad Translation Center
Onlara ayetlerle geldiği zaman bunlara gülüp geçmişlerdi.
Şaban Piriş
Onlara ayetlerle geldiği zaman onlar, ona gülüp geçmişlerdi.
Shaban Britch
Onlara ayetlerle geldiği zaman bunlara gülüp geçmişlerdi.
Suat Yıldırım
O, delillerimizle onlara gidince onlar alay edip gülmeye koyuldular.
Süleyman Ateş
Onlara ayetlerimizi getirince onlar o ayetlerle alay edip gülmeğe başladılar.
Tefhim-ul Kuran
Fakat onlara ayetlerimizle geldiği zaman, bir de ne görsün, onlar bunlara (alay edip) gülüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk
Mûsa onlara ayetlerimizi getirdiğinde onlar bu ayetlere gülüyorlardı.