Kuran-i Kerim Suresi Zuhruf ayet 28
Qur'an Surah Az-Zukhruf Verse 28
Zuhruf [43]: 28 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَجَعَلَهَا كَلِمَةً ۢ بَاقِيَةً فِيْ عَقِبِهٖ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُوْنَۗ (الزخرف : ٤٣)
- wajaʿalahā
- وَجَعَلَهَا
- And he made it
- ve onu yaptı
- kalimatan
- كَلِمَةًۢ
- a word
- bir söz
- bāqiyatan
- بَاقِيَةً
- lasting
- kalıcı
- fī
- فِى
- among
- arasında
- ʿaqibihi
- عَقِبِهِۦ
- his descendents
- kendinden sonrakiler
- laʿallahum
- لَعَلَّهُمْ
- so that they may
- umulur ki
- yarjiʿūna
- يَرْجِعُونَ
- return
- dönerler (diye)
Transliteration:
Wa ja'alahaa Kalimatam baaqiyatan fee 'aqibihee la'al lahum yarji'oon(QS. az-Zukhruf:28)
English Sahih International:
And he made it a word remaining among his descendants that they might return [to it]. (QS. Az-Zukhruf, Ayah 28)
Diyanet Isleri:
İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler. (Zuhruf, ayet 28)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da daima kalacak ve zeval bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.
Adem Uğur
Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Ali Bulaç
Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı-bıraktı.
Ali Fikri Yavuz
İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler.
Celal Yıldırım
İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı.
Diyanet Vakfı
Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Edip Yüksel
Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
Elmalılı Hamdi Yazır
İbrahim, bu sözü, ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, onlar doğru yola dönsünler.
Fizilal-il Kuran
ve bu tevhid sözünün ardından kalıcı bir söz yaptı ki, insanlar Allah´a dönsünler.
Gültekin Onan
Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Tanrı´ya) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
Hasan Basri Çantay
(İbrâhîm) bunu (bu tevhîd kelimesini, ileride Mekkeliler de dînine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı.
İbni Kesir
Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.
İskender Ali Mihr
Ve onu, zürriyeti içinde bâki (kalıcı) bir kelime kıldı. Umulur ki böylece onlar (putlardan) dönerler.
Muhammed Esed
Ve bunu, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir söz olarak söyledi ki onlar (daima) o (sözü hatırlayıp ona) dönsünler.
Muslim Shahin
Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve onu (o ifadesini) zürriyeti arasında bâki bir kelime kıldı. Belki onlar, dönüverirler (diye).
Rowwad Translation Center
Bunu, ardından geleceklere devamlı kalıcı bir söz olarak bıraktı ki, insanlar (tevhid dinine) dönsünler.
Şaban Piriş
Onu, belki dönerler diye arkasında kalıcı bir söz haline getirdi.
Shaban Britch
Bunu, ardından geleceklere devamlı kalıcı bir söz olarak bıraktı ki, insanlar (tevhid dinine) dönsünler.
Suat Yıldırım
O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.
Süleyman Ateş
Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) dönsünler.
Tefhim-ul Kuran
Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah´a) dönerler diye.
Yaşar Nuri Öztürk
O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler.