Kuran-i Kerim Suresi Nisa ayet 57
Qur'an Surah An-Nisa Verse 57
Nisa [4]: 57 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَالَّذِيْنَ اٰمَنُوْا وَعَمِلُوا الصّٰلِحٰتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنّٰتٍ تَجْرِيْ مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهٰرُ خٰلِدِيْنَ فِيْهَآ اَبَدًاۗ لَهُمْ فِيْهَآ اَزْوَاجٌ مُّطَهَّرَةٌ ۙ وَّنُدْخِلُهُمْ ظِلًّا ظَلِيْلًا (النساء : ٤)
- wa-alladhīna
- وَٱلَّذِينَ
- And those who
- kimseleri
- āmanū
- ءَامَنُوا۟
- believe[d]
- inanan
- waʿamilū
- وَعَمِلُوا۟
- and did
- ve yapanları
- l-ṣāliḥāti
- ٱلصَّٰلِحَٰتِ
- the good deeds
- iyi işler
- sanud'khiluhum
- سَنُدْخِلُهُمْ
- We will admit them
- sokacağız
- jannātin
- جَنَّٰتٍ
- (in) Gardens
- cennetlere
- tajrī
- تَجْرِى
- flows
- akan
- min taḥtihā
- مِن تَحْتِهَا
- from underneath it
- altlarından
- l-anhāru
- ٱلْأَنْهَٰرُ
- the rivers
- ırmaklar
- khālidīna
- خَٰلِدِينَ
- will abide
- kalacaklardır
- fīhā
- فِيهَآ
- in it
- orada
- abadan
- أَبَدًاۖ
- forever
- sürekli
- lahum
- لَّهُمْ
- For them
- kendilerine vardır
- fīhā
- فِيهَآ
- in it
- orada
- azwājun
- أَزْوَٰجٌ
- (are) spouses
- eşler de
- muṭahharatun
- مُّطَهَّرَةٌۖ
- pure
- tertemiz
- wanud'khiluhum
- وَنُدْخِلُهُمْ
- and We will admit them
- ve onları sokacağız
- ẓillan
- ظِلًّا
- (in the) shade
- bir gölgeye
- ẓalīlan
- ظَلِيلًا
- thick
- (hiç güneş sızmayan) eşsiz
Transliteration:
Wallazeena aamanoo wa 'amilus saalihaati sanud khiluum jannaatin tajree min tahtihal anhaaru khaalideena feehaaa abadaa, lahum feehaaa azwaajum mutahharatun wa nudkhiluhum zillan zaleelaa(QS. an-Nisāʾ:57)
English Sahih International:
But those who believe and do righteous deeds – We will admit them to gardens beneath which rivers flow, wherein they abide forever. For them therein are purified spouses, and We will admit them to deepening shade. (QS. An-Nisa, Ayah 57)
Diyanet Isleri:
İnanıp yararlı iş işleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en koyu gölgeliklere yerleştireceğiz. (Nisa, ayet 57)
Abdulbaki Gölpınarlı
İnanıp iyi işlerde bulunanlarıysa kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokarız. Ebedi kalırlar orada. Onlara orada her çeşit ayıptan arınmış tertemiz eşler var ve onları kaba gölgelikte huzura, rahata kavuştururuz.
Adem Uğur
İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Ali Bulaç
İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
Ali Fikri Yavuz
İman edip salih ameller işliyenleri, ağaçları altından ırmaklar akar cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Kendilerine orada gayet temiz zevceler var. Hem de onları gölgelendirecek bir gölgeye koyacağız.
Celal Yıldırım
İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennet´lere sokacağız; artık orada devamlı kalırlar; onlara orada tertemiz zevceler vardır ve onları koyu gölgeliğe koyacağız.
Diyanet Vakfı
İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Edip Yüksel
İnanıp erdemli davrananları ise içinden ırmaklar akan cennetlere (bahçelere) yerleştireceğiz; orada sürekli kalırlar. Onlar için orada tertemiz eşler var. Onları serin gölgelere sokacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır
İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
Fizilal-il Kuran
İman edip iyi ameller işleyenleri de ilerde içinde ebedi olarak kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Onlara orada el değmemiş eşler verilecek, kendileri koyu gölgeler altına alınacaklardır.
Gültekin Onan
İnanıp salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ´ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe´ sokacağız.
Hasan Basri Çantay
Îman edib de güzel amel (ve Hareket) lerde bulunanları ise — içinde ebedî kalıcılar olmak üzere — altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada (her şeyden) temizlenmiş zevceler onların. Onları bir koyu gölgeye sokacağız.
İbni Kesir
İman edip salih amel işleyenleri; içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları koyu bir gölgeye sokacağız.
İskender Ali Mihr
Ve âmenû olan ve (nefslerini) ıslâh edici amel işleyenleri, altından nehirler akan cennetlere koyacağız. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Onlar için orada temiz eşler vardır. Ve onları güzel bir gölgeye koyacağız.
Muhammed Esed
Buna mukabil, iman edip doğru ve yararlı işlerde bulunanları içlerinde ırmaklar akan hasbahçelere koyacağız, orada sonsuza kadar kalacaklar; ve orada tertemiz eşlere sahip olacaklar; (böylece) onları sonsuz mutluluğa eriştireceğiz.
Muslim Shahin
İman edip salih amel işleyenleri ise, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih amellerde bulundular, onları da altlarından ırmaklar akan cennetlere, içlerinde ebedî kalmak üzere elbette sokacağız. Onlar için orada pek temiz zevceler vardır, ve onları koyu bir gölgeye sokacağız.
Rowwad Translation Center
İman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları Cennetlere sokacağız. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Onları kalıcı gölgeliklere yerleştireceğiz.
Şaban Piriş
İman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere girdireceğiz. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları (sıcaktan da soğuktan da koruyan) tam bir gölgeliğe alacağız.
Shaban Britch
İman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları Cennetlere girdireceğiz. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları tam bir gölgeliğe alacağız.
Suat Yıldırım
Fakat iman edip güzel ve makbul işler yapanları ise, ebedî kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Onların orada tertemiz eşleri olacak. Hem onları nimetlerle sâyebân edecek bir gölgeliğe yerleştireceğiz. [2,25]
Süleyman Ateş
İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada sürekli kalacaklardır. Orada kendilerine tertemiz eşler de vardır ve onları (hiç güneş sızmayan) eşsiz bir gölgeye sokacağız.
Tefhim-ul Kuran
İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ´ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe´ sokacağız.
Yaşar Nuri Öztürk
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır. Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.