Skip to content

Suresi Saffat - Page: 9

As-Saffat

(aṣ-Ṣāffāt)

81

اِنَّهٗ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِيْنَ ٨١

innahu
إِنَّهُۥ
çünkü o
min ʿibādinā
مِنْ عِبَادِنَا
bizim kullarımızdandır
l-mu'minīna
ٱلْمُؤْمِنِينَ
inanan
Doğrusu o, bizim inanmış kullarımızdandı. ([37] Saffat: 81)
Tefsir
82

ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَرِيْنَ ٨٢

thumma
ثُمَّ
sonra
aghraqnā
أَغْرَقْنَا
suda boğduk
l-ākharīna
ٱلْءَاخَرِينَ
ötekilerini
Sonra, diğerlerini suda boğduk. ([37] Saffat: 82)
Tefsir
83

وَاِنَّ مِنْ شِيْعَتِهٖ لَاِبْرٰهِيْمَ ۘ ٨٣

wa-inna
وَإِنَّ
ve şüphesiz
min shīʿatihi
مِن شِيعَتِهِۦ
onun kolundan idi
la-ib'rāhīma
لَإِبْرَٰهِيمَ
İbrahim de
İbrahim de şüphesiz O'nun yolunda olanlardandı. ([37] Saffat: 83)
Tefsir
84

اِذْ جَاۤءَ رَبَّهٗ بِقَلْبٍ سَلِيْمٍۙ ٨٤

idh
إِذْ
zira
jāa
جَآءَ
gelmişti
rabbahu
رَبَّهُۥ
Rabbine
biqalbin
بِقَلْبٍ
bir kalb ile
salīmin
سَلِيمٍ
tertemiz
Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi. ([37] Saffat: 84)
Tefsir
85

اِذْ قَالَ لِاَبِيْهِ وَقَوْمِهٖ مَاذَا تَعْبُدُوْنَ ۚ ٨٥

idh
إِذْ
hani
qāla
قَالَ
demişti ki
li-abīhi
لِأَبِيهِ
babasına
waqawmihi
وَقَوْمِهِۦ
ve kavmine
mādhā
مَاذَا
neye
taʿbudūna
تَعْبُدُونَ
tapıyorsunuz
İbrahim babasına ve milletine şöyle demişti: "Nelere kulluk ediyorsunuz?" ([37] Saffat: 85)
Tefsir
86

اَىِٕفْكًا اٰلِهَةً دُوْنَ اللّٰهِ تُرِيْدُوْنَۗ ٨٦

a-if'kan
أَئِفْكًا
uydurma
ālihatan
ءَالِهَةً
tanrılar (mı?)
dūna
دُونَ
bırakıp
l-lahi
ٱللَّهِ
Allah'ı
turīdūna
تُرِيدُونَ
istiyorsunuz
"Allah'ı bırakıp uydurma tanrılar mı istiyorsunuz?" ([37] Saffat: 86)
Tefsir
87

فَمَا ظَنُّكُمْ بِرَبِّ الْعٰلَمِيْنَ ٨٧

famā
فَمَا
nedir?
ẓannukum
ظَنُّكُم
zannınız
birabbi
بِرَبِّ
Rabbi hakkında
l-ʿālamīna
ٱلْعَٰلَمِينَ
alemlerin
"Alemlerin Rabbi hakkındaki sanınız nedir?" ([37] Saffat: 87)
Tefsir
88

فَنَظَرَ نَظْرَةً فِى النُّجُوْمِۙ ٨٨

fanaẓara
فَنَظَرَ
baktı
naẓratan
نَظْرَةً
göz atarak
fī l-nujūmi
فِى ٱلنُّجُومِ
yıldızlara
İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi. ([37] Saffat: 88)
Tefsir
89

فَقَالَ اِنِّيْ سَقِيْمٌ ٨٩

faqāla
فَقَالَ
ve dedi
innī
إِنِّى
elbette ben
saqīmun
سَقِيمٌ
hastayım
İbrahim yıldızlara bir göz attı ve "Ben rahatsızım" dedi. ([37] Saffat: 89)
Tefsir
90

فَتَوَلَّوْا عَنْهُ مُدْبِرِيْنَ ٩٠

fatawallaw
فَتَوَلَّوْا۟
bunun üzerine kaçtılar
ʿanhu
عَنْهُ
ondan
mud'birīna
مُدْبِرِينَ
arkalarını dönüp
Onu bırakıp gittiler. ([37] Saffat: 90)
Tefsir