Kuran-i Kerim Suresi Sura ayet 39
Qur'an Surah Ash-Shuraa Verse 39
Sura [42]: 39 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَالَّذِيْنَ اِذَآ اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُوْنَ (الشورى : ٤٢)
- wa-alladhīna
- وَٱلَّذِينَ
- And those who
- ve onlar
- idhā
- إِذَآ
- when
- zaman
- aṣābahumu
- أَصَابَهُمُ
- strikes them
- uğradıkları
- l-baghyu
- ٱلْبَغْىُ
- tyranny
- saldırıya
- hum
- هُمْ
- they
- kendilerini
- yantaṣirūna
- يَنتَصِرُونَ
- defend themselves
- savunurlar
Transliteration:
Wallazeena izaa asaabahumul baghyu hum yantasiroon(QS. aš-Šūrā:39)
English Sahih International:
And those who, when tyranny strikes them, they retaliate [in a just manner]. (QS. Ash-Shuraa, Ayah 39)
Diyanet Isleri:
Bir haksızlığa uğradıklarında, üstün gelmek için aralarında yardımlaşırlar. (Sura, ayet 39)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bir zulme uğradıkları zaman haddi aşmaksızın birbirlerine yardım ederek karşı duranlara.
Adem Uğur
Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
Ali Bulaç
Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.
Ali Fikri Yavuz
O kimselerdir ki, kendi haklarına tecavüz vaki olduğu zaman, onlar yardımlaşırlar (ve intikam alırlar, haklarını yerine getirirler).
Celal Yıldırım
Ve zulme, hakları tecâvüze uğradıkları zaman, yardımlaşıp kendilerini savunanlar içindir.
Diyanet Vakfı
Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
Edip Yüksel
Haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar, bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirleriyle yardımlaşırlar.
Fizilal-il Kuran
Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman, yardımlaşarak kendilerini savunurlar.
Gültekin Onan
Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.
Hasan Basri Çantay
(36-37-38-39) Size verilen şey dünyâ hayaatının (geçici birer) fâidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) îman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günâhlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhîd ve ibâdete âid da´vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha tâat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.
İbni Kesir
Onlar ki; kendilerine zulüm vaki olunca yardımlaşırlar.
İskender Ali Mihr
Ve onlar, kendilerine bir saldırı isabet ettiği zaman yardımlaşırlar.
Muhammed Esed
ve bir zorbalık ile karşılaştıkları zaman kendilerini savunanlar (için).
Muslim Shahin
Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o kimse için ki onlara bir zulüm isabet ettiği zaman onlar yardımlaşmakta bulunurlar.
Rowwad Translation Center
Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
Şaban Piriş
Haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyarlar.
Shaban Britch
Zulme uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.
Suat Yıldırım
Onlar zulme uğradıklarında yardımlaşıp haklarını alırlar. {KM, Çıkış 32,26-29; Luka 19,27}
Süleyman Ateş
Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini savunurlar.
Tefhim-ul Kuran
Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.
Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine zulüm ve haksızlık gelip çattığında, yardımlaşırlar.