Skip to content

Suresi Nisa - Page: 3

An-Nisa

(an-Nisāʾ)

21

وَكَيْفَ تَأْخُذُوْنَهٗ وَقَدْ اَفْضٰى بَعْضُكُمْ اِلٰى بَعْضٍ وَّاَخَذْنَ مِنْكُمْ مِّيْثَاقًا غَلِيْظًا ٢١

wakayfa
وَكَيْفَ
ve nasıl
takhudhūnahu
تَأْخُذُونَهُۥ
onu alırsınız
waqad
وَقَدْ
andolsun
afḍā
أَفْضَىٰ
geçmiş(içli dışlı olmuş)ken
baʿḍukum
بَعْضُكُمْ
bazınız
ilā baʿḍin
إِلَىٰ بَعْضٍ
bazınıza
wa-akhadhna
وَأَخَذْنَ
ve onlar almışlardı
minkum
مِنكُم
sizden
mīthāqan
مِّيثَٰقًا
te'minat
ghalīẓan
غَلِيظًا
sağlam
Nasıl alırsınız ki siz birbirinize katılmıştınız ve onlar sizden sağlam teminat almışlardı. ([4] Nisa: 21)
Tefsir
22

وَلَا تَنْكِحُوْا مَا نَكَحَ اٰبَاۤؤُكُمْ مِّنَ النِّسَاۤءِ اِلَّا مَا قَدْ سَلَفَ ۗ اِنَّهٗ كَانَ فَاحِشَةً وَّمَقْتًاۗ وَسَاۤءَ سَبِيْلًا ࣖ ٢٢

walā tankiḥū
وَلَا تَنكِحُوا۟
artık evlenmeyin
mā nakaḥa
مَا نَكَحَ
evlendiği
ābāukum
ءَابَآؤُكُم
babalarınızın
mina l-nisāi
مِّنَ ٱلنِّسَآءِ
kadınlarla
illā
إِلَّا
hariç
مَا
olanlar
qad salafa
قَدْ سَلَفَۚ
geçmişte
innahu
إِنَّهُۥ
çünkü bu
kāna fāḥishatan
كَانَ فَٰحِشَةً
edepsizliktir
wamaqtan
وَمَقْتًا
ve (Allah'ın) hışm(ı)dır
wasāa
وَسَآءَ
ve iğrenç
sabīlan
سَبِيلًا
bir yoldur
Babalarınızın evlendikleri kadınlarla evlenmeyin, geçmişte olanlar artık geçmiştir çünkü bu bir fuhuş ve igrenç bir şeydi, ne kötü yoldu! ([4] Nisa: 22)
Tefsir
23

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ اُمَّهٰتُكُمْ وَبَنٰتُكُمْ وَاَخَوٰتُكُمْ وَعَمّٰتُكُمْ وَخٰلٰتُكُمْ وَبَنٰتُ الْاَخِ وَبَنٰتُ الْاُخْتِ وَاُمَّهٰتُكُمُ الّٰتِيْٓ اَرْضَعْنَكُمْ وَاَخَوٰتُكُمْ مِّنَ الرَّضَاعَةِ وَاُمَّهٰتُ نِسَاۤىِٕكُمْ وَرَبَاۤىِٕبُكُمُ الّٰتِيْ فِيْ حُجُوْرِكُمْ مِّنْ نِّسَاۤىِٕكُمُ الّٰتِيْ دَخَلْتُمْ بِهِنَّۖ فَاِنْ لَّمْ تَكُوْنُوْا دَخَلْتُمْ بِهِنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ ۖ وَحَلَاۤىِٕلُ اَبْنَاۤىِٕكُمُ الَّذِيْنَ مِنْ اَصْلَابِكُمْۙ وَاَنْ تَجْمَعُوْا بَيْنَ الْاُخْتَيْنِ اِلَّا مَا قَدْ سَلَفَ ۗ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ غَفُوْرًا رَّحِيْمًا ۔ ٢٣

ḥurrimat
حُرِّمَتْ
haram kılındı
ʿalaykum
عَلَيْكُمْ
size
ummahātukum
أُمَّهَٰتُكُمْ
analarınız
wabanātukum
وَبَنَاتُكُمْ
ve kızlarınız
wa-akhawātukum
وَأَخَوَٰتُكُمْ
ve kızkardeşleriniz
waʿammātukum
وَعَمَّٰتُكُمْ
ve halalarınız
wakhālātukum
وَخَٰلَٰتُكُمْ
ve teyzeleriniz
wabanātu
وَبَنَاتُ
ve kızları
l-akhi
ٱلْأَخِ
kardeş
wabanātu
وَبَنَاتُ
e kızları
l-ukh'ti
ٱلْأُخْتِ
kızkardeş
wa-ummahātukumu
وَأُمَّهَٰتُكُمُ
ve analarınız
allātī arḍaʿnakum
ٱلَّٰتِىٓ أَرْضَعْنَكُمْ
sizi emziren
wa-akhawātukum
وَأَخَوَٰتُكُم
ve bacılarınız
mina l-raḍāʿati
مِّنَ ٱلرَّضَٰعَةِ
süt
wa-ummahātu
وَأُمَّهَٰتُ
ve anaları
nisāikum
نِسَآئِكُمْ
karılarınızın
warabāibukumu
وَرَبَٰٓئِبُكُمُ
üvey kızlarınız
allātī
ٱلَّٰتِى
olan
fī ḥujūrikum
فِى حُجُورِكُم
birleştiğiniz
min nisāikumu
مِّن نِّسَآئِكُمُ
karılarınızdan
allātī dakhaltum
ٱلَّٰتِى دَخَلْتُم
evlerinizde bulunan
bihinna fa-in
بِهِنَّ فَإِن
eğer
lam takūnū
لَّمْ تَكُونُوا۟
olmamışsa
dakhaltum
دَخَلْتُم
birleşmeniz
bihinna
بِهِنَّ
onlarla
falā
فَلَا
yoktur
junāḥa
جُنَاحَ
bir günah
ʿalaykum
عَلَيْكُمْ
üzerinize
waḥalāilu
وَحَلَٰٓئِلُ
ve karıları
abnāikumu
أَبْنَآئِكُمُ
oğullarınızın
alladhīna min aṣlābikum
ٱلَّذِينَ مِنْ أَصْلَٰبِكُمْ
kendi sulbünüzden
wa-an tajmaʿū
وَأَن تَجْمَعُوا۟
ve almanız
bayna
بَيْنَ
bir arada
l-ukh'tayni
ٱلْأُخْتَيْنِ
iki kızkardeşi
illā
إِلَّا
ancak hariç
مَا
olanlar
qad salafa
قَدْ سَلَفَۗ
geçmişte
inna
إِنَّ
şüphesiz
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
kāna ghafūran
كَانَ غَفُورًا
çok bağışlayan
raḥīman
رَّحِيمًا
çok esirgeyendir
Sizlere, analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızin yanınızda kalan üvey kızlarınız ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder. ([4] Nisa: 23)
Tefsir
24

۞ وَالْمُحْصَنٰتُ مِنَ النِّسَاۤءِ اِلَّا مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ ۚ كِتٰبَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ ۚ وَاُحِلَّ لَكُمْ مَّا وَرَاۤءَ ذٰلِكُمْ اَنْ تَبْتَغُوْا بِاَمْوَالِكُمْ مُّحْصِنِيْنَ غَيْرَ مُسَافِحِيْنَ ۗ فَمَا اسْتَمْتَعْتُمْ بِهٖ مِنْهُنَّ فَاٰتُوْهُنَّ اُجُوْرَهُنَّ فَرِيْضَةً ۗوَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيْمَا تَرَاضَيْتُمْ بِهٖ مِنْۢ بَعْدِ الْفَرِيْضَةِۗ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيْمًا حَكِيْمًا ٢٤

wal-muḥ'ṣanātu
وَٱلْمُحْصَنَٰتُ
ve evli olanlar (haramdır)
mina l-nisāi
مِنَ ٱلنِّسَآءِ
kadınlardan
illā
إِلَّا
dışında
mā malakat
مَا مَلَكَتْ
geçen(cariye)ler
aymānukum
أَيْمَٰنُكُمْۖ
ellerinize
kitāba
كِتَٰبَ
yazdığı(yasaklar)dır
l-lahi
ٱللَّهِ
Allah'ın
ʿalaykum
عَلَيْكُمْۚ
size
wa-uḥilla
وَأُحِلَّ
ve helal kılındı
lakum
لَكُم
size
mā warāa
مَّا وَرَآءَ
ötesi
dhālikum
ذَٰلِكُمْ
bunlardan
an tabtaghū
أَن تَبْتَغُوا۟
istemeniz
bi-amwālikum
بِأَمْوَٰلِكُم
mallarınızla
muḥ'ṣinīna
مُّحْصِنِينَ
iffetli yaşamak
ghayra musāfiḥīna
غَيْرَ مُسَٰفِحِينَۚ
zina etmemek
famā is'tamtaʿtum
فَمَا ٱسْتَمْتَعْتُم
yararlanmanıza karşılık
bihi min'hunna
بِهِۦ مِنْهُنَّ
onlardan
faātūhunna
فَـَٔاتُوهُنَّ
onlara verin
ujūrahunna
أُجُورَهُنَّ
kesilen ücretlerini
farīḍatan
فَرِيضَةًۚ
bir hak olarak
walā
وَلَا
yoktur
junāḥa
جُنَاحَ
bir günah
ʿalaykum
عَلَيْكُمْ
üzerinize
fīmā
فِيمَا
hakkında
tarāḍaytum
تَرَٰضَيْتُم
karşılıklı anlaşmanız
bihi min baʿdi
بِهِۦ مِنۢ بَعْدِ
sonra
l-farīḍati
ٱلْفَرِيضَةِۚ
hakkın kesiminden
inna
إِنَّ
şüphesiz
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
kāna ʿalīman
كَانَ عَلِيمًا
bilendir
ḥakīman
حَكِيمًا
hüküm ve hikmet sahibidir
Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunlardan başkasını, zinadan kaçınıp, iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir. ([4] Nisa: 24)
Tefsir
25

وَمَنْ لَّمْ يَسْتَطِعْ مِنْكُمْ طَوْلًا اَنْ يَّنْكِحَ الْمُحْصَنٰتِ الْمُؤْمِنٰتِ فَمِنْ مَّا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ مِّنْ فَتَيٰتِكُمُ الْمُؤْمِنٰتِۗ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِاِيْمَانِكُمْ ۗ بَعْضُكُمْ مِّنْۢ بَعْضٍۚ فَانْكِحُوْهُنَّ بِاِذْنِ اَهْلِهِنَّ وَاٰتُوْهُنَّ اُجُوْرَهُنَّ بِالْمَعْرُوْفِ مُحْصَنٰتٍ غَيْرَ مُسٰفِحٰتٍ وَّلَا مُتَّخِذٰتِ اَخْدَانٍ ۚ فَاِذَآ اُحْصِنَّ فَاِنْ اَتَيْنَ بِفَاحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى الْمُحْصَنٰتِ مِنَ الْعَذَابِۗ ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ الْعَنَتَ مِنْكُمْ ۗ وَاَنْ تَصْبِرُوْا خَيْرٌ لَّكُمْ ۗ وَاللّٰهُ غَفُوْرٌ رَّحِيْمٌ ࣖ ٢٥

waman
وَمَن
ve kimse
lam yastaṭiʿ
لَّمْ يَسْتَطِعْ
gücü yetmeyen
minkum
مِنكُمْ
içinizden
ṭawlan
طَوْلًا
mali güce
an yankiḥa
أَن يَنكِحَ
evlenmek için
l-muḥ'ṣanāti
ٱلْمُحْصَنَٰتِ
hür kadınlarla
l-mu'mināti
ٱلْمُؤْمِنَٰتِ
inanmış
famin mā malakat
فَمِن مَّا مَلَكَتْ
sahip olduğunuz
aymānukum
أَيْمَٰنُكُم
ellerinizde
min fatayātikumu
مِّن فَتَيَٰتِكُمُ
genç kızlarınızdan (alsın)
l-mu'mināti
ٱلْمُؤْمِنَٰتِۚ
inanmış
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
aʿlamu
أَعْلَمُ
daha iyi bilir
biīmānikum
بِإِيمَٰنِكُمۚ
sizin imanınızı
baʿḍukum
بَعْضُكُم
hepiniz
min baʿḍin
مِّنۢ بَعْضٍۚ
birbirinizdensiniz
fa-inkiḥūhunna
فَٱنكِحُوهُنَّ
öyle ise onlarla evlenin
bi-idh'ni
بِإِذْنِ
izniyle
ahlihinna
أَهْلِهِنَّ
ailelerinin
waātūhunna
وَءَاتُوهُنَّ
ve verin
ujūrahunna
أُجُورَهُنَّ
ücretlerini (mehirlerini)
bil-maʿrūfi
بِٱلْمَعْرُوفِ
güzelce
muḥ'ṣanātin
مُحْصَنَٰتٍ
iffetli yaşamaları
ghayra musāfiḥātin
غَيْرَ مُسَٰفِحَٰتٍ
zina etmemeleri
walā muttakhidhāti
وَلَا مُتَّخِذَٰتِ
ve (gizli) edinmemeleri
akhdānin
أَخْدَانٍۚ
dost
fa-idhā
فَإِذَآ
iken
uḥ'ṣinna
أُحْصِنَّ
evli
fa-in
فَإِنْ
eğer
atayna
أَتَيْنَ
yaparlarsa
bifāḥishatin
بِفَٰحِشَةٍ
fuhuş
faʿalayhinna
فَعَلَيْهِنَّ
onlara
niṣ'fu
نِصْفُ
yarısı (uygulanır)
mā ʿalā
مَا عَلَى
üzerine
l-muḥ'ṣanāti
ٱلْمُحْصَنَٰتِ
hür kadınlar
mina l-ʿadhābi
مِنَ ٱلْعَذَابِۚ
yapılan işkencenin
dhālika
ذَٰلِكَ
bu (cariye ile evlenme)
liman
لِمَنْ
içindir
khashiya
خَشِىَ
korkanlar
l-ʿanata
ٱلْعَنَتَ
sıkıntıya düşmekten
minkum
مِنكُمْۚ
içinizden
wa-an
وَأَن
fakat
taṣbirū
تَصْبِرُوا۟
sabretmeniz
khayrun
خَيْرٌ
daha iyidir
lakum
لَّكُمْۗ
sizin için
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
ghafūrun
غَفُورٌ
bağışlayandır
raḥīmun
رَّحِيمٌ
esirgeyendir
Sizden, hür mümin kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyen kimse, ellerinizdeki mümin cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı çok iyi bilir. Birbirinizdensiniz, aynı soydansınız. Onlarla, zinadan kaçınmaları, iffetli olmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde, velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. Cariye ile evlenmedeki bu izin içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlar ve merhamet eder. ([4] Nisa: 25)
Tefsir
26

يُرِيْدُ اللّٰهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ الَّذِيْنَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَيَتُوْبَ عَلَيْكُمْ ۗ وَاللّٰهُ عَلِيْمٌ حَكِيْمٌ ٢٦

yurīdu
يُرِيدُ
istiyor
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
liyubayyina
لِيُبَيِّنَ
açıklamak
lakum
لَكُمْ
size
wayahdiyakum
وَيَهْدِيَكُمْ
ve sizi iletmek
sunana
سُنَنَ
yasalarına
alladhīna
ٱلَّذِينَ
kimselerin
min qablikum
مِن قَبْلِكُمْ
sizden önceki(lerin)
wayatūba
وَيَتُوبَ
ve bağışlamak
ʿalaykum
عَلَيْكُمْۗ
günahlarınızı
wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
ʿalīmun
عَلِيمٌ
bilendir
ḥakīmun
حَكِيمٌ
hüküm ve hikmet sahibidir
Allah size açıklamak ve sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tevbenizi kabul etmek ister. Allah Bilen'dir, Hakim'dir. ([4] Nisa: 26)
Tefsir
27

وَاللّٰهُ يُرِيْدُ اَنْ يَّتُوْبَ عَلَيْكُمْ ۗ وَيُرِيْدُ الَّذِيْنَ يَتَّبِعُوْنَ الشَّهَوٰتِ اَنْ تَمِيْلُوْا مَيْلًا عَظِيْمًا ٢٧

wal-lahu
وَٱللَّهُ
Allah
yurīdu
يُرِيدُ
istiyor
an yatūba
أَن يَتُوبَ
tevbenizi kabul etmek
ʿalaykum
عَلَيْكُمْ
sizin
wayurīdu
وَيُرِيدُ
ve istiyorlar
alladhīna
ٱلَّذِينَ
kimseler
yattabiʿūna
يَتَّبِعُونَ
uyan(lar)
l-shahawāti
ٱلشَّهَوَٰتِ
şehvetlerine
an tamīlū
أَن تَمِيلُوا۟
sizin düşmenizi
maylan
مَيْلًا
bir sapıklığa
ʿaẓīman
عَظِيمًا
büyük
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa girmenizi isterler. ([4] Nisa: 27)
Tefsir
28

يُرِيْدُ اللّٰهُ اَنْ يُّخَفِّفَ عَنْكُمْ ۚ وَخُلِقَ الْاِنْسَانُ ضَعِيْفًا ٢٨

yurīdu
يُرِيدُ
istiyor
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
an yukhaffifa
أَن يُخَفِّفَ
hafifletmek
ʿankum
عَنكُمْۚ
sizden
wakhuliqa
وَخُلِقَ
ve yaratılmıştır
l-insānu
ٱلْإِنسَٰنُ
insan
ḍaʿīfan
ضَعِيفًا
zayıf
İnsan zayıf yaratılmış olduğundan Allah sizden yükü hafifletmek ister. ([4] Nisa: 28)
Tefsir
29

يٰٓاَيُّهَا الَّذِيْنَ اٰمَنُوْا لَا تَأْكُلُوْٓا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ اِلَّآ اَنْ تَكُوْنَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِّنْكُمْ ۗ وَلَا تَقْتُلُوْٓا اَنْفُسَكُمْ ۗ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيْمًا ٢٩

yāayyuhā
يَٰٓأَيُّهَا
Ey
alladhīna
ٱلَّذِينَ
kimseler
āmanū
ءَامَنُوا۟
inanan(lar)
lā takulū
لَا تَأْكُلُوٓا۟
yemeyin
amwālakum
أَمْوَٰلَكُم
mallarınızı
baynakum
بَيْنَكُم
aranızda
bil-bāṭili
بِٱلْبَٰطِلِ
batılla (haksız yere)
illā
إِلَّآ
haricinde
an takūna
أَن تَكُونَ
olan
tijāratan
تِجَٰرَةً
ticaret
ʿan tarāḍin
عَن تَرَاضٍ
rızanızla yaptığınız
minkum
مِّنكُمْۚ
kendi
walā taqtulū
وَلَا تَقْتُلُوٓا۟
öldürmeyin
anfusakum
أَنفُسَكُمْۚ
canlarınızı
inna
إِنَّ
doğrusu
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
kāna bikum
كَانَ بِكُمْ
size karşı
raḥīman
رَحِيمًا
çok merhametlidir
Ey İnananlar! Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil, karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yeyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder. ([4] Nisa: 29)
Tefsir
30

وَمَنْ يَّفْعَلْ ذٰلِكَ عُدْوَانًا وَّظُلْمًا فَسَوْفَ نُصْلِيْهِ نَارًا ۗوَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَسِيْرًا ٣٠

waman
وَمَن
kim
yafʿal
يَفْعَلْ
yaparsa (bilsin ki)
dhālika
ذَٰلِكَ
bunu
ʿud'wānan
عُدْوَٰنًا
düşmanlık ile
waẓul'man
وَظُلْمًا
ve zulüm ile
fasawfa
فَسَوْفَ
yakında
nuṣ'līhi
نُصْلِيهِ
onu sokacağız
nāran
نَارًاۚ
cehenneme
wakāna dhālika
وَكَانَ ذَٰلِكَ
ve bu
ʿalā
عَلَى
karşı
l-lahi
ٱللَّهِ
Allah'a
yasīran
يَسِيرًا
kolaydır
Bunu kim aşırı giderek haksızlıkla yaparsa, onu ateşe sokacağız. Bu, Allah'a kolaydır. ([4] Nisa: 30)
Tefsir