Kuran-i Kerim Suresi Saffat ayet 145
Qur'an Surah As-Saffat Verse 145
Saffat [37]: 145 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَنَبَذْنٰهُ بِالْعَرَاۤءِ وَهُوَ سَقِيْمٌ ۚ (الصافات : ٣٧)
- fanabadhnāhu
- فَنَبَذْنَٰهُ
- But We cast him
- onu attık
- bil-ʿarāi
- بِٱلْعَرَآءِ
- onto the open shore
- ağaçsız çıplak bir yere
- wahuwa
- وَهُوَ
- while he
- ve o
- saqīmun
- سَقِيمٌ
- (was) ill
- hasta bir halde iken
Transliteration:
Fanabaznaahu bil'araaa'i wa huwa saqeem(QS. aṣ-Ṣāffāt:145)
English Sahih International:
But We threw him onto the open shore while he was ill. (QS. As-Saffat, Ayah 145)
Diyanet Isleri:
Halsiz bir halde iken kendisini sahile çıkardık. (Saffat, ayet 145)
Abdulbaki Gölpınarlı
Derken onu ıssız bir yere çıkardık ve o, hastaydı da.
Adem Uğur
Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.
Ali Bulaç
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Ali Fikri Yavuz
Hemen onu sahile attık, hasta idi.
Celal Yıldırım
Onu çıplak bir sahile attık, hasta idi.
Diyanet Vakfı
Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.
Edip Yüksel
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık.
Fizilal-il Kuran
Biz de onu halsiz bir durumda ağaçsız çıplak bir yere attık.
Gültekin Onan
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Hasan Basri Çantay
İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere (çıkarıb) bırakdık.
İbni Kesir
Rahatsız bir halde iken Biz, onu açıklık bir yere attık.
İskender Ali Mihr
Bunun üzerine onu, bitkin (hasta) bir halde boş bir alana (sahile) attık.
Muhammed Esed
ama biz o´nu manevi çöküntü/iç huzursuzluğu içinde ıssız bir kıyıya çıkarttık,
Muslim Shahin
Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.
Ömer Nasuhi Bilmen
(145-146) Artık O´nu kendisi hasta olduğu halde bir açık yere atıverdik. Ve O´nun üzerine kabak nev´inden bir ağaç bitirdik.
Rowwad Translation Center
Biz de onu, hasta bir halde boş bir alana/sahile attık.
Şaban Piriş
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde bir yere çıkardık.
Shaban Britch
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde boş bir yere çıkardık.
Suat Yıldırım
Derken Biz onu ağaçsız çıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi.
Süleyman Ateş
(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık.
Tefhim-ul Kuran
Sonunda o hasta bir durumdayken onu çıplak bir yere (sahile) attık.
Yaşar Nuri Öztürk
Bir süre sonra onu, çıplak araziye attık. Hastalanmıştı.