Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Sebe ayet 43

Qur'an Surah Saba Verse 43

Sebe [34]: 43 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَاِذَا تُتْلٰى عَلَيْهِمْ اٰيٰتُنَا بَيِّنٰتٍ قَالُوْا مَا هٰذَآ اِلَّا رَجُلٌ يُّرِيْدُ اَنْ يَّصُدَّكُمْ عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ اٰبَاۤؤُكُمْ ۚوَقَالُوْا مَا هٰذَآ اِلَّآ اِفْكٌ مُّفْتَرًىۗ وَقَالَ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا لِلْحَقِّ لَمَّا جَاۤءَهُمْۙ اِنْ هٰذَآ اِلَّا سِحْرٌ مُّبِيْنٌ (سبإ : ٣٤)

wa-idhā
وَإِذَا
And when
ve zaman
tut'lā
تُتْلَىٰ
are recited
okunduğu
ʿalayhim
عَلَيْهِمْ
to them
onlara
āyātunā
ءَايَٰتُنَا
Our Verses
ayetlerimiz
bayyinātin
بَيِّنَٰتٍ
clear
açık açık
qālū
قَالُوا۟
they say
dediler ki
مَا
"Not
değildir
hādhā
هَٰذَآ
(is) this
bu
illā
إِلَّا
but
başka bir şey
rajulun
رَجُلٌ
a man
bir adamdan
yurīdu
يُرِيدُ
who wishes
isteyen
an yaṣuddakum
أَن يَصُدَّكُمْ
to hinder you
sizi çevirmek
ʿammā kāna
عَمَّا كَانَ
from what used
olduğu(tanrılar)dan
yaʿbudu
يَعْبُدُ
(to) worship
tapıyor
ābāukum
ءَابَآؤُكُمْ
your forefathers"
babalarınızın
waqālū
وَقَالُوا۟
And they say
ve dediler ki
مَا
"Not
değildir
hādhā
هَٰذَآ
(is) this
bu
illā
إِلَّآ
except
başka bir şey
if'kun
إِفْكٌ
a lie
bir yalandan
muf'taran
مُّفْتَرًىۚ
invented"
uydurulmuş
waqāla
وَقَالَ
And said
ve dediler
alladhīna
ٱلَّذِينَ
those who
kimseler
kafarū
كَفَرُوا۟
disbelieved
inkar eden(ler)
lil'ḥaqqi
لِلْحَقِّ
about the truth
hakkı
lammā jāahum
لَمَّا جَآءَهُمْ
when it came to them
kendilerine gelen
in
إِنْ
"Not
değildir
hādhā
هَٰذَآ
(is) this
bu
illā
إِلَّا
except
başkası
siḥ'run
سِحْرٌ
a magic
bir büyüden
mubīnun
مُّبِينٌ
obvious"
apaçık

Transliteration:

Wa izaa tutlaa 'alaihim Aayaatunaa baiyinaatin qaaloo maa haazaa illaa rajuluny yureedu ai-yasuddakum 'ammaa kaana ya'budu aabaaa'ukum wa qaaloo maa haazaaa illaaa ifkum muftaraa; wa qaalal lazeena kafaroo lilhaqqi lammaa jaaa'ahum in haazaaa illaa sihrum mubeen (QS. Sabaʾ:43)

English Sahih International:

And when Our verses are recited to them as clear evidences, they say, "This is not but a man who wishes to avert you from that which your fathers were worshipping." And they say, "This is not except a lie invented." And those who disbelieve say of the truth when it has come to them, "This is not but obvious magic." (QS. Saba, Ayah 43)

Diyanet Isleri:

Ayetlerimiz onlara apaçık olarak okunduğu zaman: "Bu adam sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymaktan başka bir şey istemiyor" derlerdi. "Bu Kuran düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir" derlerdi. Hak, inkar edenlere geldiğinde, onun için: "Bu apaçık bir büyüdür" demişlerdi. (Sebe, ayet 43)

Abdulbaki Gölpınarlı

Onlara, apaçık ayetlerimizi okuduğun zaman bu adam derler, sizi atalarınızın kulluk ettiği şeylerden vazgeçirmek isteyen birisi ancak ve bu derler, uydurulmuş düzme bir şey ancak ve kafir olanlar, onlara gerçeğe ait bir şey geldi mi, bu derler, apaçık bir büyü ancak.

Adem Uğur

Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur´an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.

Ali Bulaç

Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıkların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." İnkar edenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.

Ali Fikri Yavuz

Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman, dediler ki: “- Bu kimse, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı putlardan alıkoymak istiyen bir adamdır.” (Kur’an hakkında da): “-Bu başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır.” söylediler. O kâfirlere Kur’an gelince de: “- Bu, apaçık bir sihirdir” dediler.

Celal Yıldırım

Âyetlerimiz kendilerine karşı açık-seçik okunduğu zaman, dediler ki, «bu adam ancak sizi babalarınızın taptığı şeylerden alıkoymak ister ve bu Kur´ân uydurulmuş bir düzmeden başkası değildir.» İnkâr edenler de hakk (olan Kur´ân) kendilerine geldiği zaman, «bu açık bir sihirden başkası değildir» dediler.

Diyanet Vakfı

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkar edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.

Edip Yüksel

Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın tapınma yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir," dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür," dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler.

Fizilal-il Kuran

Onlara apaçık anlamlı ayetlerimiz okunduğunda «Bu adamın tek istediği şey, sizi atalarınızın taptığı putlardan vazgeçirmektir» ve «şu Kur´an, düzmece bir yalandan başka bir şey değildir.» dediler. Kâfirler, kendilerine gelen ´gerçek´ için «Bu apaçık bir büyüden ibarettir.» demişlerdi.

Gültekin Onan

Onlara, apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: "Bu, sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" dediler. Ve dediler ki: "Bu düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir." Küfredenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.

Hasan Basri Çantay

Onlara karşı açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «Bu, atalarınızın tapmakda devam etdikleri (putlardan) sizi mütemâdiyen vaz geçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir» ve dediler: «Bu (Kur´an) düzülüb uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir». Hakka küfreden onlar, (bu hak) kendilerine gelince de (şunu) söylediler): «Bu, apâşikâr büyüden başka bir şey değildir».

İbni Kesir

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: Bu, ancak sizi atalarınızın ibadet etmekte olduğundan alıkoymak isteyen bir adamdır. Ve dediler ki: Bu da düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir. Hak kendilerine geldiğinde hakkı inkar etmiş olanlar dediler ki: Bu, sadece apaçık bir büyüdür.

İskender Ali Mihr

Ve onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman: "Bu ancak, babalarınızın tapmış olduğu şeylerden sizi men etmek isteyen bir adamdan başkası değildir." dediler. Ve dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değil." Ve kâfirler hak için, onlara (hak) geldiği zaman: "Bu, ancak apaçık bir sihirdir." dediler.

Muhammed Esed

Mesajlarımız onlara bütün açıklığıyla aktarıldığında, (hakikati inkara şartlanmış olanlar birbirlerine,) "Bu (Muhammed) sizi atalarınızın taptıklarından vazgeçirmeye çalışan biridir sadece!" derler. Ve "Bu (Kuran, insan tarafından) uydurulmuş bir safsatadan başka bir şey değildir!" d(iye ekl)erler. Ve (son olarak,) hakikati inkara kalkışanlar, hakikat kendilerine ulaştığında, onun için, "Bu, büyüleyici güzel bir sözden başka bir şey değil!" derler.

Muslim Shahin

Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve onlara karşı bizim açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit, dediler ki: «Bu, bir adamdır ki, sizi atalarınızın ibadet ettikleri şeyden menetmek istiyor.» Ve dediler ki: «Bu (Kur´an) başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır.» Ve kâfir olanlar, hak için de kendilerine geldiği vakit dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden başka değil.»

Rowwad Translation Center

Ayetlerimiz açık açık onlara okunduğunda dediler ki: “Bu ancak atalarınızın ibadet ede geldiği şeylerden sizi alıkoymak isteyen bir adamdır.” Yine dediler ki: “Bu uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir.” Kâfir olanlar hakka kendilerine geldiğinde: “Bu ancak apaçık bir büyüdür” dediler.

Şaban Piriş

Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: -Bu, sadece bizi atalarımızın kulluk ettiklerinden vazgeçirmek isteyen bir adam, dediler. Bu Kur’an, düpedüz bir uydurmadan başka nedir?! dediler. Kafirler, hak kendilerine geldiği zaman: -Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler.

Shaban Britch

Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman: Bu, sadece bizi atalarımızın ibadet ettiklerinden alıkoymak isteyen bir adam, dediler. Bu Kur’an, düpedüz bir uydurmadan başka nedir? dediler. Kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler.

Suat Yıldırım

Kendilerine parlak deliller halinde âyetlerimiz okunduğunda o zalimler:“Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın ibadet ettiği tanrılarınızdan uzaklaştırmak isteyen bir adam!” dediler.Ve yine dediler ki: “Bu Kur'ân başka değil, sırf bir iftira!”Ve yine kâfirler, gerçek kendilerine geldiğinde “Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil!” dediler.

Süleyman Ateş

Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "Bu, sadece sizi babalarınızın taptığı(tanrılar)dan çevirmek isteyen bir adamdan başka bir şey değildir." Ve o nankörler dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." Ve kendilerine gelen hakkı inkar edenler: "Bu, apaçak bir büyüdür, başka bir şey değildir" dediler.

Tefhim-ul Kuran

Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: «Bu, sizi babalarınızın tapmakta oldukların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir» dediler. Ve dediler ki: «Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir.» Küfre sapanlar da kendilerine geldiği zaman hak için: «Bu, apaçık olan bir büyüden başka bir şey değildir» dediler.

Yaşar Nuri Öztürk

Ayetlerimiz açık-seçik kanıtlar halinde karşılarında okununca şöyle derler: "Bu adam, atalarınızın kulluk/ibadet etmekte olduklarından sizi vazgeçirmek isteyen biriden başkası değil." Şunu da söylerler: "Bu, düzenlenmş bir yalandan/iftiradan başka şey değildir." Hakkı inkâr edenler, o kendilerine geldiğinde şöyle demişlerdir: "Açık bir büyüden başka şey değil bu!"