Skip to content

Suresi Saffat - Page: 5

As-Saffat

(aṣ-Ṣāffāt)

41

اُولٰۤىِٕكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَّعْلُوْمٌۙ ٤١

ulāika
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte
lahum
لَهُمْ
onlar için vardır
riz'qun
رِزْقٌ
bir rızık
maʿlūmun
مَّعْلُومٌ
bilinen
İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. ([37] Saffat: 41)
Tefsir
42

فَوَاكِهُ ۚوَهُمْ مُّكْرَمُوْنَۙ ٤٢

fawākihu
فَوَٰكِهُۖ
(türlü) meyvalar
wahum
وَهُم
ve onlar
muk'ramūna
مُّكْرَمُونَ
ağırlanırlar
İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. ([37] Saffat: 42)
Tefsir
43

فِيْ جَنّٰتِ النَّعِيْمِۙ ٤٣

fī jannāti
فِى جَنَّٰتِ
cennetlerinde
l-naʿīmi
ٱلنَّعِيمِ
Ni'met
İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. ([37] Saffat: 43)
Tefsir
44

عَلٰى سُرُرٍ مُّتَقٰبِلِيْنَ ٤٤

ʿalā
عَلَىٰ
üzerinde
sururin
سُرُرٍ
tahtlar
mutaqābilīna
مُّتَقَٰبِلِينَ
karşılıklı otururlar
İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. ([37] Saffat: 44)
Tefsir
45

يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِكَأْسٍ مِّنْ مَّعِيْنٍۢ ۙ ٤٥

yuṭāfu
يُطَافُ
dolaştırılır
ʿalayhim
عَلَيْهِم
önlerinde
bikasin
بِكَأْسٍ
kadehler
min maʿīnin
مِّن مَّعِينٍۭ
akan kaynaktan
Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur. ([37] Saffat: 45)
Tefsir
46

بَيْضَاۤءَ لَذَّةٍ لِّلشّٰرِبِيْنَۚ ٤٦

bayḍāa
بَيْضَآءَ
berrak
ladhatin
لَذَّةٍ
lezzetli
lilshāribīna
لِّلشَّٰرِبِينَ
içenler için
Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur. ([37] Saffat: 46)
Tefsir
47

لَا فِيْهَا غَوْلٌ وَّلَا هُمْ عَنْهَا يُنْزَفُوْنَ ٤٧

لَا
yoktur
fīhā
فِيهَا
onda
ghawlun
غَوْلٌ
sersemletme
walā
وَلَا
ve olmazlar
hum
هُمْ
onlar
ʿanhā
عَنْهَا
onunla
yunzafūna
يُنزَفُونَ
sarhoş
Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur. ([37] Saffat: 47)
Tefsir
48

وَعِنْدَهُمْ قٰصِرٰتُ الطَّرْفِ عِيْنٌ ۙ ٤٨

waʿindahum
وَعِندَهُمْ
ve yanlarında (vardır)
qāṣirātu
قَٰصِرَٰتُ
kendilerini hapsetmiş
l-ṭarfi
ٱلطَّرْفِ
bakışlarıyla
ʿīnun
عِينٌ
iri gözlü (eşler)
Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel gözlüler vardır. ([37] Saffat: 48)
Tefsir
49

كَاَنَّهُنَّ بَيْضٌ مَّكْنُوْنٌ ٤٩

ka-annahunna
كَأَنَّهُنَّ
onlar gibi (eşlerdir)
bayḍun
بَيْضٌ
bembeyaz yumurta
maknūnun
مَّكْنُونٌ
saklı
Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel gözlüler vardır. ([37] Saffat: 49)
Tefsir
50

فَاَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍ يَّتَسَاۤءَلُوْنَ ٥٠

fa-aqbala
فَأَقْبَلَ
dönmüş
baʿḍuhum
بَعْضُهُمْ
biri
ʿalā baʿḍin
عَلَىٰ بَعْضٍ
diğerine
yatasāalūna
يَتَسَآءَلُونَ
soruyorlar
Birbirlerine dönüp sorarlar: ([37] Saffat: 50)
Tefsir