Kuran-i Kerim Suresi Saffat ayet 179
Qur'an Surah As-Saffat Verse 179
Saffat [37]: 179 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَّاَبْصِرْۗ فَسَوْفَ يُبْصِرُوْنَ (الصافات : ٣٧)
- wa-abṣir
- وَأَبْصِرْ
- And see
- ve (bekle de) gör
- fasawfa
- فَسَوْفَ
- so soon
- yakında
- yub'ṣirūna
- يُبْصِرُونَ
- they will see
- onlar da göreceklerdir
Transliteration:
Wa absir fasawfa yubsiroon(QS. aṣ-Ṣāffāt:179)
English Sahih International:
And see, for they are going to see. (QS. As-Saffat, Ayah 179)
Diyanet Isleri:
İnecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir. (Saffat, ayet 179)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bir bak, bir gözle, onlar da sonuçları neymiş, yakında görecekler.
Adem Uğur
Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.
Ali Bulaç
Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
Ali Fikri Yavuz
Gör onları, yakında (azabı) göreceklerdir.
Celal Yıldırım
(Sonlarının ne olacağını) gör, kendileri de yakında göreceklerdir.
Diyanet Vakfı
Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.
Edip Yüksel
Onları gözle; onlar da görecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır
(İnecek azabı) gözetle! Yakında onlar da göreceklerdir.
Fizilal-il Kuran
Ve bekle de gör, onlar da göreceklerdir.
Gültekin Onan
Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
Hasan Basri Çantay
Gözetle (onları). Onlar da göreceklerdir.
İbni Kesir
Gözetleyiver, ilerde göreceklerdir.
İskender Ali Mihr
Ve gözle! Yakında onlar da görecekler.
Muhammed Esed
ve (onların ne olduklarını) gör; zamanla onlar (da şimdi görmediklerini) göreceklerdir.
Muslim Shahin
Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen
(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
Rowwad Translation Center
Ve (başlarına geleceği) gözetle. Nitekim onlar da yakında görecekler.
Şaban Piriş
Ve gözle, onlar da gözleyecekler.
Shaban Britch
Ve onlara (gelecek azabı) gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.
Suat Yıldırım
Başlarına inecek azabı gözetle! Zaten kendileri de yakında gerçeği göreceklerdir.
Süleyman Ateş
Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir.
Tefhim-ul Kuran
Ve seyret; onlar da (azabı) yakında göreceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk
Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.