Skip to content

Suresi Yasin - Page: 6

Ya-Sin

(Yāʾ Sīn)

51

وَنُفِخَ فِى الصُّوْرِ فَاِذَا هُمْ مِّنَ الْاَجْدَاثِ اِلٰى رَبِّهِمْ يَنْسِلُوْنَ ٥١

wanufikha
وَنُفِخَ
ve üflendi
fī l-ṣūri
فِى ٱلصُّورِ
sur'a
fa-idhā
فَإِذَا
işte
hum
هُم
onlar
mina l-ajdāthi
مِّنَ ٱلْأَجْدَاثِ
kabirlerden
ilā rabbihim
إِلَىٰ رَبِّهِمْ
Rablerine
yansilūna
يَنسِلُونَ
koşuyorlar
Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar. ([36] Yasin: 51)
Tefsir
52

قَالُوْا يٰوَيْلَنَا مَنْۢ بَعَثَنَا مِنْ مَّرْقَدِنَا ۜهٰذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمٰنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُوْنَ ٥٢

qālū
قَالُوا۟
dediler
yāwaylanā
يَٰوَيْلَنَا
eyvah bize
man
مَنۢ
kim?
baʿathanā
بَعَثَنَا
bizi kaldırdı
min marqadinā
مِن مَّرْقَدِنَاۗۜ
yattığımız yerden
hādhā
هَٰذَا
işte budur
مَا
şey
waʿada
وَعَدَ
va'dettiği
l-raḥmānu
ٱلرَّحْمَٰنُ
Rahman'ın
waṣadaqa
وَصَدَقَ
demek doğru söylemiş
l-mur'salūna
ٱلْمُرْسَلُونَ
peygamberler
"Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" derler. Onlara: "İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi" denir. ([36] Yasin: 52)
Tefsir
53

اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَّاحِدَةً فَاِذَا هُمْ جَمِيْعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُوْنَ ٥٣

in
إِن
hayır
kānat
كَانَتْ
olur
illā
إِلَّا
sadece
ṣayḥatan
صَيْحَةً
gürültü
wāḥidatan
وَٰحِدَةً
bir tek
fa-idhā
فَإِذَا
hemen
hum
هُمْ
onların
jamīʿun
جَمِيعٌ
hepsi
ladaynā
لَّدَيْنَا
huzurumuza
muḥ'ḍarūna
مُحْضَرُونَ
getirilirler
Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur. ([36] Yasin: 53)
Tefsir
54

فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْـًٔا وَّلَا تُجْزَوْنَ اِلَّا مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُوْنَ ٥٤

fal-yawma
فَٱلْيَوْمَ
o gün
lā tuẓ'lamu
لَا تُظْلَمُ
haksızlık yapılmaz
nafsun
نَفْسٌ
hiç kimseye
shayan
شَيْـًٔا
hiçbir şekilde
walā
وَلَا
ve
tuj'zawna
تُجْزَوْنَ
siz cezalandırılmazsınız
illā
إِلَّا
dışında
mā kuntum
مَا كُنتُمْ
olduklarınızın
taʿmalūna
تَعْمَلُونَ
yapmış
Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. İşlediklerinizden başkasıyla karşılık görmezsiniz. ([36] Yasin: 54)
Tefsir
55

اِنَّ اَصْحٰبَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِيْ شُغُلٍ فٰكِهُوْنَ ۚ ٥٥

inna
إِنَّ
şüphesiz
aṣḥāba
أَصْحَٰبَ
halkı
l-janati
ٱلْجَنَّةِ
cennet
l-yawma
ٱلْيَوْمَ
o gün
فِى
içinde
shughulin
شُغُلٍ
bir meşguliyet
fākihūna
فَٰكِهُونَ
eğlenirler
Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler. ([36] Yasin: 55)
Tefsir
56

هُمْ وَاَزْوَاجُهُمْ فِيْ ظِلٰلٍ عَلَى الْاَرَاۤىِٕكِ مُتَّكِـُٔوْنَ ۚ ٥٦

hum
هُمْ
kendileri
wa-azwājuhum
وَأَزْوَٰجُهُمْ
ve eşleri
fī ẓilālin
فِى ظِلَٰلٍ
gölgelerde
ʿalā
عَلَى
üzerine
l-arāiki
ٱلْأَرَآئِكِ
koltuklar
muttakiūna
مُتَّكِـُٔونَ
yaslanmışlardır
Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır. ([36] Yasin: 56)
Tefsir
57

لَهُمْ فِيْهَا فَاكِهَةٌ وَّلَهُمْ مَّا يَدَّعُوْنَ ۚ ٥٧

lahum
لَهُمْ
onlar için vardır
fīhā
فِيهَا
orada
fākihatun
فَٰكِهَةٌ
meyvalar
walahum
وَلَهُم
ve onlar için vardır
مَّا
her şey
yaddaʿūna
يَدَّعُونَ
istedikleri
Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır. ([36] Yasin: 57)
Tefsir
58

سَلٰمٌۗ قَوْلًا مِّنْ رَّبٍّ رَّحِيْمٍ ٥٨

salāmun
سَلَٰمٌ
selam (vardır)
qawlan
قَوْلًا
sözle
min rabbin
مِّن رَّبٍّ
Rabden
raḥīmin
رَّحِيمٍ
çok esirgeyen
Merhametli olan Rab katından onlara selam vardır. ([36] Yasin: 58)
Tefsir
59

وَامْتَازُوا الْيَوْمَ اَيُّهَا الْمُجْرِمُوْنَ ٥٩

wa-im'tāzū
وَٱمْتَٰزُوا۟
şöyle ayrılın
l-yawma
ٱلْيَوْمَ
bugün
ayyuhā
أَيُّهَا
ey
l-muj'rimūna
ٱلْمُجْرِمُونَ
suçlular
Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi? ([36] Yasin: 59)
Tefsir
60

اَلَمْ اَعْهَدْ اِلَيْكُمْ يٰبَنِيْٓ اٰدَمَ اَنْ لَّا تَعْبُدُوا الشَّيْطٰنَۚ اِنَّهٗ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِيْنٌ ٦٠

alam aʿhad
أَلَمْ أَعْهَدْ
ben and vermedim mi?
ilaykum
إِلَيْكُمْ
size
yābanī
يَٰبَنِىٓ
ey oğulları
ādama
ءَادَمَ
Adem
an
أَن
diye
lā taʿbudū
لَّا تَعْبُدُوا۟
tapmayın
l-shayṭāna
ٱلشَّيْطَٰنَۖ
şeytana
innahu
إِنَّهُۥ
şüphesiz o
lakum
لَكُمْ
sizin
ʿaduwwun
عَدُوٌّ
düşmanınızdır
mubīnun
مُّبِينٌ
apaçık
Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi? ([36] Yasin: 60)
Tefsir