Kuran-i Kerim Suresi Nisa ayet 59
Qur'an Surah An-Nisa Verse 59
Nisa [4]: 59 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
يٰٓاَيُّهَا الَّذِيْنَ اٰمَنُوْٓا اَطِيْعُوا اللّٰهَ وَاَطِيْعُوا الرَّسُوْلَ وَاُولِى الْاَمْرِ مِنْكُمْۚ فَاِنْ تَنَازَعْتُمْ فِيْ شَيْءٍ فَرُدُّوْهُ اِلَى اللّٰهِ وَالرَّسُوْلِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُوْنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۗ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَّاَحْسَنُ تَأْوِيْلًا ࣖ (النساء : ٤)
- yāayyuhā
- يَٰٓأَيُّهَا
- O you
- Ey
- alladhīna
- ٱلَّذِينَ
- who
- kimseler
- āmanū
- ءَامَنُوٓا۟
- believe[d]!
- iman eden(ler)
- aṭīʿū
- أَطِيعُوا۟
- Obey
- ita'at edin
- l-laha
- ٱللَّهَ
- Allah
- Allah'a
- wa-aṭīʿū
- وَأَطِيعُوا۟
- and obey
- ve ita'at edin
- l-rasūla
- ٱلرَّسُولَ
- the Messenger
- Elçiye
- wa-ulī
- وَأُو۟لِى
- and those
- ve sahibine
- l-amri
- ٱلْأَمْرِ
- (having) authority
- buyruk
- minkum
- مِنكُمْۖ
- among you
- sizden olan
- fa-in
- فَإِن
- Then if
- eğer
- tanāzaʿtum
- تَنَٰزَعْتُمْ
- you disagree
- anlaşmazlığa düşerseniz
- fī
- فِى
- in
- hakkında
- shayin
- شَىْءٍ
- anything
- herhangi bir şey
- faruddūhu
- فَرُدُّوهُ
- refer it
- onu götürün
- ilā l-lahi
- إِلَى ٱللَّهِ
- to Allah
- Allah'a
- wal-rasūli
- وَٱلرَّسُولِ
- and the Messenger
- ve Elçiye
- in
- إِن
- if
- eğer
- kuntum
- كُنتُمْ
- you
- iseniz
- tu'minūna
- تُؤْمِنُونَ
- believe
- inanıyor
- bil-lahi
- بِٱللَّهِ
- in Allah
- Allah'a
- wal-yawmi
- وَٱلْيَوْمِ
- and the Day
- ve gününe
- l-ākhiri
- ٱلْءَاخِرِۚ
- [the] Last
- ahiret
- dhālika
- ذَٰلِكَ
- That
- bu
- khayrun
- خَيْرٌ
- (is) best
- daha iyidir
- wa-aḥsanu
- وَأَحْسَنُ
- and more suitable
- ve daha güzeldir
- tawīlan
- تَأْوِيلًا
- (for final) determination
- sonuç bakımından da
Transliteration:
Yaaa aiyuhal lazeena aamanooo atee'ul laaha wa atee'ur Rasoola wa ulil amri minkum fa in tanaaza'tum fee shai'in faruddoohu ilal laahi war Rasooli in kuntum tu'minoona billaahi wal yawmil Aakhir; zaalika khairunw wa ahsanu taaweelaa(QS. an-Nisāʾ:59)
English Sahih International:
O you who have believed, obey Allah and obey the Messenger and those in authority among you. And if you disagree over anything, refer it to Allah and the Messenger, if you should believe in Allah and the Last Day. That is the best [way] and best in result. (QS. An-Nisa, Ayah 59)
Diyanet Isleri:
Ey İnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun halini Allah'a ve Peygambere bırakın. Bu, hayırlı ve netice itibariyle en güzeldir. (Nisa, ayet 59)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ey inananlar, Allah'a, peygambere ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız bir şeyde ihtilafa düştünüz mü o hususta Allah'a ve Peygambere müracaat edin; bu hareket, hem hayırlıdır, hem de sonu pek güzeldir.
Adem Uğur
Ey iman edenler! Allah´a itaat edin. Peygamber´e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah´a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah´a ve Resûl´e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
Ali Bulaç
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
Ali Fikri Yavuz
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Sonra bir şey hakkında çekiştiniz mi, hemen onu Allah’a ve Rasûlüne arz ediniz; eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız... Bu müracaat, hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
Celal Yıldırım
Ey imân edenler! Allah´a itaat edin ; Peygambere itaat edin, sizden olan emir sahiplerine de... Bir şey hakkında tartışıp çekişirseniz, onu Allah´a ve Peygamber´e döndürün ; tabiî eğer Allah´a ve Âhiret gününe inanıyorsanız... Böyle yapmanız daha hayırlı, sonuç itibariyle de daha iyidir.
Diyanet Vakfı
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah'a ve Resul'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
Edip Yüksel
İnananlar! ALLAH'a uyun, elçisine uyun; sizden görev başında olanlara da. Her hangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz onu ALLAH'a ve elçisine havale ediniz. ALLAH'a ve ahiret gününe inanıyorsanız... Bu, sizin için daha iyi ve en güzel çözüm yoludur.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.
Fizilal-il Kuran
Ey müminler, Allah´a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan devlet yetkililerine de itaat ediniz. Eğer gerçekten Allah´a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah´a ve Peygamber´e havale ediniz. Bu sizin hesabınıza en hayırlı ve en iyi akıbet vaad eden bir tutumdur.
Gültekin Onan
Ey inananlar, Tanrı´ya itaat edin, elçiye itaat edin ve sizden olan buyruk sahiplerine / buyurganlara da. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Tanrı´ya ve elçisine dönderin. Şayet Tanrı´ya ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından da daha güzeldir.
Hasan Basri Çantay
Ey îman edenler, Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir saahiblerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allaha ve peygambere döndürün, eğer Allah ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu, hem hayırlı, hem netice i´tibâriyle daha güzeldir.
İbni Kesir
Ey iman edenler; Allah´a itaat edin. Rasule ve sizden olan emir sahiblerine itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz; Allah´a ve ahiret gününe inanmışsanız onun hallini Allah´a ve Rasulüne bırakın. Bu; hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.
İskender Ali Mihr
Ey amenu olanlar (îmân edenler)! Allah´a ve Resûl´e, ve sizden olan idarecilere (emir verme yetkisinin sahiplerine) itaat edin. Bundan sonra eğer bir hususta ihtilâfa düşerseniz, o taktirde Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah´a ve Resûl´üne götürün. Bu daha hayırlıdır ve tevîl (yorum) bakımından en güzelidir.
Muhammed Esed
Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.
Muslim Shahin
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah'a ve Rasûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ey imân edenler! Allah Teâlâ´ya itaat ediniz ve Peygamber´e de ve sizden olan emir sahiplerine de itaatte bulununuz. Sonra birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz, eğer siz Allah Teâlâ´ya ve ahiret gününe inanır kimseler iseniz onu Allah Teâlâ´ya ve Peygamberine arzediniz. O hem bir hayırdır, ve hem de netice itibariyle daha güzeldir.
Rowwad Translation Center
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Rasûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.
Şaban Piriş
Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Eğer, bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz. Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah’a ve Elçisi´ne döndürün. En hayırlısı ve tevilin en güzeli budur.
Shaban Britch
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Eğer, bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah’a ve Rasûlü'ne döndürün. Bu en hayırlısı ve sonuç olarak da en iyisidir.
Suat Yıldırım
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Resulüne ve sizden olan ülülemre de itaat edin. Eğer Allah’a ve âhirete iman ediyorsanız, hakkında ihtilâfa düştüğünüz meseleyi Allah’a ve Resulüne arzediniz. Böyle yapmanız hem daha hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. [16,43; 42,10] {KM, Çıkış 18,13-26; Tesniye 17,8; I Kırallar 3,16-28}
Süleyman Ateş
Ey inananlar, Allah'a ita'at edin, Elçiye ve sizden olan buyruk sahibine ita'at edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız -onu Allah'a ve Elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.
Tefhim-ul Kuran
Ey iman edenler, Allah´a itaat edin; peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah´a ve Resulüne döndürün. Şayet Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.
Yaşar Nuri Öztürk
Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.