Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Zümer ayet 48

Qur'an Surah Az-Zumar Verse 48

Zümer [39]: 48 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَبَدَا لَهُمْ سَيِّاٰتُ مَا كَسَبُوْا وَحَاقَ بِهِمْ مَّا كَانُوْا بِهٖ يَسْتَهْزِءُوْنَ (الزمر : ٣٩)

wabadā
وَبَدَا
And will become apparent
ve görünmüştür
lahum
لَهُمْ
to them
kendilerine
sayyiātu
سَيِّـَٔاتُ
(the) evils
kötülükleri
mā kasabū
مَا كَسَبُوا۟
(of) what they earned
yaptıkları işlerin
waḥāqa
وَحَاقَ
and will surround
ve kuşatmıştır
bihim
بِهِم
them
onları
مَّا
what
şey
kānū
كَانُوا۟
they used (to)
oldukları
bihi
بِهِۦ
[in it]
onunla
yastahziūna
يَسْتَهْزِءُونَ
mock
alay ediyor(lar)

Transliteration:

Wa badaa lahum saiyiaatu maa kasaboo wa haaqa bihim maa kaanoo bihee yastahzi'oon (QS. az-Zumar:48)

English Sahih International:

And there will appear to them the evils they had earned, and they will be enveloped by what they used to ridicule. (QS. Az-Zumar, Ayah 48)

Diyanet Isleri:

Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar. (Zümer, ayet 48)

Abdulbaki Gölpınarlı

Kazandıkları kötülükler, ortaya çıkmıştır ve alay ettikleri şey, başlarına gelmiştir.

Adem Uğur

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

Ali Bulaç

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Ali Fikri Yavuz

O kâfirlerin dünyada işledikleri amellerin fenalıkları, karşılarına çıkmış ve alay edib durdukları şeylerin cezası kendilerini sarmıştır.

Celal Yıldırım

Kazandıkları amellerin kötülükleri ortaya çıkar, alay ettikleri şeyler kendilerini her taraftan sarar.

Diyanet Vakfı

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

Edip Yüksel

İşledikleri kötülükler onlara gösterilir ve alay etmekte oldukları şeyler ise onları çepeçevre sarar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Öyle ki, yaptıkları amellerin kötülükleri karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler, kendilerini sarmıştır.

Fizilal-il Kuran

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüştür ve alay ettikleri şeyler onları kuşatmıştır.

Gültekin Onan

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Hasan Basri Çantay

Onların (dünyâda) kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, eğlence edinmekde oldukları şey kendilerini çepçevre sarıb kuşatmış (olacak) dır.

İbni Kesir

İşledikleri kötülükler onlara belli olmuş, alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarmıştır.

İskender Ali Mihr

Ve kazandıkları seyyiat (günahlar ve kötülükler) onlara aşikâr oldu. Ve alay etmiş oldukları şey (azap) onları kuşattı.

Muhammed Esed

Ve (hayatta iken) yaptıkları kötülükler açığa vurulacaktır. Ve böylece alaya alıp durdukları hakikat onları sarıp kuşatacaktır.

Muslim Shahin

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve onlar için kazanmış oldukları şeylerin fenalıkları zuhûra gelmiş (olacaktır) ve kendisiyle istihzâda bulunmuş oldukları o şey, kendilerine kavuşmuş (bulunacaktır).

Rowwad Translation Center

(Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.

Şaban Piriş

Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.

Shaban Britch

Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.

Suat Yıldırım

İşledikleri pis işler ortaya çıkar ve Allah'ın dini ve Peygamberleriyle yaptıkları alayların cezası kendilerini her taraftan sarıverir.

Süleyman Ateş

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay edegeldikleri şey onları kuşatmıştır.

Tefhim-ul Kuran

Kazanmakta oldukları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

Yaşar Nuri Öztürk

Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirlenmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir.