Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Sebe ayet 53

Qur'an Surah Saba Verse 53

Sebe [34]: 53 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَقَدْ كَفَرُوْا بِهٖ مِنْ قَبْلُۚ وَيَقْذِفُوْنَ بِالْغَيْبِ مِنْ مَّكَانٍۢ بَعِيْدٍۚ (سبإ : ٣٤)

waqad
وَقَدْ
And certainly
oysa andolsun
kafarū
كَفَرُوا۟
they disbelieved
inkar etmişlerdi
bihi
بِهِۦ
in it
onu
min qablu
مِن قَبْلُۖ
before before
daha önce
wayaqdhifūna
وَيَقْذِفُونَ
And they utter conjectures
ve atıyorlardı
bil-ghaybi
بِٱلْغَيْبِ
about the unseen
görülmeyene
min makānin
مِن مَّكَانٍۭ
from a place
yerden
baʿīdin
بَعِيدٍ
far off
uzak

Transliteration:

Wa qad kafaroo bihee min qablu wa yaqzifoona bilghaibi mim makaanim ba'eed (QS. Sabaʾ:53)

English Sahih International:

And they had already disbelieved in it before and would assault the unseen from a place far away. (QS. Saba, Ayah 53)

Diyanet Isleri:

Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı. (Sebe, ayet 53)

Abdulbaki Gölpınarlı

Ve gerçekten de önce ona kafir olmuşlardı ve uzak bir yerdeyken gizli şeye dair dillerine geleni söylüyorlardı.

Adem Uğur

Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.

Ali Bulaç

Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).

Ali Fikri Yavuz

Halbuki daha önce (dünyada) O’nu= Hz. Peygamberi inkâr etmişlerdi; ve bilmedikleri şeye haktan uzak olarak lâf atıp duruyorlardı; (Peygamber için sihirbazdır, şairdir, kâhindir diyorlardı).

Celal Yıldırım

Halbuki daha önce onu inkâr etmişler, uzak yerden gaybe taş atmışlar (bilmedikleri şeye dil uzatmışlardı.

Diyanet Vakfı

Halbuki daha önce onu (hakkı) inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.

Edip Yüksel

Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.

Elmalılı Hamdi Yazır

Halbuki daha önce (dünyada) O'nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı.

Fizilal-il Kuran

Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi, o zaman uzaktan karanlığa taş atıyorlardı.

Gültekin Onan

Oysa daha önce ona küfretmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).

Hasan Basri Çantay

Halbuki daha evvel ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gaybe atıb tutuyorlardı.

İbni Kesir

Halbuki daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı.

İskender Ali Mihr

Ve daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden (dalâletten) gayba (lâf) atıyorlardı.

Muhammed Esed

Halbuki önceleri hakikati inkara kalkışmışlar ve insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere uzaktan dil uzatmışlardı.

Muslim Shahin

Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Halbuki, O´nu evvelce inkar etmişlerdi ve gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı.

Rowwad Translation Center

Hâlbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayp hakkında atıp tutuyorlardı.

Şaban Piriş

Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden atıp tutuyorlardı.

Shaban Britch

Oysa daha önce ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.

Suat Yıldırım

Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı! [18,22; 45,32]

Süleyman Ateş

Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı.

Tefhim-ul Kuran

Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).

Yaşar Nuri Öztürk

Daha önce inkâr etmişlerdi onu. Gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden.