Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Nisa ayet 5

Qur'an Surah An-Nisa Verse 5

Nisa [4]: 5 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَلَا تُؤْتُوا السُّفَهَاۤءَ اَمْوَالَكُمُ الَّتِيْ جَعَلَ اللّٰهُ لَكُمْ قِيٰمًا وَّارْزُقُوْهُمْ فِيْهَا وَاكْسُوْهُمْ وَقُوْلُوْا لَهُمْ قَوْلًا مَّعْرُوْفًا (النساء : ٤)

walā tu'tū
وَلَا تُؤْتُوا۟
And (do) not give
vermeyin
l-sufahāa
ٱلسُّفَهَآءَ
the foolish
aklı ermezlere
amwālakumu
أَمْوَٰلَكُمُ
your wealth
mallarınızı
allatī
ٱلَّتِى
which
ki
jaʿala
جَعَلَ
(was) made
yapmıştır
l-lahu
ٱللَّهُ
(by) Allah
Allah
lakum
لَكُمْ
for you
sizin için
qiyāman
قِيَٰمًا
a means of support
bir geçim kaynağı
wa-ur'zuqūhum
وَٱرْزُقُوهُمْ
(but) provide (for) them
ve onları besleyin
fīhā
فِيهَا
with it
onunla
wa-ik'sūhum
وَٱكْسُوهُمْ
and clothe them
ve giydirin
waqūlū
وَقُولُوا۟
and speak
ve söyleyin
lahum
لَهُمْ
to them
onlara
qawlan
قَوْلًا
words
söz
maʿrūfan
مَّعْرُوفًا
(of) kindness
güzel

Transliteration:

Wa laa tu'tus sufahaaa'a amwaalakumul latee ja'alal laahu lakum qiyaamanw-warzuqoohum feehaa waksoohum wa qooloo lahum qawlam ma'roofaa (QS. an-Nisāʾ:5)

English Sahih International:

And do not give the weak-minded your property, which Allah has made a means of sustenance for you, but provide for them with it and clothe them and speak to them words of appropriate kindness. (QS. An-Nisa, Ayah 5)

Diyanet Isleri:

Allah'ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunların geliriyle rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. (Nisa, ayet 5)

Abdulbaki Gölpınarlı

Allah'ın, size geçinmek için verdiği mallarınızı akılsızlara vermeyin, onları rızıklandırın, giydirin ve kendilerine tatlı ve güzel sözler söyleyin.

Adem Uğur

Allah´ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Ali Bulaç

Allah'ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

Ali Fikri Yavuz

Ey yetimlerin veli ve vasîleri, Allah’ın dünya geçimi için sebep kıldığı tasarrufunuzdaki yetim mallarını, onların akılsızlarına vermeyin. Onları, malları ile rızıklandırın; giydirin ve kendilerine tatlı söz söyleyin.

Celal Yıldırım

Allah´ın geçiminizi sağlamaya destek kıldığı mallarınızı (savurgan) beyinsizlere vermeyin; (mallarınızda yapacağınız tasarruf ve elde edeceğiniz gelirle) onları besleyin, giydirin ve kendilerine örfe uygun güzel söz söyleyin.

Diyanet Vakfı

Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Edip Yüksel

ALLAH'ın sizi gözetici kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin. O mallarla onları (yetimleri) besleyin, giydirin ve onlarla güzel iletişim kurun

Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Fizilal-il Kuran

Allah´ın, sizi başına diktiği malları aptalların (aklî dengesi yerinde olmayanların) ellerine vermeyiniz. Fakat onları bu mallardan besleyiniz, giydiriniz ve kendilerine güzel söz söyleyiniz.

Gültekin Onan

Tanrı´nın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

Hasan Basri Çantay

Allahın sizi başına dikdiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Kendilerine bunlardan yedirin, giydirin, onlara güzel söyleyin (iyi nasıyhatlar edin).

İbni Kesir

Allah´ın sizi başına diktiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Kendileribi bunların geliri ile rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

İskender Ali Mihr

Ve Allah´ın, (kullanımı konusunda) sizi kaim kıldığı (vekil kıldığı) mallarınızı sefihlere vermeyiniz ve onun içinden (o mallarla) onları rızıklandırınız (besleyiniz) ve giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz.

Muhammed Esed

Allah´ın koruyasınız diye sizin sorumluluğunuza bıraktığı malları muhakeme yeteneği zayıf kimselere emanet etmeyin; ama bu mallarla onların geçimlerini karşılayın, onları giydirin ve onlarla nazik bir şekilde konuşun.

Muslim Shahin

Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve Allah Teâlâ´nın sizler için medar-ı kıyam kılmış olduğu mallarınızı sefihlere vermeyin, onları o malların içinde rızıklandırınız ve giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz.

Rowwad Translation Center

Allah’ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı sefihlere vermeyin. Fakat o maldan onlara yedirin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

Şaban Piriş

Allah’ın sizin idarenize verdiği malları geri zekalı kimselere vermeyin fakat, o maldan onları yedirin, giydirin ve onlara güzel, iyi sözler söyleyin.

Shaban Britch

Allah’ın sizin idarenize verdiği malları (lüzumsuz, faydasız yerlere harcayan) sefihlere vermeyin. Fakat, o maldan onları yedirin, giydirin ve onlara güzel, iyi sözler söyleyin.

Suat Yıldırım

Allah'ın sizin maişetinizin başlıca vesilesi kıldığı mallarınızı, aklı ermeyen kimselerin ellerine vermeyin. Bu malları işleterek elde edeceğiniz gelirle onların ihtiyaçlarını sağlayın, giyeceklerini temin edin ve onlara tatlı sözler söyleyin, güzel tavsiyelerde bulunun.

Süleyman Ateş

Allah'ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz seyleyin.

Tefhim-ul Kuran

Allah´ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

Yaşar Nuri Öztürk

Allah'ın sizin için ayakta durma aracı yaptığı mallarınızı kendini bilmez beyinsizlere vermeyin, o mallar içinden onlara rızık ayırın, onları giydirin ve onlara tatlı ve işe yarar bir söz söyleyin.