Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Saffat ayet 54

Qur'an Surah As-Saffat Verse 54

Saffat [37]: 54 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

قَالَ هَلْ اَنْتُمْ مُّطَّلِعُوْنَ (الصافات : ٣٧)

qāla
قَالَ
He (will) say
dedi ki
hal antum
هَلْ أَنتُم
"Will you
siz
muṭṭaliʿūna
مُّطَّلِعُونَ
be looking?"
bakar mısınız?

Transliteration:

Qaala hal antum muttali'oon (QS. aṣ-Ṣāffāt:54)

English Sahih International:

He will say, "Would you [care to] look?" (QS. As-Saffat, Ayah 54)

Diyanet Isleri:

Yanındakilere: "Siz onu bilir misiniz?" der. (Saffat, ayet 54)

Abdulbaki Gölpınarlı

Der ki: Ne oldu o, bakıp gördünüz mü acaba?

Adem Uğur

(O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi.

Ali Bulaç

(Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?"

Ali Fikri Yavuz

(Sonra o sözcü, cennetteki kardeşlerine): “(Şimdi size o arkadaşı göstermek için cehenneme) bir bakar mısınız?”der.

Celal Yıldırım

(54-55) Bir diğeri, «onun ne durumda olduğunu bilir misiniz» Derken bakar da onu Cehennem´in ortasında görür.

Diyanet Vakfı

(O zat, dünyada geçmiş olan hadiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teala orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vakıf mısınız? dedi.

Edip Yüksel

(Yanındakilere,) "Bakar mısınız?" der.

Elmalılı Hamdi Yazır

"Siz onu tanır mısınız?" der.

Fizilal-il Kuran

Yanındakilere; «Siz onu bilir misiniz?» der.

Gültekin Onan

(Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?"

Hasan Basri Çantay

(O sözü söyleyen zât, ihvanına) der ki: «Siz (onun iç yüzüne) vaakıf olucular mısınız?»

İbni Kesir

Siz, onu bilir misiniz? dedi.

İskender Ali Mihr

"Siz muttali olanlar mısınız (onun halini yakînen bilenler misiniz)?" dedi.

Muhammed Esed

(Ve) ekleyecek: "Bakmak (ve onu görmek) ister misiniz?"

Muslim Shahin

(O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Dedi ki: Siz (onun halinden) haberdar olmak ister misiniz?

Rowwad Translation Center

(Cennet'e giren) Ona; "Ne olduğunu görüyor musunuz?" der.

Şaban Piriş

-Ona ne olduğunu görüyor musunuz? der birisi.

Shaban Britch

(Cennet'e giren) Ona ne olduğunu görüyor musunuz? der.

Suat Yıldırım

“Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!” [7,43]

Süleyman Ateş

(Sonra yanındakilere): "Bakar mısınız?" dedi.

Tefhim-ul Kuran

(Konuşan yanındakilere) Der ki: «Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?»

Yaşar Nuri Öztürk

Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"