Kuran-i Kerim Suresi Fussilet ayet 11
Qur'an Surah Fussilat Verse 11
Fussilet [41]: 11 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
ثُمَّ اسْتَوٰىٓ اِلَى السَّمَاۤءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعًا اَوْ كَرْهًاۗ قَالَتَآ اَتَيْنَا طَاۤىِٕعِيْنَ (فصلت : ٤١)
- thumma
- ثُمَّ
- Then
- sonra
- is'tawā
- ٱسْتَوَىٰٓ
- He directed (Himself)
- yöneldi
- ilā l-samāi
- إِلَى ٱلسَّمَآءِ
- towards the heaven
- göğe
- wahiya
- وَهِىَ
- while it (was)
- ve o
- dukhānun
- دُخَانٌ
- smoke
- duman halinde olan
- faqāla
- فَقَالَ
- and He said
- sonra dedi
- lahā
- لَهَا
- to it
- ona
- walil'arḍi
- وَلِلْأَرْضِ
- and to the earth
- ve arza
- i'tiyā
- ٱئْتِيَا
- "Come both of you
- gelin
- ṭawʿan
- طَوْعًا
- willingly
- isteyerek
- aw
- أَوْ
- or
- veya
- karhan
- كَرْهًا
- unwillingly"
- istemeyerek
- qālatā
- قَالَتَآ
- They both said
- dediler ki
- ataynā
- أَتَيْنَا
- "We come
- geldik
- ṭāiʿīna
- طَآئِعِينَ
- willingly"
- isteyerek
Transliteration:
Summas tawaaa ilas-samaaa'i wa hiya dukhaanun faqaala lahaa wa lil ardi'tiyaaa taw'an aw karhan qaalataaa atainaa taaa'i'een(QS. Fuṣṣilat:11)
English Sahih International:
Then He directed Himself to the heaven while it was smoke and said to it and to the earth, "Come [into being], willingly or by compulsion." They said, "We have come willingly." (QS. Fussilat, Ayah 11)
Diyanet Isleri:
Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik" dediler. (Fussilet, ayet 11)
Abdulbaki Gölpınarlı
Sonra bir duman halinde olan göğü yaratmayı hükmetmiştir de ona ve yeryüzüne, dileyerekdilemeyerek meydana gelin demiştir, ikisi de, dileyerek geldik demişlerdir.
Adem Uğur
Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.
Ali Bulaç
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.
Ali Fikri Yavuz
Sonra (Allah), buhar halinde olan göğü yaratmayı kasd etti de ona ve arza: “-İkiniz de istiyerek veya istemiyerek gelin meydana çıkın.” dedi. Onlar da: “-Biz istiyerek geldik.” dediler. (Allah’ın emrine boyun eğdiler).
Celal Yıldırım
Sonra gaz halinde (veya duman halinde) bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne, ister istemez gelin, buyurdu. İkisi de «İsteyerek, boyun eğerek geldik» dediler.
Diyanet Vakfı
Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.
Edip Yüksel
Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, "İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin," dedi. Onlar da, "İsteyerek geldik," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler.
Fizilal-il Kuran
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: «İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin» dedi. «İsteyerek geldik» dediler.
Gültekin Onan
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler.
Hasan Basri Çantay
Sonra (irâdesi) göğe — ki, o bir buhaar haalinde idi — doğruldu da ona ve arza «ikiniz de ister istemez gelin» buyurdu. Onlar da «İsteye isteye geldik» dediler.
İbni Kesir
Sonra göğe yöneldi ki; o, duman halindeydi. Ona ve yere dedi ki: İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin. İkisi de dediler ki: İsteyerek geldik.
İskender Ali Mihr
Sonra duman halinde olan semaya yöneldi. Sonra da ona (semaya) ve arza: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” dedi. İkisi de: “İsteyerek geldik.” dediler.
Muhammed Esed
Ve O, (sadece) duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden (varlık alanına) gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler.
Muslim Shahin
Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Sonra göğe, o bir duman halinde iken teveccüh etti. Sonra ona ve yer için buyurdu ki: «İsteyerek veya istemeyerek geliniz». Onlar da, «İsteyiciler olarak geldik,» dediler.
Rowwad Translation Center
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yere: "İsteyerek ya da istemeyerek gelin!" dedi. Onlar da: "İsteyerek geldik." dediler.
Şaban Piriş
Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi ve dünya ile göğe: -İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da: -İsteyerek geldik, dediler.
Shaban Britch
Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yere: İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da: İsteyerek geldik, dediler.
Suat Yıldırım
Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu:“İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!” onlar da: “Gönüllü olarak geldik.” dediler.
Süleyman Ateş
Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.
Tefhim-ul Kuran
Sonra, kendisi duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: «İsteyerek veya istemeyerek gelin.» İkisi de: «İsteyerek (itaat ederek) geldik» dediler.
Yaşar Nuri Öztürk
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"