Kuran-i Kerim Suresi Nisa ayet 60
Qur'an Surah An-Nisa Verse 60
Nisa [4]: 60 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذِيْنَ يَزْعُمُوْنَ اَنَّهُمْ اٰمَنُوْا بِمَآ اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَآ اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيْدُوْنَ اَنْ يَّتَحَاكَمُوْٓا اِلَى الطَّاغُوْتِ وَقَدْ اُمِرُوْٓا اَنْ يَّكْفُرُوْا بِهٖ ۗوَيُرِيْدُ الشَّيْطٰنُ اَنْ يُّضِلَّهُمْ ضَلٰلًا ۢ بَعِيْدًا (النساء : ٤)
- alam tara
- أَلَمْ تَرَ
- Do not you see
- görmedin mi
- ilā alladhīna
- إِلَى ٱلَّذِينَ
- [towards] those who
- kimseleri
- yazʿumūna
- يَزْعُمُونَ
- claim
- zanneden(leri)
- annahum
- أَنَّهُمْ
- that they
- sadece kendilerinin
- āmanū
- ءَامَنُوا۟
- believe
- inandıklarını
- bimā
- بِمَآ
- in what
- şeylere
- unzila
- أُنزِلَ
- (is) revealed
- indirilene
- ilayka
- إِلَيْكَ
- to you
- sana
- wamā
- وَمَآ
- and what
- ve şeylere
- unzila
- أُنزِلَ
- was revealed
- indirilene
- min qablika
- مِن قَبْلِكَ
- from? before you?
- ve senden önce
- yurīdūna
- يُرِيدُونَ
- They wish
- istiyorlar
- an yataḥākamū
- أَن يَتَحَاكَمُوٓا۟
- to go for judgment
- hakem olarak başvurmak
- ilā l-ṭāghūti
- إِلَى ٱلطَّٰغُوتِ
- to the false deities
- tağuta
- waqad
- وَقَدْ
- and surely
- oysa
- umirū
- أُمِرُوٓا۟
- they were ordered
- emredilmişti
- an yakfurū
- أَن يَكْفُرُوا۟
- to reject
- inkar etmeleri
- bihi
- بِهِۦ
- [with] it
- onu
- wayurīdu
- وَيُرِيدُ
- And wishes
- ve istiyor
- l-shayṭānu
- ٱلشَّيْطَٰنُ
- the Shaitaan
- Şeytan da
- an yuḍillahum
- أَن يُضِلَّهُمْ
- to mislead them
- onları saptırmak
- ḍalālan
- ضَلَٰلًۢا
- astray
- sapkınlıkla
- baʿīdan
- بَعِيدًا
- far away
- iyice
Transliteration:
Alam tara ilal lazeena yaz'umoona annahum aarmanoo bimaa unzilaa ilaika wa maaa unzila min qablika yureedoona ai yatahaakamooo ilat Taaghooti wa qad umirooo ai yakfuroo bih, wa yureedush Shaitaanu ai yudillahum dalaalam ba'eedaa(QS. an-Nisāʾ:60)
English Sahih International:
Have you not seen those who claim to have believed in what was revealed to you, [O Muhammad], and what was revealed before you? They wish to refer legislation to Taghut, while they were commanded to reject it; and Satan wishes to lead them far astray. (QS. An-Nisa, Ayah 60)
Diyanet Isleri:
Sana indirilen Kuran'a ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa, onları tanımamakla emr olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister. (Nisa, ayet 60)
Abdulbaki Gölpınarlı
Görmez misin sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inandıklarını sananlar, Şeytan tarafından yargılanmalarını dilerler, halbuki onu inkar etmeleri emredilmişti onlara ve Şeytan, onları tamamıyla sapıtmak, doğru yoldan pek uzak bırakmak ister.
Adem Uğur
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut´a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut´un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.
Ali Bulaç
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.
Ali Fikri Yavuz
Sana indirilen Kur’ân’a ve senden önce indirilen kitablara iman ettik, diye boş iddiada bulunanlara bakmaz mısın! O azgın şeytana muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onu (şeytanı) tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan ise, onları çok uzak bir sapıklığa düşürmek ister. (Bu âyet-i kerime, bir münafığın, bir Yahudi ile olan dâvasına hakem olarak Hazreti Peygamberi değil de Yahudi sihirbazı azgın şeytan Kâb İbni Eşref’i seçmek istemesi ile ilgili hâdise üzerine nâzil olmuştur. Şöyle ki: Yahudi, Hz. Peygamberin hakem olmasını ısrarla istemesi sonunda Peygambere gitmişler ve Hz. Peygamber de Yahudi lehine hüküm vermiştir. Bundan sonra münafığın arzusu üzerine Hz. Ömer’e gitmişler. Hâdiseyi ve daha önce Hz. Peygamberin verdiği hükmü dinleyen Hz. Ömer: “- Allah’ın ve Peygamberin hükmüne razı olmıyan hakkında hüküm budur”, diyerek kılıcı ile münafık’ın boynunu uçurur. )
Celal Yıldırım
Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmedin mi ? Bâtılı temsîl edenin önünde muhakeme olmak isterler ; halbuki onu tanımamak (reddedip uymamak)la emrolunmuşlardı. Şeytan onları çok uzak bir sapıklıkla saptırmak ister.
Diyanet Vakfı
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.
Edip Yüksel
Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia ettikleri halde azgınların ve despotların yasalarını uygulamak isteyenleri görmüyor musun? Oysa onu inkar etmekle emredilmişlerdi; fakat şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.
Elmalılı Hamdi Yazır
Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor.
Fizilal-il Kuran
Gerek sana ve gerekse senden öncekilere indirilen kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Bunlar karşı çıkmakla, tanımamakla emredildikleri Tağutun hakemliğine başvurmak istiyorlar. Şeytan onları koyu bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Gültekin Onan
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlara onu yadsımaları buyrulmuştur. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla saptırmak ister.
Hasan Basri Çantay
Sana indirilen (Kur´ân-ı kerîm) e de, senden evvel indirilmiş olan (kitab) lara da her halde îman etdiklerini boş yere iddia edenlere bir bakmadın mı ki — onu inkâr etmeleriyle emrolundukları halde — yine sihirbazın huzurunda muhaakeme olunmalarını isterler. Şeytan da onları (bir daha dönemiyecekleri kadar) uzak bir sapkınlıkla büsbütün sapıtmak ister.
İbni Kesir
Sana indirilene ve senden önce inidirilenlere; inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Küfretmeleri emrolunmuş iken Tağut´un önünde muhakeme edilmelerini isterler. Halbuki şeytan, onları uzak bir sapıklıkla saptırmak istiyor.
İskender Ali Mihr
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandığını zanneden kimseleri görmedin mi? O´nu (şeytanı) inkâr etmekle emrolundukları halde tagutun önünde muhakeme olunmayı istiyorlar. Ve şeytan, onları uzak bir dalâletle saptırmak (dalâlete düşürmek) istiyor.
Muhammed Esed
Sen (ey Peygamber), sana ve senden öncekilere indirilene inandıklarını iddia eden, (ama öte yandan) şeytani güçlerin hakimiyetine teslim olmakta beis görmeyenlerin farkında değil misin? Halbuki, Şeytanın kendilerini derin bir sapıklığa yöneltmek istediğini görerek onu inkar etmekle emrolunmuşlardı.
Muslim Shahin
Sana indirilene (Kur'âna) ve senden önce indirilen (kitap) lere inandıklarını iddia eden (şu münafık) kimseleri görmüyor musun? Aslında (fesad ve dalâlet kaynağı olan) tâğûtu inkar etmekle emrolundukları halde, yine de onun önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları, (dönüşü olmayan) uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Ömer Nasuhi Bilmen
Sana indirilmiş olana ve senden evvel inzal edilmiş bulunana imân ettiklerini zannedenlere bakmadın mı ki, onlar Tâğût´un huzurunda muhakeme olmayı isterler. Halbuki onu inkar etmekle memur bulunmuşlardı. O şeytan ise onları (doğru yoldan) pek uzak bir sapıklıkla dalâlete düşürmek ister.
Rowwad Translation Center
(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene iman ettiklerini iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u inkâr etmeleri kendilerine emrolunduğu halde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Şaban Piriş
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Oysa, onu tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan, onları uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Shaban Britch
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Oysa, ona küfretmekle emrolunmuşlardı. Şeytan, onları uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Suat Yıldırım
Baksana hem sana indirilen hem de senden önce indirilen kitaplara inandığını iddia eden o münâfıkların yaptıklarına!Kalkıp azgın şeytanın önünde muhakeme olmak istiyorlar.Halbuki onlara o şeytanı reddetmeleri emri verilmişti.Şeytan da onları haktan büsbütün saptırmak ister. [2,256; 39,17]
Süleyman Ateş
Şunları görmedin mi, kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını sanıyorlar da hakem olarak tağuta (o azgın şeytana) başvurmak istiyorlar! Oysa kendilerine onu inkar etmeleri emredilmişti. Şeytan da onları iyice saptırmak istiyor.
Tefhim-ul Kuran
Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut´un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.
Yaşar Nuri Öztürk
Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken, inkâr etmekle emrolundukları tağutu aralarında hakem yapmak istiyorlar. Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor.