Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Zümer ayet 57

Qur'an Surah Az-Zumar Verse 57

Zümer [39]: 57 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

اَوْ تَقُوْلَ لَوْ اَنَّ اللّٰهَ هَدٰىنِيْ لَكُنْتُ مِنَ الْمُتَّقِيْنَ ۙ (الزمر : ٣٩)

aw
أَوْ
Or
yahut
taqūla
تَقُولَ
it should say
demesinden
law
لَوْ
"If only
şayet
anna
أَنَّ
"If only
elbette
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
Allah
hadānī
هَدَىٰنِى
(had) guided me
bana hidayet etseydi
lakuntu
لَكُنتُ
surely, I (would) have been
ben olurdum
mina l-mutaqīna
مِنَ ٱلْمُتَّقِينَ
among the righteous"
muttakilerden

Transliteration:

Aw taqoola law annal laaha hadaanee lakuntu minal muttaqeen (QS. az-Zumar:57)

English Sahih International:

Or [lest] it say, "If only Allah had guided me, I would have been among the righteous." (QS. Az-Zumar, Ayah 57)

Diyanet Isleri:

Veya, "Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum" diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: "Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam" diyeceği günden sakının. (Zümer, ayet 57)

Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut Allah beni doğru yola sevketseydi elbette çekinenlerden olurdum dediği.

Adem Uğur

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".

Ali Bulaç

Veya: "Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,

Ali Fikri Yavuz

Yahud şöyle demesi var: “- Eğer Allah bana hidayet vereydi, muhakkak ben, Allah’dan korkanlardan (şirkten sakınanlardan) olurdum.”

Celal Yıldırım

Veya «eğer Allah beni doğru yola eriştirseydi, elbette (O´ndan) korkup (fenalıklardan) sakınanlardan olurdum,» diyeceği,

Diyanet Vakfı

Yahut şöyle diyecektir:" Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum".

Edip Yüksel

Veya, "ALLAH beni doğruya iletseydi kesinlikle erdemlilerden biri olacaktım," demesin

Elmalılı Hamdi Yazır

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana doğru yolu gösterseydi, her halde ben müttakilerden olurdum."

Fizilal-il Kuran

Veya şöyle demesinden: «Allah beni doğru yola ulaştırsaydı sakınanlardan olurdum.»

Gültekin Onan

Veya: "Gerçekten Tanrı bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum" diyeceği,

Hasan Basri Çantay

yahud «Hakıykaten Allah bana hidâyet verseydi her halde (şirkden günâhlardan) sakınanlardan olurdum» diyeceği,

İbni Kesir

Veya: Allah beni hidayete erdirseydi, ben de muttakilerden olurdum, diyeceği gün.

İskender Ali Mihr

Veya: "Muhakkak ki eğer Allah beni hidayete erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum." diyenlerden (olmayın).

Muhammed Esed

yahut, "Eğer Allah beni doğru yola iletseydi mutlaka O´na karşı sorumluluk bilinci duyanlardan biri olurdum!" demesin diye,

Muslim Shahin

Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği,

Ömer Nasuhi Bilmen

Veya (her nefsin) şüphe yok ki, «Eğer Allah bana hidâyet etse idi elbette ben muttakîlerden olurdum,» demesinden evvel (uyanması lâzımdır).

Rowwad Translation Center

Yahut: "Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum." demesinden önce

Şaban Piriş

Veya keşke Allah bana doğru yolu gösterseydi de korunanlardan olsaydım demesi...

Shaban Britch

Yahut keşke Allah bana hidayet etseydi de muttakilerden olsaydım der.

Suat Yıldırım

Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum.”

Süleyman Ateş

Yahut şöyle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de (Allah'ın azabından) korunanlardan olurdum."

Tefhim-ul Kuran

Veya: «Gerçekten Allah bana hidayet verseydi, elbette muttakilerden olurdum» diyeceği,

Yaşar Nuri Öztürk

Yahut şöyle diyecektir: "Allah bana kılavuzluk etseydi elbette ben de korunanlardan olurdum."