Kuran-i Kerim Suresi Nisa ayet 25
Qur'an Surah An-Nisa Verse 25
Nisa [4]: 25 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَمَنْ لَّمْ يَسْتَطِعْ مِنْكُمْ طَوْلًا اَنْ يَّنْكِحَ الْمُحْصَنٰتِ الْمُؤْمِنٰتِ فَمِنْ مَّا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ مِّنْ فَتَيٰتِكُمُ الْمُؤْمِنٰتِۗ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِاِيْمَانِكُمْ ۗ بَعْضُكُمْ مِّنْۢ بَعْضٍۚ فَانْكِحُوْهُنَّ بِاِذْنِ اَهْلِهِنَّ وَاٰتُوْهُنَّ اُجُوْرَهُنَّ بِالْمَعْرُوْفِ مُحْصَنٰتٍ غَيْرَ مُسٰفِحٰتٍ وَّلَا مُتَّخِذٰتِ اَخْدَانٍ ۚ فَاِذَآ اُحْصِنَّ فَاِنْ اَتَيْنَ بِفَاحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى الْمُحْصَنٰتِ مِنَ الْعَذَابِۗ ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ الْعَنَتَ مِنْكُمْ ۗ وَاَنْ تَصْبِرُوْا خَيْرٌ لَّكُمْ ۗ وَاللّٰهُ غَفُوْرٌ رَّحِيْمٌ ࣖ (النساء : ٤)
- waman
- وَمَن
- And whoever
- ve kimse
- lam yastaṭiʿ
- لَّمْ يَسْتَطِعْ
- (is) not able to
- gücü yetmeyen
- minkum
- مِنكُمْ
- among you
- içinizden
- ṭawlan
- طَوْلًا
- afford
- mali güce
- an yankiḥa
- أَن يَنكِحَ
- to marry
- evlenmek için
- l-muḥ'ṣanāti
- ٱلْمُحْصَنَٰتِ
- the free chaste
- hür kadınlarla
- l-mu'mināti
- ٱلْمُؤْمِنَٰتِ
- [the] believing women
- inanmış
- famin mā malakat
- فَمِن مَّا مَلَكَتْ
- then (marry) from what possess[ed]
- sahip olduğunuz
- aymānukum
- أَيْمَٰنُكُم
- your right hands
- ellerinizde
- min fatayātikumu
- مِّن فَتَيَٰتِكُمُ
- of your girls
- genç kızlarınızdan (alsın)
- l-mu'mināti
- ٱلْمُؤْمِنَٰتِۚ
- (of) the believers
- inanmış
- wal-lahu
- وَٱللَّهُ
- And Allah
- Allah
- aʿlamu
- أَعْلَمُ
- knows best
- daha iyi bilir
- biīmānikum
- بِإِيمَٰنِكُمۚ
- about your faith
- sizin imanınızı
- baʿḍukum
- بَعْضُكُم
- You
- hepiniz
- min baʿḍin
- مِّنۢ بَعْضٍۚ
- (are) from (one) another
- birbirinizdensiniz
- fa-inkiḥūhunna
- فَٱنكِحُوهُنَّ
- So marry them
- öyle ise onlarla evlenin
- bi-idh'ni
- بِإِذْنِ
- with (the) permission
- izniyle
- ahlihinna
- أَهْلِهِنَّ
- (of) their family
- ailelerinin
- waātūhunna
- وَءَاتُوهُنَّ
- and give them
- ve verin
- ujūrahunna
- أُجُورَهُنَّ
- their bridal due
- ücretlerini (mehirlerini)
- bil-maʿrūfi
- بِٱلْمَعْرُوفِ
- in a fair manner
- güzelce
- muḥ'ṣanātin
- مُحْصَنَٰتٍ
- (They should be) chaste
- iffetli yaşamaları
- ghayra musāfiḥātin
- غَيْرَ مُسَٰفِحَٰتٍ
- not those who commit immorality
- zina etmemeleri
- walā muttakhidhāti
- وَلَا مُتَّخِذَٰتِ
- and not those who take
- ve (gizli) edinmemeleri
- akhdānin
- أَخْدَانٍۚ
- secret lovers
- dost
- fa-idhā
- فَإِذَآ
- Then when
- iken
- uḥ'ṣinna
- أُحْصِنَّ
- they are married
- evli
- fa-in
- فَإِنْ
- and if
- eğer
- atayna
- أَتَيْنَ
- they commit
- yaparlarsa
- bifāḥishatin
- بِفَٰحِشَةٍ
- adultery
- fuhuş
- faʿalayhinna
- فَعَلَيْهِنَّ
- then for them
- onlara
- niṣ'fu
- نِصْفُ
- (is) half
- yarısı (uygulanır)
- mā ʿalā
- مَا عَلَى
- (of) what (is) on
- üzerine
- l-muḥ'ṣanāti
- ٱلْمُحْصَنَٰتِ
- the free chaste women
- hür kadınlar
- mina l-ʿadhābi
- مِنَ ٱلْعَذَابِۚ
- of the punishment
- yapılan işkencenin
- dhālika
- ذَٰلِكَ
- That
- bu (cariye ile evlenme)
- liman
- لِمَنْ
- (is) for whoever
- içindir
- khashiya
- خَشِىَ
- fears
- korkanlar
- l-ʿanata
- ٱلْعَنَتَ
- committing sin
- sıkıntıya düşmekten
- minkum
- مِنكُمْۚ
- among you
- içinizden
- wa-an
- وَأَن
- and that
- fakat
- taṣbirū
- تَصْبِرُوا۟
- you be patient
- sabretmeniz
- khayrun
- خَيْرٌ
- (is) better
- daha iyidir
- lakum
- لَّكُمْۗ
- for you
- sizin için
- wal-lahu
- وَٱللَّهُ
- And Allah
- Allah
- ghafūrun
- غَفُورٌ
- (is) Oft-Forgiving
- bağışlayandır
- raḥīmun
- رَّحِيمٌ
- Most Merciful
- esirgeyendir
Transliteration:
Wa mal lam yastati' minkum tawlan ai yankihal muhsanaatil mu'minaati famimmaa malakat aimaanukum min fatayaatikumul mu'minaat; wallaahu a'lamu bi eemaanikum; ba'dukum mim ba'd; fankihoohunna bi izni ahlihinna wa aatoohunna ujoorahunna bilma'roofi muhsanaatin ghaira musaa fihaatinw wa laa muttakhizaati akhdaan; fa izaaa uhsinna fa in ataina bifaahi shatin fa'alaihinnna nisfu maa 'alal muhsanaati minal 'azaab; zaalika liman khashiyal 'anata minkum; wa an tasbiroo khairul lakum; wallaahu Ghafoorur Raheem(QS. an-Nisāʾ:25)
English Sahih International:
And whoever among you cannot [find] the means to marry free, believing women, then [he may marry] from those whom your right hands possess of believing slave girls. And Allah is most knowing about your faith. You [believers] are of one another. So marry them with the permission of their people and give them their due compensation [i.e., mahr] according to what is acceptable. [They should be] chaste, neither [of] those who commit unlawful intercourse randomly nor those who take [secret] lovers. But once they are sheltered in marriage, if they should commit adultery, then for them is half the punishment for free [unmarried] women. This [allowance] is for him among you who fears affliction [i.e., sin], but to be patient is better for you. And Allah is Forgiving and Merciful. (QS. An-Nisa, Ayah 25)
Diyanet Isleri:
Sizden, hür mümin kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyen kimse, ellerinizdeki mümin cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı çok iyi bilir. Birbirinizdensiniz, aynı soydansınız. Onlarla, zinadan kaçınmaları, iffetli olmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde, velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. Cariye ile evlenmedeki bu izin içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlar ve merhamet eder. (Nisa, ayet 25)
Abdulbaki Gölpınarlı
İçinizden, hür ve inanmış kadınları almaya gücü yetmeyenler, inanmış erlerin sahip oldukları cariyeleri alsın ve Allah, sizin inancınızı çok iyi bilir. Hepiniz de birsiniz, birbirinizden türediniz. Kötülükte bulunmayan, birisini dost tutmayan namuslu cariyeleri, sahiplerinin izniyle alın, ücretlerini de örfe uygun olarak güzellikle verin, onlar evlendikten sonra kötülükte bulunurlarsa cezaları, hür kadınların cezasının yarısıdır. Bu, içinizden zina etmekten korkanlara bir ruhsattır, fakat sabretmeniz size daha hayırlıdır ve Allah, suçları tamamıyla örter, rahimdir.
Adem Uğur
İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Ali Bulaç
İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz
Sizden her kim, hür olan mümin kadınları nikâh edecek bir zenginliğe kudreti olmazsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikâhlamak var. Allah, imanınızı çok iyi bilendir. Hep birbirinizdensiniz (hür ve köle bir nefisten çoğalmıştır). Onun için fuhuşta bulunmıyarak, gizli dost da edinmiyerek namuslu yaşadıkları halde, o cariyeleri sahiblerinin izniyle nikâh ediniz ve mehirlerini güzellikle kendilerine veriniz. Eğer onlar, evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar üzerine gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lâzım gelir. Bu cariye nikâhlama müsaadesi, sizden zinaya düşme korkusunda bulunanlar içindir. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Celal Yıldırım
Sizden kim iffetli hür mü´mine kadınlarla evlenecek güce sahip değilse, ellerinizde bulunan mü´mine cariyelerinizden (alıp evlensin). Allah imânınızı daha iyi bilendir. Kiminiz kiminizdensiniz, (aynı soydan gelmesiniz). O halde fuhuşta bulunmayan, gizli dost edinmeyen namuslu iffetli olanlarını sahiplerinin izniyle kendinize nikahlayın ; mehirlerini de örfe uygun biçimde verin. Bu evlilikten sonra fuhşa saparlar (zina ederler)se, o takdirde cezaları, hür kadınlar hakkında konan cezanın yarısıdır. (Cariyeyle evlenmenize izin verilmesi) sizden günah sıkıntısına (zinaya) düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet Vakfı
İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikahlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Edip Yüksel
Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler. İnancınızı en iyi bilen ALLAH'tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı. Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir
Elmalılı Hamdi Yazır
Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lazım gelir. Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir).
Fizilal-il Kuran
İçinizden mâli durumu mümin ve özgür kadınlarla evlenmeye elverişli olmayanlar, ellerininizde bulunan mümin cariyeler ile evlensinler. Hanginizin imanı olduğunu en iyi Allah bilir. Hepiniz aynı soydansınız. Onlarla; namuslu olmaları, zinadan uzak durmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde velilerinden izin alarak evleniniz. Ve kendilerine geleneğe uyacak miktarda mehir veriniz. Eğer evli iken zina işlerlerse kendilerine özgür kadınlara verilecek cezanın yarısını uygulayınız. Bu, içinizden günaha gireceklerinden korkanlara tanınan bir imkândır. Yoksa eğer sabrederseniz sizin için daha iyi olur. Allah affedici ve merhametlidir.
Gültekin Onan
İçinizden özgür inançlı(kadın)ları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inançlı cariyelerinizden (alsın). Tanrı sizin inancınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak ehlinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın). Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.
Hasan Basri Çantay
Sizden kim hür ve müslüman kadınları nikâhla alacak bir bolluğa güc yetişdiremezse o halde sağ ellerinizin mâlik olduğu mü´min cariyelerinizden (alsın). Allah sizin îmanınızı çok iyi bilendir. Kiminiz kiminizden (haasıl olmuşsunuz) dur. O halde — fuhuşda bulunmayan, gizli dostlar da edinmeyen namuslu kadınlar olmak üzere — onları, saahiblerinin izniyle, kendinize nikahlayın. Ücretlerini (mehirlerini) de güzellikle onlara verin. Onlar evlendikden sonra bir fuhuş irtikâb eldiler mi o vakit üzerlerine hür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı (verilir. Cariyeleri almak hususundaki) bu (müsâade) içinizden sıkıntıya düşmekden (zinaya sapmakdan) korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah hakkıyle yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
İbni Kesir
Sizden; hür, inanmış kadınlarla evlenmeye güç yetiremeyen kimse, inanmış genç kızlarınızdan sağ ellerinizin sahib olduklarından (alsın) . Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Birbirinizdensiniz. Onlarla zinadan kaçınmaları, iffetli yaşamış ve gizli dost tutmamış olmaları halinde, velilerinin izniyle evlenin. Ve ma´ruf şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa; onlara hür kadınlara verilen cezanın yarısı verilir. Bu; içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah, Gafur´dur, Rahim´dir.
İskender Ali Mihr
Ve içinizden kimin, mü´min ve hür kadınlarla nikah yapmaya (evlenmeye) gücü yetmezse, o zaman ellerinizin altında bulunan genç mü´min cariyelerinizden (alıp) evlensin. Allah sizin îmânınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz (aynı soydan gelmesiniz). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları şartıyla sahiplerinin izniyle mehirlerini marufla (örf ve adete uygun olarak) vererek onları nikâhlayın. Fakat, evli olduğu halde fuhuş yaparlarsa o taktirde hür kadınlara uygulanan azabın (cezanın) yarısı kendilerine uygulanır. İşte bu (cariye ile nikâhlanma izni) içinizden (zina etme) sıkıntısına düşmekten korkanlar içindir. Ve sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Ve Allah Gafur´dur, Rahîm´dir.
Muhammed Esed
Aranızdan her kim, içinde bulunduğu şartlardan dolayı hür bir mümin kadın ile evlenecek durumda değilse, onu, meşru şekilde sahip olduğunuz mümin bakirelerden biri (ile evlendirin). Allah, imanınız ile ilgili her şeyi bilir; her birini diğerinizin bir benzeridir. O halde fuhuşta bulunmayan, dost tutmayan ve meşru evlilik bağını gözeten kadınlarla sahiplerinin iznini alarak evlenin ve mehirlerini uygun şekilde kendilerine verin. Onlar evlendikten sonra gayri ahlaki bir davranışta bulunurlarsa, hür evli kadınların tabi oldukları cezanın yarısıyla cezalandırılırlar. Bu (cariyeler ile evlenme izni), günah işlemekten korkanlarınız içindir. Fakat sabırla direnmeniz (ve bu tür evliliklerden kaçınmanız)sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
Muslim Shahin
İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de maruf (normal) ölçüler içinde (gönül hoşnutluğu ile) verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve sizden her kim hür olan kadınlar ile evlenmeğe fazla bir iktidar-ı malîsi yok ise sağ ellerinizin mâlik olduğu genç mü´min cariyelerinizden evlensin. Ve Allah Teâlâ sizin imânınızı bihakkın bilendir. Bazınız bazınızdandır. İmdi onları, namuslarını siyanet eder, fuhuştan berî bulunur, gizlice dostlar da edinmez oldukları halde sahiplerinin izniyle nikahlayınız. Ve onlara mehirlerini de güzelce veriniz. Eğer onlar evlendikten sonra bir fuhuş irtikab ederlerse o vakit onların üzerlerine, hür kadınların üzerlerine gelen cezanın yarısı lâzım gelir. Bu sizden meşakkate düşmekten korkmanız içindir. Ve eğer sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.
Rowwad Translation Center
Sizden, hür mümin kadınlarla evlenmeye maddi açıdan güç yetiremeyen kimse, ellerinizin altında olan mümin cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı çok iyi bilir. Bazınız bazınızdansınız (hepiniz birsiniz). Onlarla, zinadan kaçınmaları, iffetli olmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. (Başkasına ait cariye ile evlenme hususundaki) Bu (izin) içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz (başkasına ait cariyelerle evlenmemeniz) sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Şaban Piriş
İçinizden özgür mümin hanımlarla evlenmeye gücü yetmeyenler, sizin genç ve mümin olan cariyeleriniz ile evlensin. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Siz, birbirinizdensiniz. Öyle ise, onları velilerinin izni ile nikahlayın ve fuhuş işlemeyen, gizli dost tutmamış olan iffetli hanımlara mehirlerini güzel bir şekilde verin. Evlendikten sonra fuhuş yapacak olurlarsa, onlara hür kadınlara verilen cezanın yarısını uygulayın. Bu, sizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayan, merhamet edendir.
Shaban Britch
İçinizden hür mümin hanımlarla evlenmeye gücü yetmeyenler, ellerinizin altında bulunan genç mümin cariyeleriniz ile evlensin. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Sizler (din bakımından) denksiniz. Öyle ise, onları velilerinin izni ile nikahlayın ve fuhuş işlemeyen, gizli dost tutmamış olan iffetli hanımlara mehirlerini güzel bir şekilde verin. Evlendikten sonra fuhuş yapacak olurlarsa, onlara hür kadınlara verilen cezanın yarısını uygulayın. Bu (gücü yetmeyen kimselerin cariyelerle evlenmesi), sizden günaha (zinaya) düşmekten korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayan, merhamet edendir.
Suat Yıldırım
Sizden eşraftan olan hür mümin kadınlarla evlenecek servet ve gücü bulunmayanlar, ellerinizin altında olan mümin cariyelerle evlenebilirler.Allah sizin kadr-u kıymetinizi imanınızla bilir. Zaten siz müminler hep aynı aileden sayılırsınız. Öyleyse, fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmeyerek, namuslu kadınlar olmak üzere onları, sahiplerinin izniyle nikâhlayın. Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin. Eğer evlendikten sonra zina yaparlarsa, onlara hür kadınlara ait cezanın yarısı uygulanır. Cariye ile evlenme, sizden sıkıntıya düşmekten (zinaya sapmaktan) korkanlar içindir, yoksa sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur). [9,60; 24,33]
Süleyman Ateş
İçinizden inanmış hür kadınlarla evlenmeğe gücü yetmeyen kimse, elleriniz altında bulunan inanmış genç kızlarınız(olan cariyeleriniz)den alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz (hepiniz aynı kökten gelmekte, aynı toplumun bireylerisiniz; insanlık bakımından aranızda bir fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartıyle, sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, ücretlerini (mehirlerini) de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara yapılan işkencenin yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme), içinizden sakıntıya düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran
İçinizden inanmış hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse ellerinizde bulunan müslüman cariyelerden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise, iffetli yaşamaları, zina etmemek ve gizli dost da tutmamaları şartıyla, velilerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara hür kadınlara verilen cezanın yarısı verilir. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden evlenmediği takdirde ahlâkî sıkıntıya düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayan, esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk
İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlardan biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir.